CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap, ‘çözüm süreci’ ile birlikte Doğu ve Güneydoğu’da yeni bir umut oluştuğunu, barış rüzgârlarının esmeye başladığını belirterek; “Umarım bu rüzgâr tersine dönmez” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap, Şanlıurfa’nın Kısas Beldesi’nde düzenlenen 10’uncu Geleneksel Aşure Şenlikleri’ne katıldı. 3 bin kişiye aşure dağıtımının ardından CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap, alana kurulan platforma çıkarak kalabalığa hitap etti. Barış adına bedel ödeyen tek partinin CHP olduğunu ve çözüm süreciyle esen olumlu rüzgârların kendilerini sevindirdiğini ifade eden Matkap; “Herkesin gözünde pırıltı umut var. Kısas beldemizde bugün barış ve sevgi rüzgârları esiyor. Umarım bu güzellikler, bütün Türkiye’ye yansır. Türkiye’de hiç bir şey doğru yansıtılmıyor. Bu özgürlükler sağlanmadan, halk hiçbir şeyi doğru anlayamayacak. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemizde ve Türkiye’nin her yerinde bir umut oluştu. Barış rüzgârları esiyor, umarım bu rüzgârlar, tersine dönmez artık. Bu konuda, halkımızın yanıltılması adına her şey söyleniyor. CHP’nin tavrı sorgulanıyor. Türkiye’de barış adına raporlar yazan, bedel ödeyen tek parti CHP, ne zaman bir görüş hazırlandıysa o CHP’nin oldu. Birileri barış adına konuşmaya başladı ve CHP’yi insafsızca suçlamaya kalktı, buna kimsenin hakkı yok” diye konuştu.
Türkiye, Ankara’dan Yönetilmeli
Türkiye’nin özellikle Suriye olmak üzere dış politikasını eleştiren Matkap, ülkenin Ankara’dan idare edilmediğini iddia ederek; “Suriye’ye karşı, Suudi Arabistan ve Katar ittifakı vardı. Bunun yanına İsrail’in katılması için Amerika zorladı. Türkiye ve İsrail barıştırıldı. Şimdi de Suriye’yi yok etmek için buna Kandil’i de katmak istiyorlar. Dolayısıyla herkes bu sürece ihtiyatlı yaklaşıyor. Asıl konuşması gereken Başbakan konuşmuyor. Kimsenin barış konusunda CHP’ye laf söylemesine gerek yok. Kimsenin haddine değil, AKP’nin hiç değil. Başbakan, Suriye konusunda, Esad’a ‘Kardeşim’ diyordu, ‘Vizeleri kaldırdım’ diyordu. Şimdi de ‘düşmanım’ diyor. Peki, ne değişti? Neden düşman oldun? Suriye’deki halk mı değişti? Suriye’deki idare mi değişti? Suriye’de ki başkan mı değişti? Aklımıza şu geliyor. Başbakan, bir yerlerden talimat alıyor. Biz, Türkiye’ye talimatla yönlendirilen hükümeti yakıştıramıyoruz. Türkiye, Türkiye’den yönetilmeli. Türkiye, Ankara’dan yönetilmeli” şeklinde konuştu.