“Köşeyi Dönmek” deyimi, 1980’li yılların ortalarında kullanılmaya başlandı. Böylece entrika kültürüne bir yenisi daha eklenmiş oldu.
Masa başında “kirli, karanlık ve kestirme” yollardan haksız kazanç sağlamanın değişik türüdür köşeyi dönmek. Köşe dönmeciler kalıptan kalıba girerler. Sıvı maddeler gibi ancak bulundukları kabın şeklini alırlar. Bunların zeminleri kaygandır. İşlerine ve hesaplarına uygun davranışlar sergilerler.
Köşe dönmecilerin belirli ve sabit duruşları yoktur. Her zaman, her yerde ve her fırsatta çıkar sağlayacakları çevrelere ayak uydururlar.
Yüzlerini suyun aktığı ve rüzgârın estiği yöne doğru çevirirler. İstediklerini elde edip amaçlarına ulaştıklarında hiç zaman yitirmeden o yararlandıkları malum çevreyi terk eder, tanımazlıktan gelirler.
Köşe dönmeciler, “vurgun, talan ve yolsuzlukların” yöntemlerini çok iyi bilir, köşe dönme kurallarına sıkı sıkıya bağlıdırlar. Köşe dönmeciler kötü intiba bırakan hayvanlar âleminin taklitçileridirler.
Tilki gibi uyanık ve kurnaz, yarasa gibi zifiri karanlıkta dolaşır, kene gibi yapışkan, fare gibi kemirgen, fil gibi önlerine gelen her şeyi hortumlarlar, sivrisinek gibi kan emici, karasinek gibi mide bulandırıcıdırlar.
Köşe dönmecilerin taklit ettikleri hayvanlar bunlarla kalmıyor.
Kedi gibi nankör, kurt gibi puslu havada dolaşır, maymun gibi daldan dala sıçrar, yılan gibi zehir saçar, tehlikeyi sezen tavşan gibi tabana kuvvet hızla kaçar, balık gibi suda sessiz ve derinden hareket ederler.
Köşe dönmeciler yolsuzluğun hedeflerine doğru köşe atışı yapar, köşe kapmaca oyununu sevdiklerinden köşe başlarını tutar, devleti soyarak, çalıp çırptıklarıyla zevkten “dört köşe” olurlar. Amaçlarına ulaşınca köşelerine çekilirler.
Şöyle çevrenize bir göz atın, köşe dönmeci diye adlandırılan bu yaratıklarla her an ve her yerde karşılaşmanız mümkündür. Çünkü sayıları anormal olarak günden güne çoğalıyor.
