Kafası Kıyak Futbol (5)

0
69

Değerli okurlarım, geçmişlin sorunları, zamanla örtüldüğü gibi ve de umursamadığımız için de, ‘kolaydı canım, hallettik’ deriz bunalıma düşmeden. Geleceğin sorunlarıyla tanışmadığımız için hakkında fikir yürütmekten imtina ederiz, oldukça temkinliyizdir, hafife almayız, biraz düşünürüz. Arada bir öz eleştiride de bulunuruz yaşamımız hakkında. Bazen işin kolayına kaçarız ya, işte bu aldandığımız zaman dilimidir.

Keşkelerle az da olsa vakit geçiririz, aklımızı gereği kadar olumlu kullanamayız keşkelerden önce. Daha sonraları gerçekleri gerçeklere vakıf olarak bile o işte başarılı olmamız söz konusu bile değildir. Oysa yaşamın bir sanat olduğunu idrak edemeyiz ömrümüzün büyük bölümünde. Kaldı ki, bu büyük bölüm aynı zamanda en sağlıklı dönemimiz, muhtemelen en başarılı yıllarımızdır. En büyük yanlışlara, hatalara düşeriz bu yıllarda. Başarılıyız ya, her şeyi bilir, herkese tepeden bakarız. Şimdiler gibi.

Yaşam bir sanattır bildiğiniz gibi, resim yapmak gibi, taşlara şekil vermek, roman ve şiir yazmak gibi, işte bunların sanat olduğunu bilip, hakkını verebilirsek hem mutlu oluruz ve hem de temayüz ederiz toplumda. Bu yazdıklarım kıyak futbolla yakından ilgilidir, zaten sizler de böyle istiyorsunuz.

Her ne kadar göreceli olarak ölçülüp, biçilip kazansa da takvimlerde, Dünya dönerken ilmik-ilmik örülüyor zaman ve zamanın bıraktığı izlerle belleniyor tarih. Aynı zamanda dünden gelen, günümüze düşen, geçmişten topladıklarıyla geleceğe uzanan sanat, sanatçının yüreğinden, kaleminden, aklından ve de emeğinden geçmeden hiçbir yere gidemiyor. İyi sanatçılar, iyi yazarlar bunalmaz ve mutlaka bir şeyler bulurlar.  Sanatçı olmak kolay değildir.

Efendim, uzun yıllar öncesinde beyaz perdede beğenerek izlediğimiz bir filmi, ekranlarda gördüğümüzde mest olursunuz. Üstelik hayatta olmayan oyuncularına dualar gönderirsiniz. Sevgilinizi görürsünüz, sol tarafınız felç olur adeta. İki duble parlatırsınız kafanız kıyak olur. Bunların hepsi doğru da; kafası kıyak ya da kafası kıyak futbol, ne anlama geliyor?

Sözünü budaktan sakınmayan, dünyayı tozpembe gösteren, nohutla kömürle ilgisi olmayan, toplumu ikiye bölmeyen, birbirine düşürmeyen, para kasalarına ve ayakkabı kutularına itibar etmeyen, para sıfırlamasıyla ilgisi bulunmayan ve de yattığımız yerden gol atabilen, yattığımız yerden şampiyon olduğumuz bir etken. Bence kafası kıyak futbol budur. Sanmayın ki, iki dubleyle kafalar kıyak olur.

Avrupalı gençlere şöyle bir göz atalım dilerseniz. Hepsinin kafaları kıyak! Onlara “Bira içerseniz ahlaksız olursunuz”  diyen yok. Gezi’nenleri sorgusuz sualsiz yakalayıp içeri tıkan da yok. Onlara iki ayyaş diyen şimdiye kadar olmadı.

Onların spordaki durumlarına değinelim. Ya rekortmendirler, ya şampiyondurlar ya da en centilmen sporculardır veya transfer rekoru kırmışlardır. Bizimkiler neler yapıyorlar? Hepsi de nal topluyor ve muhtemelen nalbant olurlar. Dört avradı olanlar, ‘Bu milletin A…Ko…z’ diyenler, kravatı beline bağlayanlar, kız çocuklarını 9 yaşında evlenebilir fetvası verenler, yüzsüzlük, hepsi onlarda. Eğer kafaları kıyak olsaydı, böyle şeylerde bulunmazlardı vesselam…

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here