Değerli okurlarım, futbola vericidir diyoruz ya, bize göre bu tamamen doğru ve de dosdoğru bir ifadedir ama gelin görün ki, karizmatik sporu sevmeyen ya da çok az sevenler, yani bu sevgiyi özümlememiş olanlar hafta sonunu insanın burnundan getirebiliyorlar. Bakınız: “…Maçlar başladı, artık kocanı kodunsa bul” “Şu hafta sonu geçseydi de başımızı dinleseydik!” “Bu toptan ne anlıyorlar, anlamıyorum…” gibi sözler…
Bunlardan daha elim ve daha vahim olanı, evde iktidara sahip olan kişiler, bizler maç isterken, Gaflet, Delalet ve hatta Hıyanet içinde bulunabiliyorlar. Nasıl mı? Müsabakanın en hareketli yerlerinde çay servisi yapılır. Hadi bunu nezaket olarak kabul ettik. Bitmedi, maç izlerken, evde iktidara sahip olan kişi yaklaşır (sanki takımın galip gelecek, rahat ol, üzülme) der gibi, bugün şuralara gidecektin, şunları-şunları alacaktın, o işleri hallettin mi?
“-Tamam…”
“-Tamam demekle olur mu? Sen maçtan sonra bir şey düşündüğün yok ki…”
“-Tamam dedik ya…”
“-Bu futbolu icat edenin boynu kopsun, anladın mı?”
Efendim, dahasını anlatamıyorum, çok önemli sayılacak söz düelloları cereyan ediyor, bu anlamsız ve gereksiz sürtüşmenin sonu hiç de iyi bir yere götürmüyor insanları, yani biz erkekleri… Futbolun vericiliğini ortadan kaldırıp, tamamen alıcı, huzursuz edici hale getirilirse, futbolun karizması zaafa uğramaz mı? Oysa futbol dediğimiz o müthiş hadisenin temaşa zevki limitte seyretmekte, kişiyi deşarj eden, mutlu olmasını sağlayan gerçek bir spordur.
Kendi adıma konuşuyorum… Görevli giderek, izlediğimiz müsabakanın yorumları, kritikler ve panaroma tanzimi, futbolun genel performansı… Bunlara ilaveten, statlardaki birçok gelişmeleri yazarak spor kamuoyunu aydınlatmak ve bu görevin mutluluk veri bir hadise olduğunu bütün samimiyetimle söylemeliyim. Hem mutluluk verici, hem dinlendirici, ömür boyu insanı zinde tutan, anlatılması güç bir olaydır. Bizim kuşağında dingin olmasından belli değil mi?
Futbolun tamamen verici olmasına rağmen, insanlar, yöneticiler, sporcular, teknik adamlar ve seyirciler, taraftarlar, sanki gelişen olaylar da futbol suçluymuş gibi, onu lime-lime etmeye çalışıyorlar. Yani, ortada bir suç var, telafi edilmesi gereken müşterek bir suç…
Gelin görün ki, sahip çıkan yok. O zaman suçlular ayağa denildiğinde de, Kimse Ayağa Kalkmaz! Vurdumduymazlık, maalesef boyut kazanmış durumda, bakalım n’olacak? Bu konuyu yarınki sayımızda ayrıntılı biçimde işleyeceğiz.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
