Değerli okurlarım, günümüz, geceler ve gündüzlerden oluşuyor bildiğiniz gibi. Gündüzler haliyle yaşanıyor da, geceleri dolu-dolu yaşayamayanlar ve de sevmeyenler de çoğunlukta. Erkenden yatağa girenler, herkesten önce, acilen çoluk çocuğa karışıyor. Gecelerin hakkını vermek şart! En güzel fikirler, çok güzel düşünceler hep geceleri insanın aklına geliyor. Ben makalelerimi değil ama şiirlerimin büyük bölümünü geve yarısından sonra yazmışımdır.
Bunların dışında, Süper Lig ve Türkiye Kupası maçları gece oynanmıyor mu? Hadi onlar erken bitiyor diyelim. Şampiyonlar Ligi ve UEFA Kupası müsabakaları gecenin ileri saatlerini cazip hale getirmiyor mu? Bunları da bir tarafa bırakalım. Bu yaşıma kadar tüm ihtilalleri, balans ayarlarını yaşadım. Bunların hepsi de gece yapılmadı mı? Nedenini söylememe gerek yok, bildiğiniz şeyler. Kimse ürkmesin, korkmasın diye!
Bunları anladık da, günümüze gelinceye kadar ve son benzin zammı da dâhil olmak üzere, yüzlerce zam yapıldı, yapılan bu zamlar hep gece yapıldı. Yani bizler uyurken, zaten hep uyuyoruz ama o zaman horul-horul uyuyoruz, bir şeyden haberimiz olmuyor. Gündüz olsa ne yazar ki, efendiliğimizden sesimizi çıkarmayız. Hepimiz, suskun zavallılarız. Gece yapılan zamlanmalar, şişman ve şu anda hayatta olmayan bir başbakanımız zamanında, adeta devlet geleneği haline getirildi. Şimdilerde kabine gece yarısı toplandığında, ihtilal düşünülmüyor da, hangi ürüne zam yapılacak düşünülüyor.
Hepinizin bildiği gibi, bu anda hatta yıllarca öncesinden bile, dünyanın en pahalı benzinini kullanıyoruz. Nedeni sorulduğunda “Ülkemizde benzin mi çıkıyor” cevabını duymakta gecikmiyoruz. Adam haklı, dünyanın tüm ülkelerinde benzin üretiliyor ama bir bizim garip ülkemizde petrol üretilmiyor.
Fazla soru da soramazsınız. Bir anda analar- babalar birbirine karışır. Bu nedenlerle, bir dost tavsiyesinde bulunmak istiyorum. İnsanların en önemli gıdası uyumaktır. Göstermelik olarak değil, horul-horul uyumaktır. Acı duymayız, zamlardan etkilenmeyiz. Ancak, fazla uyumanın da bir esbabı harbiyesi olamaz. İnsan unutkan olur, balık hafızalı olur. Onlara ihtiyacımız var mı bilmiyorum!
Son aylarda gelişen olaylar ruhumuzu öylesine kirletti ki, sporun bile etkili olacağını sanmıyorum. Umutsuzluğa gerek yok. Çünkü TBMM’de çözüm tükenmez. En zor anımızda bile bir milli maçı kazandık mı her şey yoluna girer.
Spor, temizleme aracı değildir. Bundan sonra ne olacağı da meçhul! Süper Lig bitiyor. UEFA Türkiye Şampiyonunu, şampiyon olarak kabul edecek mi? Süper Kupa maçı yapılacak mı? Yeni TFF ne yapmak istiyor? UEFA’ya kafa mı tutarız diyor, mahkeme kararını (!) mı bekleriz diyor? Bu önemli konularda kimse bir şey bilmiyor. Tamamıyla doğal değil mi? Horul-horul uyumayı seversek, balık hafızalı da olursak, her gece bizlere uykuda ne yaparlar bilemiyorum.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
