Değerli okurlarım, bir ağaca sahip olmak, bir parka sahip olmaktır. Bir parka sahip çıkmak, bir şehri yeşil alana çevirmektir. Yeşili olmayan yerleri, mekânların, sitelerin sağlıklı olduğu söylenemez. Ağaçlar kesile-kesile toprak ortaya çıkar. Toprak yalnız başına bir hiçtir. Mutlaka bir şeylere hizmet etmesi gerekiyor.
Günümüzde, ağaçları kesilerek açığa çıkmış topraklara “İsot” ekmiyorlar. Başka şeyler ekmeyi hiç düşünmüyorlar. Onların fazla bir getirisi olamaz. O topraklara, çimentosundan çalınmış, toprağı bol gökdelenler dikilse nasıl olur sizce? Harika olur, diyeceksiniz biliyorum. Hani bir de AVM falan diyorlar ya. Öyle şeyler yapsalar n’olur? Harika, müthiş bir olay! Şimdi türlü-türlü Kasımpaşalı yaratabilmek için bu çabalar gösteriliyor. Bunu aheste şekilde belli etmeden, gündem değiştirerek yapmaya özen gösteriyorlar.
Onlar için, Atatürk Orman Çiftliğindeki binlerce ağacı kesmek, resmi tabelalardan TC’yi kaldırmak, milli bayramları zora sokup, kutlanmalarını bir yerde engellemek ve genç nesle unutturmak, Ulu Önder Atatürk’ün heykellerini, dine aykırıdır, dinsizliktir deyip, parayla tutulmuş kişilere kırdırmak, yok ettirmek… Bu tür yaklaşımlar onlar için bir aşk, bir sevdadır. Oysa aşkın nefrete dönüştüğü nice sevdalarda, hep bilinçsiz sevgilerin tohumları yatar.
Ya bir yıldırım sevdadır bu, günümüzde geçerli olan günlük gönül eğlendirmedir ya da sonu olmayan etrafı görünmeyen, labirent ağırlıklı, her tarafı dikenlerle dolu yollara sapmadır. Dikkat ederseniz, hüsranla biten tüm aşklardaki mühür aynıdır. Aşkı, aşk gibi algılayanların yaşadıkları mutluluk ve buram-buram sevda kokan birlikteliklerdeki ise, kalbin içinden bir elektrik ve onsuz düşünülmeyecek bir olgunun, bir yaşantının kıpırtıları vardır.
Sevdanın hamurunda, kötü düşünceye asla yer yoktur. Mümkün değildir. Çünkü sevdalılar, kırmaktan, kırılmaktan korkan insanlardır. Her ne kadar affedici ve hoşgörü sahibi olsalar da, bazen kopma noktasına gelen aşklardaki hissedilen sızı, onları tüm olumsuzluklardan koparır gider ve aşk yeniden tazelenir. Belli bir kesim, parayla, malla mülkle o kadir haşir neşir ki, mümkün olsa öbür tarafa da götürecekler. Bu mümkün değildir ama şikenin de, dopingin de, alınan, verilen teşvik primlerinin hesabı bu dünyada sorulu ve cezası kesilir. O damgayı yiyen, bir daha toparlayamaz.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA