Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız bu sabah? Ah bu sabahlar yok mu, korkuyla, kuşkuyla güne başladığımız; çocukluğumdan beri geceleri uykuya dalmadan önce “yarın sabah uyandığımda her şey güzel olsun” diye dua ederdim ve bu gece duaları bendenizle birlikte büyüdü. Birçok sabah bilirim daha tam uyanamadan günün getirdiklerinden korku içinde olduğumdan gözlerimi sımsıkı kapatırdım, sanki gözlerim kapalıyken gün kötü olmayacaktı?
Birçok kötü sabahlara açtık gözlerimizi ulusça. Şehit haberlerine, patlamalara, hayatımızın nerdeyse vazgeçilmezi olan uğursuz darbelerle, en kötü sabahlardan biri de, belki en kötüsü sevdiğimiz birinin sabaha karşı öteki dünyaya gitmesi; işte o zaman neden sabahlar oluyor hala diyerek sabahları tümden inkar ettiğimiz zamanlardı ve hala o zamanlar yaşanıyor çoğu evlerde… Her sabah bir eve ateş düşüyor artık rutinleşti belki orada da “neden sabah oldu, neden oluyor hala” diye düşünenler var! Kısa bir zaman hangi arada hangi derede yaşadığımızı artık anımsayamadığımız sabahlarımızda oldu. Şarkıyla, şiirle, gülerek uyandığımız. En, en çok o sabahları özlüyorum.
Şimdilerde böyle uyananlarınız varsa ki canı yürekten diliyorum inşallah hep böyle güzel uyanın. Ama bendeniz artık şarkı söylemeyi unuttum, hatta dinlemeyi. Eskiden o artık tarihte bile olmayan zamanlarda TRT 2 de klasik müzik dinlerdim hiç kaçırmadan evde herkes uyurken. Eski yazılarımdan bendenizi tanıyanlar da bunu bilirler. Çünkü çok kafalarını ütülemişliğim vardır bu konuda.
Ve bu artık o tarihte bile olmayan zamanı özlüyorum. Ve yine uyumadan her gece “lütfen yarın sabaha kötü uyanmayalım” diye dua ediyorum. Ve her sabah “bugün nasılsınız” diye sorarken herkesin iyi olmasını dileyerek soruyorum.
Ve artık resim yapmak istiyorum, barış, birlik ve beraberlik adına sergiler açmak istiyorum. Bunca şehit varken resim yapmak içimden gelmiyordu. Atölyem toz toprak içinde çoktandır. Yolları bahane ediyordum “neden atölyen kapalı” diyenlere “aslında resim yapmak içimden gelmiyor” diyemiyorum.
Bu sabahta güzel bir şeye uyanamadık. Ancak sağlıklıyız çok şükür ve işimizin başındayız. İçinde bulunduğumuz olağan üstü kötü durumlardan kurtulabilmek için sağlıklı olmaya ihtiyacımız var.
Ve kendimizi hızla toparlamaya, şarkıyla, şiirle belki olmayacak ama çalışmakla olabilecek ve kulağımızı tıkayarak bazı kendini bilmez çokbilmişlere ve yalakalara… Vıcık-vıcık yalakalığın tavan yaptığı başka bir zamanı anımsamıyorum.
Ve düşünüyorum bunca ikiyüzlü, üç yüzlü, beş yüzlü varken düze çıkmak aslında olası mı? Umutlarım hep “pat” diyor yok oluyor, onları düşününce ve aklıma yine denizkestaneleri geliyor ve “çalışmaya değer” diyorum bizim bir görevimiz var, biz her daim genç olanlar olarak. Bizim eskimeye hakkımız yok, bizim depresyona düşmeye hakkımız yok. Bizim çalışmamız, doğru bildiklerimizi yapmamız gerekir. Ecdadımızın kanı ile sulanmış ve hala doymadığından sulanmaya devam eden bu vatan için, şehitlerimiz ve ecdadımızın ruhunun rahat etmesi için…
Evet, hepimiz korkuyoruz, hepimiz tedirginiz ve hepimiz boğulmak üzereyiz. Okuduklarımız, izlediklerimiz, kafamızın alamayacağı, yüreğimizin vicdanımızın kabul etmeyeceği şeyle ama biz birlik olursak ancak bütün bunlara kafa tutabiliriz.
Ve unutmayalım ki “korkunun ecele faydası yok.” Bu sözü ilk duyduğumda çok sinirlenmiştim çünkü canımdan can gidiyordu. Ancak zaman işte o zaman seni gerçekten acıyla, yoklukla, varlıkla deneyen ve terbiye eden zaman, istemesen de bu gerçeği kabul ettiren ve “korkma” diyen.
