Aslında tepkimi daha önce verecektim. Bir umut 19 Nisan 2017 mesai bitimine doğru karar veren YSK’nın kararını bekledim. Ve YSK, beklenildiği üzere referandumun iptaline ilişkin tüm itirazları reddetti. Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) 11 üyesinden sadece biri karara şerh koyarak bunun bir Anayasa ihlali olduğunu ifade etti. Yargıtay kontenjanından YSK üyeliğine seçilen üye Cengiz Topaktaş, YSK kararına “Oyların mühürsüz olması, referandumu yargı denetiminden çıkarır. 98. ve 101. maddelerde seçmen pusulası ve zarfların mühürlü olması şartı vardır. Anayasanın 79. maddesi, seçimlerin yargı denetiminde yapılacağını hüküm altına almıştır. Burada Anayasa’nın ihlali söz konusudur” şeklinde muhalefet şerhi koydu.
*Evet Tercihinde Bulunanlara da Yazık Edilmiştir
Bana göre de son referandum seçimlerinde Anayasa ihlali söz konusudur, seçim şaibeli hale gelmiştir. Daha önemlisi ortada duran şaibe var oldukça bundan sonra yapılacak tüm seçimlere bugünden gölge ve şaibe düşmüş olacaktır. Seçmenin sandık sonuçlarına güveni önemli ölçüde sarsılacaktır. Bin bir zahmetle, yüksek bir katılım oranıyla sandık başına giden ve ister Evet, isterse de Hayır tercihi yapan tüm seçmenlere yazık edilmiştir. İçinden geldiği için kendi iradesiyle Evet tercihini yasal ve dürüst olarak kullanan seçmende hiçe sayılmış ve onların tercihlerine de şaibe bulaştırılmıştır.
*Kararsız Kasım’ın Ruh Haliyle Seçimleri Yönetemezsiniz
İşin daha enteresanı verdiği oyun peşine düşen ve hakkını arayan insanlara sarf edilen sözlerdir. Örneğin Ak Parti Grup Başkan Vekili Bülent Turan “Vatandaş zamanla referandum sonucuna alışır” buyurmuşlar. Seçmen, vatandaş neye alışacak Bülent bey?! İçine sindiremediği, şaibe düşmüş seçim sonucuna mı alışacak?! YSK’nın Almanya’da mühürsüz oy pusula ve zarflarını önce iptal edip, sonra çark edip kabul etmesine mi alışacak?! Aynı YSK’nın Almanya’da iptal ettiği Türkiye’de ise son dakika kabul ettiği mühürsüz oy pusulası ve zarflara yol vermesine mi alışacak?! Kararsız Kasım’ın ruh haliyle, böylesi hayati bir seçimi yönetmek mümkün olamaz nitekim de olmamıştır…
*Yüksek Seçim Kurulu’nun Aşağıdaki Hangi Kararı Doğru?
Yıl 2014: AKP başvurdu, Bitlis’in Güroymak Belediye seçiminde mühürsüz zarf kullanıldığı için YSK Güroymak seçimini iptal etti.
Yıl 2017:AKP başvurdu, YSK mühürsüz pusula ve zarfların geçerli sayılacağını ilan ederek, sözüm ona seçimi geçerli kıldı. Bu ne çelişkidir efendiler? Oyun mu oynuyoruz, seçim mi yapıyoruz? Bu seçime şaibeli demek yetmez. Bence bu seçim meşru değildir.
Bakın özetini verdiğim seçim kanunları ne kadar açık;
*Sandığın Açılması ve Zarfların Sayımı
Madde 98 – (Değişik: 8/4/2010-5980/19 md.) Sandık, yukarıdaki maddelerde belirtilen iş ve işlemler tamamlandıktan sonra, oy verme yerinde hazır bulunanların gözü önünde, sandık kurulu başkanı tarafından açılır.
Sandık kurulunca verilen biçim ve renkte olmayan, üzerinde ilçe seçim kurulu ve sandık kurulu mührü bulunmayan, tamamı yırtılmış olan, üzerinde ilçe seçim kurulu ve sandık kurulu mührü dışında herhangi bir mühür, imza, yazı, parmak izi veya herhangi bir işaret bulunan zarflar geçersiz sayılır.
