Futbolun Altında Yatanlar (1)

0
41

Değerli okurlarım, bugün (Tarih 17.05.2012) aslında “Dünya Engelliler Günü” için bazı şeyler yazmam gerekiyordu. Engelli kardeşlerimle her zaman beraber olduğumdan, onlarla sık-sık fikir alışverişinde bulunduğumdan ve onların affına sığınarak, onların bu özel günlerini daha da renklendirerek sanat ve kültür sayfamızda sunmak istiyorum. Engelli kardeşlerimizin bu özel günlerini en iyi dileklerimle kutlar, onlara borçlu olduğumu da belirtmek isterim.

“Futbolumuzun Altında Yatanlar” dedim ya, öylesine ilginç gelişmeler oluyor ki, inanın insanın dudağı uçukluyor bir anda. Bu olaylar nedense hep olumsuz yönde gelişiyor. Bir toplantıda bulunmak üzere kısa süre önce Adana’daydım. Kamuoyunun tüm düşünceleri, biraz sonra ayrıntılarına gireceğim konu üzerine yoğunlaşmıştı. Gerçi şehrimizde de bu konu hep gündemdeydi ve de okurlarım da bu konuyu işlememi istiyorlardı. Zaten onlardan da aldığı güçle makalelerime yön veriyorum, tüm okurlarıma ayrı-ayrı teşekkür ederim.

Efendim, okurlarım için ilgi odağı olan ve de ayrıntılı olarak açıklama bekledikleri önemli konu şu; 1-Şike ve teşvik sahaya intikal etmemiş midir? 2-Müsabaka sonucunu etkilemek ne anlam içermektedir? 3-TFF tarafından ortaya atılan bu ifadeler neden açıklanmıyor? Önce birinci soruyu yanıtlamaya çalışalım ve yanıtlarımızın sağlam temellere oturtmak içinde birkaç isim vermek zorundayım…

Vereceğim isimler bütün sporseverler tarafından bilinmekte ve ne ile suçlandıkları da. Ayrıca, vereceğimiz o kadar çok isim var ki saymakla bitmez. Fakat biz kimsenin avukatı değiliz. Vereceğim üç isimde konumuzun aydınlanması bakımından yeterlidir diye düşünüyorum: Şekip Musturoğlu, İbrahim Akın, Ümit Karan. Sporla ilgili bu insanlar şike ve teşvik primi kapsamında yüce adaletimiz tarafından bir ila üç yıl arasında hapis cezasına çarptırılmışlardır. Ancak, sonradan öğendik ki; başka suçlardan dolayı bu cezalara çarptırılmışlar…

Birisi, bu mahallenin kızlarına laf atıp sarkıntılık atiği için, öbürü, arabasını süratli kullanıp, muhtemelen süratini ayarlamayıp kırmızı ışıkta geçtiği için, bir başkası, rüküş giyinip, kışlık gömleğin üzerine kravat takmadığından cezalandırılmış… Kaynaklardan aldığım bilgiler bu kadar fazlası yok. Biz de duyduklarımızı yazıyoruz. Bunlara ilaveten, bu sistemi yöneten ve yönlendiren kulübün, Metris Cezaevinde yatan kişinin takımı olduğu edindiğimiz bilgiler arasında. Biz makale yazıyoruz. Makalenin amaçlarından birisi de, bir gerçeği ispatlamak içindir, bildiğiniz gibi… Yarınki ayımızda da kaldığımız yerden devam edeceğiz.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here