İsdemir A.Ş.’de, kırk yılı aşkın bir süredir yetkili sendika olan Çelik-İş’in gücünü zayıflatma ve onu bölerek, parçalayarak yetkisiz kılma operasyonu 15 Eylül 2013 tarihinde başladı. Elbet bunun alt yapısı aylar öncesinden hazırlandı. Benim misafir sendika olarak adlandırdığım bir sendika, Çelik-İş Sendikası’nın şube yöneticilerin, bazı temsilcilerine ve üyelerine (öncesi var) 15 Eylül 2013 tarihinde çangal attı. Atılan çangal ilerleyen aylarda Çelik-İş’ten kopmaları meydana getirdi.
*Böl, Parçala ve Yönet Sistemi
Misafir sendikanın genel merkez yöneticilerinden bazıları İskenderun’da üs kurdu. Aklı çelinen, dünyadan bir haber bazı işçiler aileleriyle birlikte Ankara’da otellerde ağırlandılar. Misafir sendikaya, üye anlamında katılımlar arttı. OYAK’a bağlı İsdemir yönetimi, fırsat bu fırsat diyerek 1300’e yakın işçiyi çeşitli gerekçelerle işten çıkardı. İşten çıkartılan işçiler yerine yeni işçiler işe alındı. Misafir sendikaya üye olan işçiler ‘bize nasılsa bir şey olmaz’düşüncesi içindeyken o işçilerin de bir kısmın işine son verildi. İsdemir’de 15 Eylül 2013’de başlayan huzursuzluk ve gerilim giderek yükseldi. Huzursuzluk ve gerilime rağmen ‘böl-parçala ve yönet’ sistemi işlemeye başladı. Kopmalara ve her şeye rağmen İsdemir sayısal anlamdaki üstünlüğüyle yetkili sendika olmayı hak ediyordu. İşverenin son dakika işe aldığı işçileri de misafir sendika üyesiymiş gibi bir gece de olsa gösterme oyunu, itirazlar, perde gerisindeki bazı iş birlikleri ve diğer benzer hülle girişimleri işi yargıya taşıdı…
*Süreç Bilerek Uzatıldı
Misafir sendika kazanamayacağını bildiği halde, kimi ellerle birlikte yargı sürecini uzattı. İş Mahkemeleri, yerel mahkemeler derken konu Yargıtay’a kadar uzandı. Gizli eller bir dönem FETÖ yargıçlarıyla dolu mahkemeleri de etkilediler ve süreç bilerek uzatıldı. Sonunda Yargıtay yetki işine noktayı koydu ve yetkili sendikanın Çelik-İş olduğunu 5 Haziran 2017 tarihinde onadı.
*Bazı Hatalı Uygulamalar Recep Özhan’ın Üzerine Atıldı
Tekrar biraz geriye gidersek, İsdemir, 1 Ocak 2015 tarihinden bugüne kadar, yaklaşık üç yıldır sendikasız olarak yönetildi. 2012 ve 2016 yılları arasındaİsdemir’de görev yapan Genel Müdür Recep Özhan sağlık sorunlarıyla boğuştu. Genel Müdür Özhan o dönem bilerek veya bilmeyerek bazı hatalar yaptı. Üzülerek yazıyorum o dönem gerçekleşen bazı hatalı girişimler ve uygulamalar da gerektikçe, merhum Recep beyin üzerine atıldı ve yaptığından fazlası ona yüklendi. Gerek OYAK’ta gerekse İsdemir içindeki kimi yöneticiler artan tepkiler üzerine ‘Biz yapmadık. O yaptı’diyerek Recep Özhan müdürü yıpratmayı tercih ettiler. Yeri gelmişken Recep Özhan beye Allah’tan rahmet dilerim. Genel Müdür Recep Özhan bugün yaşasaydı sanırım kendisi üzerine oynanan oyunları sonradan öğrenir ve çok üzülürdü…
*Kandırılan Emekçileri Çok Uyardım
Çalışma Bakanlığı, 5 Temmuz 2017 tarihli yazısıyla, Yargıtay’ın nihai kararına dayanarak, Çelik-İş Sendikası İsdemir’de yeniden yetkili sendika olduğunu tescil etti. Misafir sendika yine misafir olarak kaldı ve işin mağdurları her iki sendikadaki bazı emekçiler ve onların aileleri oldu. Mutlaka konuyu yazan gazeteci arkadaşlarım oldu ama ben kendi adıma konuyla ilgili onlarca yazı yazdım, defalarca emekçileri başlarına gelecekler konusunda, mağdur olacakları yönünde uyardım. Ancak kandırılan bazı emekçilere bunu anlatamadım. Halen yazılarım arşivde ve Google gibi arama motorlarıyla yazılarıma kolaylıkla ulaşmak mümkün.
