Değerli okurlarım, seçimlerin konuşulduğu bugünlerde, gürültü patırtı içinde hem seçimin nabzını tuttuk, hem de futbolun asaletinden söz ettik, fanatizmin futbolu kirlettiğinden aşırı uçların daima zararlı olduğunu da söylemeye çalıştık.
Futbol bir iş koludur ve iş dünyasında pazarlama neyse sporda pazarlama da öyle! Bazıları her ikisini de istiyor bunun için altyapı müsaitse, neden olmasın? Her şirket bir dünya markası, her kulüp bir dünya kupası peşinde! Bir reklamla ve boyut kazanmayan başarılarla dünya markası olunmaz!
Neden futbol değerlidir? Futbolun özünde ne vardır? Öncelikle ve ivedilikle “Futbolu Seviyorum” demek yetmez. Spor ahlakını özümlemiş olmak şarttır. Futbol bir takım oyunudur. Evrensel kuralları bilip uygulayanlar, pazarlamada müşteriyi, futbolda da seyirciyi esas alanlar başarıyı yakalar.
Sahadaki takımdan kulübe, kulüpten camiaya, camiadan federasyona, futboldan iş dünyasına, hepsinin aslında büyük bir takımın oyuncuları olduğunu algılayabilirsek, oyuncusu, yöneticisi, medyası ve iş dünyası ile birlikte Türk futbolu olarak topluca büyük bir takım gibi davranabilirsek; futbolda dünya markası oluruz. Bunun içinde gerçek taraftara, gerçek seyirciye büyük iş düşüyor. Tribünlerde tüyü yolunmuş gibi bağırıp körü körüne takım tutmaktan vazgeçip de futbolu tutmaya, adamını değil kaliteli futbol tutmaya başlanırsa;
Kaliteli futbolu, işini iyi yapan yöneticiyi medyayı alkışlayıp ve de aşırı fanatikler yuhalanırsa işte o zaman futbol izlenir hale gelir ve statlarda yaşanan olaylar biter. Aslında bitmez de en aza çekilebilir, ona da dünden razı olalım.
Bu saydıklarımızın yanı sıra gerçek sporseverleri; bilet alıp stada geldikleri için para olarak ya da değerli bir maden olarak görülmemelidir. Onların görevi bilet alıp tribünlere gelmekle bitmiyor, orada da bazı faaliyetleri iştirak etmeleri gerekiyor.
Söyle düşünülecek! Takım gibi oynayan takımı, takım gibi davranan kulübü, takım gibi işbirliği yapan sponsorları ödüllendirecek, diğerlerini cezalandıracak tek güç seyircidir. Sporseverler takım tutulması yerine seçici olur seyir zevki ararsa, spor pazarında liberalleşmenin ve piyasa kurallarının önü açılır. Gerçek taraftar bunu başarabilirse, futbolda yanlış yapanlar gayrimeşru yolunu bulanlar aramızdan ebediyen ayrılırlar. Seyirci gerçekten en büyük güçtür. Cimri cömert olmaz ama cimrilerin üstünde biraz lazım. Yarın da yerel taraftarları anlatacağım.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