Ve sevgili okuyucularım bu sabah ve bütün sabahlarımız sağlık, sevgiyle, saygıyla dolu olsun dilerim hep birlikte ayrımsız gayrımsız. Yase
& & & & &
Ve sevgili okuyucularım bugün (dün) Barış Manço’nun ölüm yıldönümü. Daha 56 yaşındayken geçirdiği kalp krizi sonucu hayata veda eden büyük sanatçıyı saygıyla anıyoruz. Barış Manço ile ilgili çok kısa bilgi de paylaşmak istiyorum…
Barış Manço (2 Ocak 1943; Üsküdar, İstanbul – 1 Şubat 1999; Kadıköy, İstanbul). Sanatçı, şarkıcı, besteci, söz yazarı, TV programı yapımcısı ve sunucusu, köşe yazarı, Devlet Sanatçısı ve Kültür Elçisi’dir. Türkiye’de rock müziğin öncülerinden, Anadolu Rock türünün kurucuları arasında sayılan sanatçının, müziğe başlangıcı Galatasaray Lisesi’nde olmuştur. Yüksek öğrenimini Belçika Kraliyet Akademisi’nde tamamladı. Bestelediği 200’ün üzerindeki şarkısı, kendisine on iki altın ve bir platin albüm ve kaset ödülü kazandırdı. Bu şarkıların bir bölümü daha sonra Arapça, Bulgarca, Flemenkçe, Almanca, Fransızca, İbranice, İngilizce, Japonca ve Yunanca olarak yorumlandı. Hazırladığı televizyon programıyla Dünya’nın pek çok ülkesine gitmiş, bu nedenle “Barış Çelebi” olarak adlandırılmıştır. Barış Manço 1991 yılında Türkiye Cumhuriyeti Devlet Sanatçısı Unvanı’na layık görüldü. 1 Şubat 1999 tarihinde, evinde geçirdiği kalp krizi sonucu, kaldırıldığı Siyami Ersek Hastanesinde aynı gece vefat etmiştir.
Günün Şiiri
Unutamadım Seni
Dün yine yapayalnız dolaştım yollarda
Yağmurlarda ıslanan bomboş sokaklarda
Gözlerimde yaş kalbimde sızı unutmadım seni
Unutamadım unutamadım ne olur anla beni
Unutmak kolay demiştin alışırsın demiştin
Öyleyse sen unut beni yeter ki benden isteme
Gözlerimde yaş kalbimde sızı unutmadım seni
Unutamadım unutamadım ne olur anla beni
Yıllar ikimizden de çok şeyler götürmüş
Sen yeni yuva kurarken beni paramparça bölmüş
Gözlerimde yaş kalbimde sızı unutmadım seni
Unutamadım unutamadım ne olur anla beni
Unutmak kolay demiştin alışırsın demiştin
Öyleyse sen unut beni yeter ki benden isteme
Gözlerimde yaş kalbimde sızı unutmadım seni
Unutamadım unutamadım ne olur anla beni
Barış MANÇO
Ağlama Değmez Hayat
Rüya gibi her hatıra her yaşantı bana
Rüya gibi her hatıra her yaşantı bana
Ne bulduysa kaybetti gönül aşktan yana
Ne bulduysa kaybetti gönül aşktan yana
Ömür çiçek kadar narin bir gün kadar kısa
Ağlama değmez hayat bu gözyaşlarına
Ağlama değmez hayat bu gözyaşlarına
Her damla yaş oyuk oyuk iz bırakır kalbimde
Her damla yaş oyuk oyuk iz bırakır kalbimde
Hayat şarap gibidir keder de var neşe de
Hayat şarap gibidir keder de var neşe de
Ömür çiçek kadar narin bir gün kadar kısa
Ağlama değmez hayat bu gözyaşlarına
Ağlama değmez hayat bu gözyaşlarına
Barış MANÇO
Ali Yazar Veli Bozar
Ali yazar Veli bozar küp suyunu çeker azar azar
Gözümde yaş görseler erkek ağlar mı derler
Gökler ağlıyor dostlar ben ağlamışım çok mu
Rahmet yağarken dostlar ben ıslanmışım çok mu
Ali yazar Veli bozar küp suyunu çeker azar azar
Üzülmüşüm neye yarar keskin sirke küpüne zarar
Bir gün dönsem sözümden düşerim dost gözünden
Dünya dönüyor dostlar bir sözden dönsem çok mu
Devran dönüyor dostlar ben dönmüşüm çok mu
Ali yazar Veli bozar küp suyunu çeker azar azar
Üzülmüşüm neye yarar keskin sirke küpüne zarar
Barış yolun sonunda yürü demek boşuna
Hayat duruyor dostlar ben durmuşum çok mu
Yaşam bitiyor dostlar ben bitmişim çok mu
Barış MANÇO
Dere Boyu Kavaklar
Dere boyu kavaklar deve boyu kavaklar
Açtı yeşil yapraklar açtı yeşil yapraklar
Ben yare doyamadım ben o yare doyamadım
Doysun kara topraklar doysun kara topraklar
Asmadan gel asmadan asmadan gel asmadan
Fistan giymiş basmadan fistan giymiş basmadan
Kalk gidelim sevdiğim kalk gidelim sevdiğim
Devriyeler basmadan devriyeler basmadan
Acem kızı çeçen kızı sen allar giy ben kırmızı
Çıkalım şu dağın başına sen gül topla ben nergizi
Barış MANÇO
Günün Sözü
Hiç bir Allah’ın kulu, hiçbir şeyi laf olsun diye yapmıyor. Bunun karşılığı bazen maddeyle, bazen maddenin dışı manevi şeylerle, bazen her ikisiyle ölçülür.
Barış MANÇO
Rakı da bir ayran da içmesini bilene, güzelde bir çirkinde sevdim diyene.
Barış MANÇO