*”Yıkılan Temsilciliğin Yerine Yenisi Yapılır” Diye Yazmıştım
1 Ocak 2015 sabahı, dönemin İsdemir yöneticilerinin yanlış kararı neticesi, İsdemir içindeki Çelik-İş Sendikası temsilciliği iş makinalarıyla yerle bir edilmiş, sendika logo ve tabelaları yerlerinden sökülmüştü. Yapılan uygulama şık değil üzücüydü. Tesislerin ille de yıkılması gerekiyorsa o tesisler o gün değil bir hafta, on gün sonra yıkılabilirdi. Ocak 2015 tarihinde yazdığım bir köşe yazımda bu aceleye değinmiş ve şu ifadeleri kullanmıştım“…Bugün yıkılan Baş temsilcilik binası yerine yarın yenisi ve belki de daha güzeli yapılır. İndirilen Çelik-İş tabelalarının yerine, yenileri monte edilebilir. Söz konusu bina yapımı ya da tabela asımı da, Çelik-İş Sendikası veya işveren istedi diye değil 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu gereği yapılır…
Efendim İsdemir’de koca bir imparatorluk çökmüş. Çökmez beyler, efendiler ve de hanımefendiler… Yarım asrı devirmiş ve çeliğe hayat vermiş, su vermiş Çelik-İş, en kötü zamanda bile ayakta durmasını bilir, olmadı küllerinden yeniden doğar. Çeliğe su vermiş olan Çelik-İş üyesi emekçi, yine su verecek ama bu kez verdiği su, misafir sendika yetkililerine verdiği bir bardak su olacaktır… İsdemir’deki hayallerinin üzerine bir bardak su içen misafir sendika yöneticileri de, böylece geçici sevinçlerini kalıcı sevince dönüştürmeden İsdemir’e veda edeceklerdir.”
*Ben Haklı Çıktım
Evet, görüldüğü üzere ben haklı çıktım. Etle, tırnak gibi bir bir birinde ayrılamaz bir ikili olan İsdemir ve Çelik-İş, yaklaşık üç yıl aranın sonunda yeniden birlikte olacaklar. Çelik-İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci, 11 Temmuz 2017 Salı günü saat 16.30’da İsdemir’de, karayolları sahasında tekrardan emekçilerle buluşacak.
*İsdemir Genel Müdürü Toker Özcan
İsdemir’de 2017 yılında göreve başlayan Toker Özcan, mutlaka gelmeden önce ve geldikten sonra 15 Eylül 2013’ten beri huzursuz olan İsdemir’in neden huzursuz olduğunu kendince incelemiş ve araştırmıştır. Yine Sayın Özcan, Çelik-İş Sendikası’nın, İsdemir tarihinden daha kıdemli olduğunu tespit etmiştir. Merhum Genel Müdür Recep Özhan’a olumsuzlukları fatura ederek, aradan sıyrılma çabası içindeki kimi yöneticileri bir şekilde öğrenmiştir. En önemlisi de Toker Özcan, İsdemir’de beyaz bir sayfa açılmasına gereğine mutlaka inanıyordur. Geçmişte yapılan doğrulardan ve hatalardan kendince bir harman yapmıştır.
*Adı Kapılara Yazılan Genel Müdür Olmak
Sayın Toker Özcan, İsdemir’de, adı kapılara yazılan (fabrika giriş kapılarına) genel müdürlerden olma gayretinde olmalıdır. Çelik-İş Sendikası’nın bugünkü Genel Başkanı Yunus Değirmenci, yönetim kurulu üyeleri ve İskenderun Şube yöneticileri de beyaz sayfaya sonuna kadar katkı sunmalıdırlar. Huzurlu, iş barışının olduğu, emeğin karşılığının imkân dâhilinde verildiği bir İsdemir, sektörde giderek yıldızını daha da parlatabilir.
*Çelik-İş Bir Sevda ve Tarihtir
Bu vesileyle, İsdemir’de, özelleştirme sonrası İsdemir’i kara geçiren genel müdür ve yönetim kurulu üyelerini selamlıyorum. Genel Müdür Toker Özcan beyi selamlıyorum. Yine Çelik-İş Sendikası’na kurulduğu günden bu yana genel başkanlık, genel merkez üst düzey yöneticiliği, şube başkanlığı, şube yönetim kurulu üyeliği ve temsilcilik yapmış Çelik-İş neferlerini selamlıyorum. Adı Çelik-İş’le özdeşleşmiş isimlerden en önde gelen merhum genel başkan Metin Türker’i selamlıyorum. Yine Çelik-İş Sendikası’na genel başkanlık yapmış Onursal Genel Başkan Feridun Tankut’u, Tankut sonrası Genel Başkan olan ve halen Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkan yardımcısı olan Cengiz Gül’ü selamlıyorum. Elbette bugünün genel başkanı Yunus Değirmenci ve yönetim kurulundaki arkadaşlarını selamlıyorum. Çelik-İş bir sevda ve tarihtir. Ben kendi adıma bu sevda ve tarihe saygı duyuyor ve bir kere daha anılan değerlere selam yolluyorum…
