Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımlarıyla 21 Mart’ta (Yarın) ‘DÜNYA ORMANCILIK GÜNÜ’nde, yeni bir ağaçlandırma seferberliğini başlatacaklarını belirtti. Bakan Eroğlu, bu program çerçevesinde Bakanlığın yatırımlarını kapsayan bir broşür hazırlandığını, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından posta yoluyla takriben 23 milyon hane halkına mektup gönderileceğini de açıkladı.
Devletin başı, ağaçlandırma seferberliğini başlatmışsa bilin ki, kış uykusuna yatanlar uyanıp, kendi aralarında ağaçlandırma yarışına girişecektir. Daha doğrusu, Cumhurbaşkanının “gözüne girme” yarışını başlatacaklarından emin olabilirsiz.
Şehircilik anlayışında, asli görevler arasında; ağaçlandırma, temizlik, park ve yeşil alan düzenlemeleri yer alır. Bazı belediyelerde bu konularda “duyarsızlık ve ihmalkârlık” gözlerden kaçmıyor.
Bir kenti ağaçlandırmak, belediyelerin sorumluluk alanlarını kapsıyorsa neden duyarlı davranılmaz? Kentin cadde ve sokaklarının baştanbaşa yemyeşil ağaçlarla çevrelenmesine, neden önem verilmez? Bir ağaç eksildiğinde neden anında müdahale edilip onun yerini dolduracak birkaç fidan dikilmez?
Bir fidanın olgunlaşıp ağaç durumuna gelmesi birkaç yılı alır. Neden öngörü özürlüyüz? Neden geleceğe dönük önlemler almayız? Neden bir kentin kaderiyle oyuncak gibi oynarız?
İskenderun’un Cadde ve Sokaklarında da ağaç kıtlığı yaşanıyor, ağaca hasret kalınmış. İçler acısı bu manzaraları görmemek mümkün değil.
Yakın çevremizdeki bazı kentlerin ağaçlandırmayla ilgili faaliyetlerini dikkatle izliyoruz. Belediyeler o kadar çok ağaçlandırma çalışmalarına önem vermişler ki, dağ taş fidan dolu. Fidan dikecek yer arıyorlar. Adeta ağaç enflasyonu yaşanıyor.
Bu belediyeler, nereye bakarsanız bakın her tarafı ağaçlarla donatmışlar. Cadde ve sokaklar, ağaca doymuşlar adım başı sıra-sıra dizili ağaçlarla karşılaşırsınız.
Ağaçsız bir kent düşünülemez. Çünkü ağaç; bir kentin güzelliği, süsü, akciğeri, gölgesi, kuşların barınağı, yuvasıdır… Ağaç bir kentin aynası, çağdaşlık düzeyinin göstergesidir.
Çevrecilik ve özelikle ağaç sevgisi konusunda toplumsal bilinç ve sorumluluk aşılanmalıdır. İskenderun’da kent içinde mutlaka elle tutulur, gözle görülür planlı programlı bir ağaçlandırma çalışması yapılmalıdır. Köşede bucakta dostlar alışverişte görsün diye göstermelik birkaç fidan dikmekle bu işler yürümez. Toplumu ikna edici çalışmaların yürütülmesi gerekir.
“Ormancılık Haftası”nda her yıl aynı nakaratları dinleriz. Ormanın, ağacın, yeşil alanların anlam ve önemi ballandıra-ballandıra dile getirilir ama sıra uygulamaya gelince, her şey “lafta” kalır.
Ağaçlandırma faaliyetleri ertelenemez, vazgeçilemez ve ihmal edilemez… Bakımsızlık İskenderun’a yakışmıyor. Başta İskenderun Belediyesi olmak üzere, Çevre Koruma Derneği, resmi kurum ve kuruluşlar, Milli Eğitim ve Özel Okullar, Siyasi Partiler, basın camiası, Üniversiteler, Sivil Toplum Kuruluşları (Sanayici, iş adamı, tüccar, esnaf dernekleri…), kısaca her kurum ve kuruluş, olanaklar elverdiğince, elini taşın altına koymalı ve ağaçlandırma kampanyası başlatmalıdır.
İllaki ağaçlandırma seferberliğinin Sayın Cumhurbaşkanı’nın çağrısıyla mı başlatılması gerekiyor? Bu çağrıya uyulup uyulmadığını bekleyip göreceğiz.