Değerli okurlarım, bir insan düşünün ki dininden dönüyor, uğrunda can verecek kadar sevdiği kişiyi günün birinde terk ediyor ama futbol takımını bırakmak ve terk etmek aklından bile geçmiyor. Bu tutkunun bir adı olmalı! Futbol Aşkın Kendisidir. Diğer spor dalları var ya futbola olan aşkımızın altında ezim-ezim eziliyor. Futbolsuz günlerde onları da izliyoruz. Heyecanlanıyoruz, bazen de mutlu bile oluyoruz.
Peki, Futbol müsabakaları izlediğimizde n’oluyor? Neler hissediyoruz? Özellikle, taraftarı olduğumuz kulüp ve sevdiğimiz renkler sahadayken; Nevrimiz değişiyor, Kimlikler karışıyor, Nefes darlığı geçiriyoruz, Oturduğumuz yerden (takımımız yenildiyse tabi) kalkamıyoruz.
Arenalarda “oley” çekiliyor, yüz bin kişilik statta büyük bir heyecan var. Konu nedir? Boynuzlarından başka savunması olmayan zavallı bir boğayı el birliğiyle katlediyorlar. Yani bir nevi cinayet işliyorlar. Zaten, o cinayetin sporla yakından uzaktan bir ilgisi olamaz. Bir de, “Aşk garın doyurur mu?” ya da “Futbol garın doyurur mu?” diyenler ve öyle düşünenler var ya, o insanları gündeminize getirmeyi düşünmüyorum bile. Onların sporla, aşkla bir ilgileri olamaz. Yemek içmek onların en hassas noktalarıdır. Başka nelerden hoşlanırlar, inanın bugüne kadar hiç merak etmedim.
Efendim, futbolun hatırına yapılması planlanan ihtilallar bile ertelenmiştir. Bu nasıl sevgi diyeceksiniz biliyorum. Bu işte böyle bir sevgi ki zaman-zaman futbola da, bu sporu bizlere miras olarak bırakanlara da rahat olsunlar diye mersiyeler gönderiyoruz. Yerine ulaşıp ulaşmadığından emin olmasam bile, bunu bir görev sayıyorum. Bu ayak oyununun mucidi, nerden bulmuş, nasıl bulmuş anlamakta mümkün değil. Çok ilginçtir ki; futbolu kimin ya da kimlerin bulduğu, ya da ilk kez nerede oynandığı kesin olarak bilinmiyor.
Bu konuda hiçbir ülke ısrarcı değil. Bazı kazılarda Türk Levend’inin yuvarlak bir cisme tekme attığı görülüyor. Atalarımız bu oyuna “Tepükleme” demişler. Her şeye rağmen, futbolun günümüzdeki haline gelmesinde büyük emeği olan, seyir zevkini en üst düzeyde tutan İngilizlerin hakkını vermek gerekiyor. Tribün, zemin, yeni ligler, federasyonlar, hakem triosu, teçhizatlar ve futbolun ülkeler arasında oynanmasında İngilizlerin çabası büyüktür. Yine de futbol Britanya Adalarında doğmuş değildir. Herkese aittir!
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA