Futbolla İç İçe Olunca (1)

0
95

Değerli okurlarım, yapılan bir bestenin anlamı yok mudur?  Vardır elbette. Bir bestenin anlamı, siz o besteyi dinlerken duyduğunuz, düşündüğünüz şeylerdir. Ama o besteyi dinlerken duygularınızı anlatamazsınız. Çözümlemeye, uzun uzadıya açıklamayı çalışırsınız, yine de bilirsiniz ki bütün söyleyecekleriniz o bestenin asıl anlamı değil, asıl anlamının çevresinde dolaşan, onunla birleşmeyen bir takım sözlerdir.

Birçok makaleler, yazarın oluşturduğu, ancak okurun tamamladığı bir yapıdır. Okurun yazılan ya da okunan makalenin içine girmesi çeşitli duygularla mümkündür. Örneğin bir şiirde okurun kendi ni keşfedebilmesi, kendisine ait bir evrenin varlığını hissetmesi, o eserin okurca kabul edilmesini, benimsemesini sağlar.

Ortak duygulara ve düşüncelere hitap etme çabası, içerisindeki esere ancak eksiltili yapılar, göstergeler, hâkim bakış açısı vb. unsurlarla ulaşılabilir. Şu da unutulmamalıdır ki, okurlarıyla gönül bağı kuran yazar, makalenin her yanında vardır. Yine de okur, o makaleyi severek okuyorsa makalede yazarı bulacak ve söyleyecektir.

Efendim, neredeyse iki yıldan beri makalelerime edebi girişler yapıyorum. Beğenilir mi diye bir kuşkum yoktu. Okurlarım ilginç bulup beğendiler. Devamlı okurum var, onların söylemlerinden anlıyorum. Biz bu şekilde, futbolu da güzelleştirmeye, daha saygın hale getirmeye çalışıyoruz. Şimdilik elimizden fazla bir şey gelmiyor. Yine de iyi yolda olduğumuzu söyleyebilirim.

Bu köşede okuduğunuz istisnasız tüm makalelerim, ya dolu-dolu yaşanmıştır, bazıları da yaşanmış olmakla birlikte okurlarım tarafından istenen konulardır. Okurlarım muhtemel bundan cesaret alarak, benim de yüzümü yumuşak bulduklarından isteklerini rahatlıkla söyleyebiliyorlar.

Herkesinde çok iyi bildiği gibi, İskenderun Gazetemiz ülkemizin, kesintisiz yayın hayatına devam eden en kıdemli gazetelerden birisidir. Şehrimizdeki yayın organlarını söylememe gerek yok, çoğu bize göre çok yeni.

“Futbolla İç İçe Olunca!” Bunun içeriliğinde çok şeyler bulunmaktadır. Bunları da yeri geldiğinde, zamanlamayı da iyi yaparak anlatmak zorundayım. Bazı okurlarım geçenlerde ilginç yaklaşımlarda bulundular. “Öcal Hocam, futbol oynadığınızı sonradan öğrendik ve de 40-50 yıl önceki futbolumuzdan söz ediyorsunuz. Bizler o zaman çok küçüktük. O dönemde oynanan futbol hakkında en ufak bir bilgimiz yoktu. Şu anda inanın şu anda o dönemi yaşamış gibi oluyoruz…”

Bir başka okurum da “Efsane futbolcularımızı ayrıntılı biçimde yazabiliyorsunuz. Bu bilgiler için size müteşekkiriz…”Aynen böyle söylemişti. Dağarcığımızı boşaltamadık, içinde daha çok şeyler var.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA