Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız bu sabah? Günlerden ‘gün’ beğenin, kutlamak için boş gördükleri güne hemen bir isim veriyorlar, gün sahipli oluyor. Valla aklıma çocukken okuduğumuz Tommix Teksas’tan öğrendiğimiz ve bize barışçıl olarak yutturulan ancak aslında işgalci ABD’nin kırmızı mavi ceketlilerin, Kızılderililerden işgal ettiği topakları posta arabasına atılarak gelenlerin “hop burası benim” diyerek adamların toprağını parsellemesi geliyor. Şimdi de günlerimiz kapitalizmin elinde parselleniyor, sözde anımsatma, sözde dikkat çekme, sözde, söz de, sözde. Bitmez tükenmez sözdeler.
Yani şimdi bugün (dün) örneğin “Güvenli internet kullanma” günüymüş, bilmem ne bilmem ne internetine bağlanın şu kadar da para şu kadar GB kazanın, artık günlerin adı yok. Bilmem ne günü ile yer değiştirecek işgalci güçler tarafından yakında. Valla çok ciddiye bağladın diyorsunuzdur. Altı üstü bir gün yatarsın kalkarsın başka bir gün olur. Adların ne önemi var ki? Valla ben almadım belleğimin oyunu bu. Neyse belleğim günlerden bir gün seçti kutlanacak “kardeşler günü…” Hoş hangi kardeş günü bugün onu da bilemiyorum yani Kardeş dediğimiz nedir? Aynı ana babadan dünyaya gelmek kardeş olmaya yeter mi? Yani sırf bunun için kardeşe kardeş denebilir mi? Teknik ve biyolojik olarak denir tabi. Ancak gerçek kardeşlik bendenizce başka bir şeydir. Yani kardeş adı ama can düşmanı mübarek bazıları şimdi buna kardeş diyebilir miyiz?
Valla dediğim gibi teknik ve biyolojik yakınlık sadece orada kalır eğer üzerine bir şey katmazsanız. Yani bendeniz kardeşimi çok severim aynı kandan geldiğimiz için değil bendenizin dostu, arkadaşı, sırdaşı, yoldaşı olduğu için hayatını, çocuklarını paylaştığı için ve bendeniz onu bütün bunlar olmasa da severdim ancak o bu sevgiye nedenlerde katmayı bildi. Dostum oldu, arkadaşım oldu… Ve ben kardeşimi bugün değil her gün kutluyorum ve canımdan öte seviyorum. Ve dostlarımı, kardeşim kadar seviyorum çünküleri, nedenleri, niçinleri olmadan ve “rağmen” seviyorum.
Ve bütün dostlarıma bugün şiir hediye etmek istiyorum bendenizin bayıldığı şiirler. Sağlık ve sevgiyle kalalım sevgili okuyucularım ayrımsız gayrımsız… Yase
& & & & &
İmkansız Dostluk
yedi yıllık yoldan kuş kanadıyla gelirsin.
Gözümüzün dilinden anlar,
elimizin sırrını bilirsin.
Namuslu bir kitap gibi güler,
alnımızın terini silersin.
O gider, bu gider, şu gider,
Dostluk, sen yanı başımızda kalırsın
Cahit Sıtkı Tarancı
Dostluk İçin
Değil kardeşim, dal yeşil değil, gök mavi değil,
Bilsen! Ben hangi alemdeyim, sen hangi alemde!
Aklından geçer mi dersin aklımdan geçen şeyler?
Sanmam! Yıldız ve rüzgar payımız müsavi değil;
Sen kendi gecende gidersin, ben kendi gecemde;
Vazgeç kardeşim, ayrıdır bindiğimiz gemiler!
Cemal Süreya
Unutma Dostum
Erkekler arasındaki dostluklarda
Av anlaşması da var.
Kadınlar arasındaki dostluklar…
Siyah ve yer yer yıldız ışınlı
Bir kumaşın arkasında
Usulca dönen bir çiçek düşünürüm.
Ahmet Telli
Dostluğumuz
Unutalım mı şimdi kente indiğimiz o ilk günü
Sabahlara kadar okuduğumuz o kitapları
Sabahlara kadar düşüncelerimizde yaşattığımız hayallerimizi
Kar aydınlığında yürüdüğümüz o yolları
Sen dostumdun benim gülünce güneşler açan
Bulutlara rüzgara asarım suretini her akşam
Her akşam mektup yazarım dağlar kadar
Kayıp bir adresten geliyor sesin şimdi, üşüyorsun
Unutma dostumsun sen, neredeysen orda ölmek isterim!
Bedri Rahmi Eyüboğlu
Karlı Hava
Hava gibi
Su gibi
Ekmek gibi
Vazgeçilmez bir tad
Sonuna kadar dayanmak şart
Dostluk dediğin eşsiz bir kitap
Sevmediğin sayfaları varsa atla
Sayfayı kökünden yırtmak şart mı
Sait Faik Abasıyanık
Dost
Yaz akşamları terleyen sürahilerdeki sular.
Burada; içimin sökülmüş, kurt üşüşmüş fidanlığında
Düşmanlıklarımın, hasetlerimin ve namussuzluğun
Sarışın, acı yeşil ağaçlarında
Zehir gibi bir kış akşamı
Poyrazdan masun bir kulübe göreceksin
Azizim sen, uzun bir yolculuğa çıkmışsın
Tipi birdenbire bastırmış
uzaklardan mavi fenerli bir araba geçmiş
Yakınlarda at kişnemiş
Bir süvari; şarkısını birdenbire kesip
Yıldırım gibi uzaklaşmış
Ova; alabildiğine uzak, göz alabildiğine düzlük.
Cahit Külebi
Dost
Bir gece habersiz bize gel
Merdivenler gıcırdamasın,
Öyle yorgunum ki hiç sorma
Sen halimden anlarsın.
Sabahlara kadar oturup konuşalım
Kimse duymasın.
Mavi bir gökyüzümüz olsun, kanatlarımız
Dokunarak uçalım.
Behçet Necatigil
Dost Yüzü
Dostumdu önceleri,
Göz nurunu kitaplara dökmek varken
Avare gezerdi caddelerde.
Dünya böyledir zaten,
Kadın olmasın ara yerde!
Bir varmış, bir yokmuş aramızdaki dostluk.
Kızına kıl kadar olsun göz koysaydım,
Derdim: buydu korktuğu.
Odama uğramaz oldu, semtimden geçmez;
Oysa bir ben vardım içli dışlı olduğu.
Ahmet Kutsi Tecer
Dostluk Üzerine
İnsanın kalbine dolan bu bakış!
Ey çorak ruhlara veren bu süsü,
Ey gönül, sana alkış, alkış, alkış!
Gel dostum, yanıma otur, dizime
Koy sıcak başını. Konuşmayalım,
Bakışalım yalnız. Ama sen yine
Cevap ver: Sevdin mi beni bakalım?
Haydar Ergülen
Uzun Yollar
Kalbindeki cama bir taş değer, dosttandır
kırılınca anlaşılır kalbin camdan olduğu
kalbin bahçesinde bir gül solar, dosttandır
dostun varsa taşı güle sayarlar, akşamı güne
dostum varsa sözümü şiire sayarlar, beni şaire
dostum var, öyleyse ölebilirim bile!
Murathan Mungan
Günün Şiiri
Karlı Bir Gecede Dost Uyandırmak
Hayat her zaman cömert davranmaz bize,
tersine çoğu kez zalimdir.
her zaman aynı fırsatları sunmaz,
toyluk zamanlarını ödetir.
hoyratça kullandığımız arkadaşlıkların,
eskitmeden yıprattığımız dostlukların,
savurganca harcadığımız aşkların hazin hatırasıyla
yapayalnız kalırız bir gün
bir akşamüstü yanımızda kimse olmaz,
ya da olanlar olması gerekenler değildir
İsmet Özel
Dost Bildiklerim
İnsanları hummalı baharlar olarak tanımlamak
ve bu yüzden göğsümde dakikalar
ince parmaklar halinde geziniyor
konvoylar geçiyor meşelikler arasından
bir yaprak kapatıyorum hayatımın nemli taraflarına
ölümden anlayanı ciddi bir yaprak
unutulacak diyorum, iyice unutulsun
neden büyük ırmaklardan bile heyecanlıydı
karlı bir gece vakti bir dostu uyandırmak.
Ümit Yaşar Oğuzcan
Günler
Nerede o sözlere kandığım günler?
Her gülen yüzü dost sandığım günler;
Acıdan kahrolup yandığım günler
Ta canıma yetti dost bildiklerim.
Meydana çıkalı asıl çehreler
Aydınlanmaz oldu artık geceler
Yalanlar tükendi, indi maskeler
Birer birer bitti dost bildiklerim.
Günün Fıkrası
Yahudi’nin biri bir gün yolda giderken bir kurbağa görür ve kurbağa dile gelir: “Ben aslında bir insanım, eğer beni bir kere öpersen çok güzel bir prenses haline gelirim.” Yahudi kurbağayı eline alır ve cebine koyar. Kurbağa tekrar dile gelir: “Eğer beni öpersen çok güzel bir prenses olacağım, ve seninle 1 hafta kalmaya razıyım.”
Yahudi kurbağayı cebinden çıkarır, şöyle bir bakar ve gülümseyerek yeniden cebine koyar. Kurbağa yalvarmaya başlar: “Eğer beni öper ve güzel bir prenses haline çevirirsen seninle bir hafta kalırım ve istediğin her şeyi yaparım.” Yahudi tekrar kurbağayı çıkarır, şöyle bir bakar ve gülümseyerek cebine koyar. Sonunda kurbağa dayanamaz: “Senin neyin var? Sana çok güzel bir prenses olduğumu ve beni öpersen 1 hafta seninle kalıp istediğin her şeyi yapacağımı söyledim. Neden beni öpmüyorsun?”
Sonunda Yahudi konuşur: “Bak konuşan bir kurbağa çok ilginç bir şey. Senden çok para kazanır senin gibi onlarca kadına sahip olabilirim.”
Günün Sözü
Sevgi ne kadar büyükse kederi de o kadar büyük olacaktır.
SPINOZA
Sevmemek elimizde olmadığı gibi, ölünceye dek sevmek de elimiz de değil
LA BRUYERE
Sevmek, iki defa yaşamaktır.
George SAND