Yerel yönetimlerin seçimleri biteli şunun şurasında iki buçuk sene oldu. Seçim öncesi Seyfi Dingil başkana “ağabey-baba” diyenler, bugün her türlü çamuru ona atmakla meşgul. Görev yapmak aslında zor gibi gözükse de, işini bilen başkan kendi kontrolündeki yöneticileri bulmakta zorlanır. Bu çalışma mekanizmasına bir de siyaset karıştığında, çalışma prensipleri çekilmez olur. Her kafadan çıkan tiz ve tok sesler karşısında çalışmak isteyen, çoğu zaman görev yapmada naçar kalır.
Seçim öncesi hazırlanan görev kitapçığına, seçim sonu bin bir şeyler girer de girer. Onu üzme bunu üzme derken, kişi bir noktada patlama noktasına gelir. Şehirsel sorunlar hızla çözüme kavuşacağı yerde Arap saçına döner. Geçmişi yetmiş yıla dayalı Belediyeler Yasasıyla bir şehri yönetmek o kadarda basit değil. Büyükşehir olmamız sorunları da artırdı. İskenderun’un her noktasına asılan Büyükşehir tabelaları memlekette sanki görev yapılmıyor hissi yaratıyor.
Her dönem atamayla gelen üst düzey idarecilere yapılan haksızlıklar artık mide bulandırıcı! Geçtiğimiz gün İskenderun Belediye Meclis toplantısını bir köşede izledim. Yıllar sonra iktidar partisinden seçilerek göreve gelen başkanın, meclis üyelerinin yoğun baskısıyla sıkıldığını gözlemledim. İskenderun yeni imar planıyla yoğunlaştırılırken, yapılacak olan imar planları gittikçe rafa kaldırılıyor.
Belediye meclisinde ilk alınan kararları şöyle bir hatırlayalım. Memleketin altı bataklık olduğu bilindiği halde emsaller yıldızlar gibi serpiştirildi. Mecliste alınan kararlara bakıp, orası şöyle burası böyle diyerek, eller bir türlü aşağıya inmedi. Basınımızın değerli mürekkeplerinin renkleri neden o yıllarda soluk şekildeydi. Sizler bu memleketi bunca sevdiyseniz, geçmişte çok iyi planlasaydınız da İskenderun; Belen ve Arsuz arasına sıkışıp kalmasaydı!.. Bu memlekette yaşayan olarak, ilk önce kendimize bir bakmamız gerek. Yaptığımız ve yapacağımız şeyler, bu şehre bir şeyler kazandırmalı. Antakya lobisi hızla çalıştı ve kazandı. Hava meydanımız elimizden alındı. Allah’a çok şükür kendi üniversitemiz oluştu da biraz rahat nefes aldık. Daire müdürlükleri hızla şehrimizden kayboldu. Ey meclis o günlerde nerelerdeydiniz?! Acaba siz belediye başkanı olsaydınız ne yapardınız? Yapıcı olacağınız yerde ortalığı bulandırıyorsunuz. Başkan geçmişten gelen bunca sorunlarla karşı karşıyayken, çoğu problemleri hükümet düzeyinde çözmeye çalışılıyor. Taş ocakları gümbür-gümbür patlıyor. Seslerine sağırız sağırsınız..! İskenderun körfezi kirlendikçe kirleniyor..! Sadece bakıp geçiyoruz.
İskenderun’da yaşamanın bir ayrıcalık olduğunu unutmuş gibi tavırlardasınız! Şunu asla unutmayın. Ufacık bırakılan bu şehirde her an birbirimizle beraberiz. Seçimler her dönem yapılacak ve her dönemlerde de bazı partilere mensup adaylar, seçmenler tarafından göreve getirilecek. Son yasalarla birazda olsa nefes alan yerel idarelerin “her türlü” faaliyetlerde bulunması, şehir içi trafik düzenlemeleri, şehir içerisinden geçen yolların belediyelere bırakılması… İmar yasaların düzenlenmesi, güvenlik, çöp toplanmasının özelleştirilmesi gibi…
Değişik yasalarla gündem belirlenmiş olduğu halde çoğu görevler Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılıyor. Bu yüzden seçilenler, kanun yapıcıların koydukları kararlara uymak zorunda. Başkanın görev çizelgesine karşı çıkanlar, zamanı çok iyi takip etmeliler ki görevlerin olumlulukları olumsuzluklar yaratmasın.
İskenderun; üzerinde yaşayan her kesim insanların yaşam alanıdır. Göreve seçilmiş bir başkan için ön yargılı şekilde görevlerini hatırlatmak, onu sıkıntılar içerisinde bırakmak kimseye yarar veya fayda sağlamaz. İskenderun’un geleceği önemli şekilde etkilenir. Bunların vebalinin hesaplarını yeri geldiğince tek-tek sorar ve geçmiş defterleri aralarım. Bırakın seçilenler keyiflerine göre çalışsın ve sonunda başarsınlar ki, sevinenler bizler olalım. Şimdiki başkanı beğenmiyorsanız şayet, 2019 yılında seçimler yapılacak. O zaman bir başkası seçilir ve göreve başlar.