*Geçerli Olmayan Oy Pusulaları
Madde 101 – (Değişik: 8/4/2010-5980/21 md.) Aşağıda yazılı;
2. Arkasında “Türkiye Cumhuriyeti Yüksek Seçim Kurulu” filigranı bulunmayan,
3. Arkasında sandık kurulu mührü bulunmayan,
*Hak Arama Yaygara Değildir!
Hal böyleyken, milletin aklıyla dalga geçmek niye? Oldubitti ve gargara ile kabul ettirilmeye çalışılan sonuçlar gölgeli ve şaibelidir. Konuyla ilgili hak arama ise yaygara değil milletin aklıyla dalga geçilmesini önleme çabalarıdır. Yüce Türk Milleti şaibesiz, soru işaretsiz seçimleri hak eden bir millettir. Ellerini vicdanına koyabilenler, gerçekleri göreceklerdir. Vicdanlarını askıya alanlar, gerçekleri görmek istemeyenler, elbette açık haksızlığı ve her tür ihlali göremezler. Varsın görmesinler. Ermişlerden, evliyalardan ve Peygamberlerin güzel sözlerinden her fırsatta örnek veren pek çok Ak Partili ya da Evet tercihi kullanan seçmenin vicdanı, açıklanan sonuçlar neticesi kesin olarak rahat değildir…
*Sırada Anayasa Mahkemesi’ne İtiraz Var
Şimdi hak arayışını sürdüren kesimlerin Anayasa Mahkemesi’ne başvuru seçeneği var. Buradan 16 Nisan 2017 referandumuna yönelik bir iptal kararı çıkar mı? Ben iyimser düşünerek “bunu bekleyip görmek gerekir” diye ifade etmek istiyorum. Anayasa Mahkemesinin 15 üyesinin çoğunlukla Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından seçilen üyeler olduğunu biliyorum. Ancak, şaibeli referandumun vebali her konudan çok farklı ve oldukça fazla…
*Hukuk ve Anayasa İhlalleri Seçim Sandığına Dayanmışsa
Şahsi fikrimdir. Anayasa mahkemesi ve sonrasındaki hukuk yolları tıkansa bile seçimin mağlubu Ak Parti iktidarı, Cumhurbaşkanı Erdoğan, ona destek veren MHP lideri Bahçeli ve MHP Genel Merkezi’nin bazı yöneticileri olmuştur. Burun farkı üstelikte şaibeli bir sonuçla Anayasa değişikliklerini uygulayarak Anayasayı ve rejimi değiştirmek artık pek mümkün görünmüyor. 2019 yılında mevcut iktidar yeniden iktidara gelir mi? Cumhurbaşkanı Erdoğan yeniden Cumhurbaşkanı seçilir mi? Bunlar kocaman soru işaretleridir. İktidar kanadı, istenildiği kadar vitrin değiştirsin, istenildiği kadar iktidar partisinde revizyona gidilsin. Hukuk ve Anayasa ihlalleri seçim sandığına kadar dayanmışsa, bu işin içinden çıkılamaz…
*YSK Seçimi İptal Etse, En Büyük Yararı İktidar Partisi Görecekti
Hukuku “ bir kere sen, bir kere o. Anayasayı bir kere ben bir kere öteki çiğnerse” ülkede her bir birey kendince adalet dağıtmaya kalkar ki böylesi bir durum Türkiye’nin Teksas olmasına yol açar. Eline satırı, pompalıyı, sopayı ve bıçağı alanlar kendi adaletlerini dağıtmaya kalkarlar. Bu son derece vahim bir durumdur. Böylesi bir gelişmeyi aklı başında hiç kimse istemez. Esasen, YSK şaibeli 16 Nisan referandumunu iptal etse, en büyük iyiliği iktidara yapmış olacaktı. İktidar kanadı bu şansı kaçırdı ve 2019 beklentilerini oldukça zora soktu…
Son olarak şunu ifade etmek isterim. 16 Nisan 2017 referandumunun gölgeli, şaibeli ve mühürsüz sonuçları, üstü örtülecek, taklaya ve gargaraya getirilecek gibi görünmüyor. Kararlı seçmen, verdiği oyun hakkını ve neticesini almak istiyor. Bu yüzden geçen Pazar gerçekleştirdiğimiz 16 Nisan 2017 referandumu ve sonuçları, 2019 yılına kadar gündemden kolay-kolay düşmeyecektir…
