‘Sanayinin Kirliliği ve Termik Santrallerin İnsan Sağlığına Etkileri’ Anlatıldı

0
242

Çevre Koruma Derneği Başkanı Nermin Yıldırım Kara; “Hava-Su-Toprak Zehirlenecek ve Ekosistem Yok Olacak”

Çevre haftası etkinlikleri çerçevesinde, dün, Hatay Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi ile İskenderun Çevre Koruma Derneği ortaklığında, Sanayinin Kirliliği ve Termik Santrallerin İnsan Sağlığına etkileri konulu toplantı düzenlendi.

İskenderun HATSU binasında düzenlenen toplantıya konuşmacı olarak Hatay Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanı Ahmet Dolğun, İskenderun Çevre Koruma Derneği Başkanı Nermin Yıldırım Kara, MKÜ Ziraat Fakültesi Biyosistem Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Berkant Ödemiş, İSTE Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Şükran Çakır Arıca katıldı.

Toplantıda ilk olarak Çevre Koruma Derneği Başkanı Nermin Yıldırım Kara sunum yaptı. Hava kirliğinin sebeplerini anlatan Kara, hava kalitesi kılavuz değerlerinden de söz ederken, ilimizde Antakya ve İskenderun’da olmak üzere 2 adet istasyon olduğunu kaydetti. Antakya ve İskenderun’daki verilerden söz eden Kara, Ocak ayında 24 gün boyunca yerel mevzuat ve AB mevzuatı sınırı olan günlük ve yıllık değerlerin çok üzerinde ölçümlemeler gözlendiğini kaydetti. Kara; “Çukurova’nın Toroslar ve Amanoslar ile çevrelenmiş coğrafi yapısı nedeniyle bölgede oluşan kirlilik dağları aşamamaktadır. Bu nedenle Mersin-Adana-Hatay illeri aynı ortak kaderi yaşamaktadır. PM10 kirliliğinin oluşmasında ulaşım, ısınma amaçlı kömür kullanımı, çimento fabrikaları, sanayi faaliyetleri ve kömürlü santraller gelmektedir. Bölgemizde hava kirliliği gerçeği ortadayken şu anda çalışan 3 kömürlü termik santraline ek olarak Doğu Akdeniz sahilinde 12 bin MW gücünde yılda 36 milyon ton kömür yakacak 15 kömürlü yeni termik santral planlanmaktadır. Bu santrallerin yapıldığını var sayar isek günde 10 ton civarı pm 10 havaya salınacak. Bu partiküller kurşun kadmiyum arsenik gibi ağır metaller ve radyoaktivite içerir.

2010 yılında Türkiye’de dış ortamda partikül madde (PM) ve ozona maruz kalma nedeniyle 28.924 kişi zamanından önce hayatını kaybetmiştir. Türkiye’de elektrik üretimi için kömür yakılmasından kaynaklanan hava kirliliği erken ölümlere, kronik akciğer hastalıklarına, kalp sorunlarına yol açıyor ve yüklü bir toplumsal maliyet getiriyor. Buna karşın termik santrallerin ne izin sürecinde ne de bilirkişi sürecinde hekimler yok!

Günümüz teknolojisinde kömürlü termik santrallerin neden olduğu asit yağmurlarını ve radyoaktif madde salınımını engelleyecek bir teknolojinin bulunmadığı düşünülürse, Doğu Akdeniz Bölgesi’nde insan ve canlı yaşamının sürmesini imkansız kılacak şekilde hava-su-toprak zehirlenecek ve ekosistem yok olacaktır” şeklinde konuştu.

Kara, konuşmasının sonunda ise Çukurova için yapılabilecekleri şöyle sıraladı; “Toplu taşıma raylı sistemle tüm şehirleri kapsamalı, şehir içinde yeşil alan koridorları açılarak hava akımı sağlanmalı, ısınma da kömürden ve termik santrallerden vazgeçilmeli, enerji kaynağı olarak rüzgar ve güneşten yararlanmalıyız, toplumsal ve kümülatif etki hesabı her alanda uygulanmalıdır. Her türlü tesis planlanırken Sağlık Etki Değerlendirmesi göz önünde bulundurulmalı ve acilen bununla ilgili mevzuat oluşturulmalıdır.”

Hatay Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanı Ahmet Dolğun da, dairelerinin yaptığı çalışmalar hakkında bilgiler verdi. İnsana, çevreye ve doğaya saygı anlayışıyla yaşam kalitesini arttırmak için temiz çevre ve temiz kent oluşturmak vizyonuyla çalışmalarını yürüttüklerini kaydeden Dolğun, bu vizyonla şehir temizliği, çevre denetim ve kontrol faaliyetleri, çevresel gürültünün değerlendirilmesi iş ve işlemleri, çevresel etki değerlendirme iş ve işlemleri, deniz ve kıyı temizliği, doğal alanlar ve bio çeşitliliği koruma çalışmaları, hafriyat inşaat yıkıntı atıkları bertaraf ve denetimi, tıbbi atıkların kontrolü toplanması ve bertarafı, katı atık taşıma ve bertaraf hizmetlerini yürüttüklerini ifade etti.

MKÜ Ziraat Fakültesi Biyosistem Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Berkant Ödemiş de sunumunda, kömürün zararlarını anlattı.

İSTE Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Şükran Çakır Arıca da, beslenme ve ekolojik denge üzerinde durdu. Doğanın kirlenmesinin doğadaki bütün dengeyi bozduğunu söyleyen Arıca, günümüzde beslenme alışkanlıklarındaki değişimlerden söz etti. Günümüzde kullanılan teflon, plastik ürünler, mikrodalga gibi ürünlerin sağlığı olumsuz etkilediğini kaydeden Arıca, özelikle meyve suyu kutularının iç tarafındaki alüminyum folyonun ‘alzheimer’ hastalığını tetiklediğini söyledi.

Günümüzde sağlıklı besin arar duruma gelindiğini ifade eden Arıca, besin kirliliği, fiziksel kirlenme, kimyasal kirlenme, biyolojik kirlenmenin yanı  sıra genetik kirlenmenin büyük önem taşıdığını kaydederek, gen aktarımı yapılan gıdaların alerjilere, ciddi sağlık sorunlarına yol açtığını vurguladı.

İnsanın temel amacının, sosyal ve ekonomik faaliyetleri aksatmadan uzun süre anlamlı yaşamak olduğunu söyleyen Arıca, sağlıksız gıdaların hızlı yaşlandırma ve sağlıksız yaşama neden olduğunu kaydetti. Renklendirici, tatlandırıcı, yanlış pişirme, paketlerden kaynaklı sıkıntılar gibi fark etmeden yediklerimizin ciddi sağlık sorunlarına neden olduğunu belirten Arıca; “Plastik ürünler kullanmayın, teflon yerine çelik tencereleri tercih edin. Hazır ürünleri fazla tüketmeyin özellikle hazır çorbalar kansere davetiyedir” dedi. ‘Karbon ayak izi’mizin her geçen gün büyüdüğünü de sözlerine ekleyen Arıca; “Bindiğimiz dalı kesmek konumundayız” dedi.

Konuşmaların ardından, konuşmacılar katılımcıların sorularını yanıtladı. Buradaki toplantının ardından İskenderun Balıkçı Barınağında temizlik etkinliğine geçildi. (Haber: Helga TERBİYELİ)

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here