Değerli okurlarım, insan olmamızın sporla özellikle futbolla nasıl bir ilişkisi olabilir diye düşünmeyesiniz. Doğrudan ilgisi var ve çok romanlara da konu olmuştur. Kısa süre önce, Futboldaki olumsuzlukları sizlerle paylaşırken, tüm insanların ortak bir kimliği sahip olduklarına değinmiş ve “Önce İnsanız” diyerek bu kimliğe sahip olmak ve de layık olmak gerektiğini söylemiştim. Daha sonra da, müsait zamanımızda bu önemli Konya ayrıntılı biçimde gireceğimi dağarcığımızda ne varsa ortaya dökeceğimi belirtmiştim.
Kısa süre sonra da, havaların güzel gitmesinden yararlanarak sık-sık şehre inmiştim. Biliyorsunuz İssume’de ikamet ediyorum yani şehre 5-6 km uzaktayım. O nedenle şehre indim ya da geldim ifadelerini kullanıyorum. Evet, İskenderun’a her gelişimde, çoğu emekli olan okurlarım bana şu soruyu yönelttiler. Aynı zamanda ismen tanıdığım okurlarım da çoğunlukta…
“-Öcal Hocam, o konuya ne zaman gireceksiniz?”
“-Hangi konuya?”
“-Hani şu “İnsanız” derken büyükçe bir paragraf düşmüştünüz ya. Ayrıntılara girmenizi bekliyoruz…”
Bu konuyu yazın Kardelen’e gittiğimde ayrıntıları ile yayımlamayı düşünüyordum. Fakat ismen tanıdığım okurlarım yineleyeceklerdi ve bu nedenle fazlaca zaman geçirmek istemedim, bildiklerimi dostlarımla yani okurlarımla paylaşmak istedim. Efendim, çocukluğumuzda yanlarında nefes bile almaya çekindiğimiz büyüklerimiz şunları söylerlerdi; “Göz bakar, akıl görür…” Bu sözleri duyduğum insanların hepsi toprak oldu ama bizlere önemli bir miras bırakmışlardı. Hepsine Allah’tan rahmet diliyorum.
Günümüzde bile kime sorsanız ağız birliği etmişçesine “Kesinlikle doğru” diyeceklerdir. Böyle düşünenler insan, adam gibi adam… Ne hikmetse, nasıl alışılmışsa, günümüzde doğruları çıkarlar belirliyor. Terbiyeli (!) bir insan çıkıyor diyor ki; “Devletin kasası soyulmuş mu?”
Devletin kasası kimin elinde ki? Şu bakanlığın, bu bakanlığın elinde değil mi? Onlar da hazineyi gül gibi kullanıyorlar. Bunlar insan işte!
Bir ülkede, basın mensupları, cumhurbaşkanlarına sormuşlar. Ülkede yolsuzluk, hırsızlık, şike, teşvik primi aldı başını gidiyor. Sizi göreve davet ediyoruz. Ağırlığınızı koymalısınız, siz aynı zamanda başkomutansınız. O ülkenin cumhurbaşkanı çok ilginç yanıt vermiş! Yarına kalsın!
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
