Değerli okurlarım, sevgi inanmak ve güvenmektir. İnsanları üzen ve hayal kırıklığı yatan duygulardan birisi ve en önde geleni güvensizliktir. ‘Güven; korku, endişe ve çekinme duymadan bağlanmak ve inanmaktır.’ Bir insana güven duymak, ondan zarar gelmeyeceğine inanmaktır.
“Onunla beraber olduğunuzda görünüşü azıcık değişmiyordu. Uçsuz bucaksız umman gibi ya da uzayıp giden deniz mevsimi gözlerinin şekli de değişmiyordu adeta. Renkler aynıydı ama, mavinin tonlarıyla haşır neşir oluyordu.
Öyle ki; gözlerini kapadığında ummanın, denizin önüne bir perde gerilmiş gibi oluyordu. Her zaman ya da geceleri yanından ayrıldığımda, onun en çok hatırladığım yanı bu oluyordu sanırım. Oysa saçlarının kıvırcıklığı, her sabah ilk defa gördüğüm yepyeni bir şeymiş gibi beni şaşırtmaya uzun müddet devam etti.
Hâlbuki bir genç kızın gülümseyen bakışlarından başka lüle-lüle saçlarını taçlandıracak bir şey olabilir mi? Onun gülümsemesi bile varlığını ölümsüzleştiriyordu. Zaten gülümsemek çok şeydir. Dostluk vaat eder, güven verir, bu duyguyu aşılar. Onunla daha fazla konuşmak, muhabbet etmek istersin, için ısınır içindeki tüm duygular sana tanıdık ve sevecen gelir…”
Çok ilginçtir; o kişinin naşı gazetelerin altında bile olsa, yine aynı güzellikleri görüyor, en azından hissediyorsun. Yüce yaradan kullarını özel olarak yaratmış. Hayvanlardan farkımız, onlar gibi karşılıksız dostluklar kuramayışımızdır. Fakat bazen onları bile şaşırtırız. Hani insanız ya, sanırım ondan kaynaklanıyor. Bu yaklaşımımız inanın hayvanları bile şaşırtıyor.
Sevenler Haftasını Yaşıyoruz…
Bir defasında “co” isimli kurdumu saatlerce kucağımdan indirmemiştim. Sahibime n’oluyor gibilerinden şaşırmıştı. Bu haftanın sevenler günü olduğunu kulağına fısıldamıştım. Her halde anlamıştır.
Bir günle sınırlanmıştır sevenler günü! Neleri, kimleri seviyorsanız onlara, oralara yakın olun. Doğayla, denizle iç içe olun. Özellikle yardıma muhtaç hayvanlara daha da sıcak yaklaşın. Şaşıracaklar ama bence bir sakıncası yok.
Sekizinci yılını idrak ettiğimiz “Sevenler Günü” önceden tasarlanmış bir hadise değildir. Piyasayı canlandırmak, esnafa ciro yaptırmak gibi ekonomist bir gün değildir. Sadece yürekleriyle hareket eden, topluma saygılı, kötülükleri görmezden gele, öfkesini yenen Kahramanlar Günüdür!
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
Gönül Köşemden
Ne Mutlu Sevenlere
Değerli okurlarım, sevmek, sevebilmek çok önemlidir. Sevenlerin duyguları sönmez güneşe benzer. Yanar da yanar. Hiç sevmemiş olanlar da kırılmaz taş gibidir; yumuşamazlar, acımazlar, kin doludur onlar. Yalanların en inandırıcı olanlarını söylemekten çekinmezler. O insanlarla yola çıkılmaz, hele uzun yola hiç çıkılmaz. Sizden bir menfaat beklemiyorlarsa, ormanın en tehlikeli bir yerinde sizi yalnız bırakır ve yollarına devam ederler. Burada cinsiyet gözetmiyorum.
Yüreği taşlaşmış olanlar kimsenin derdine deva olmazlar. Sevginin bir fazilet olduğunu bilmezler çünkü. Tek amaçları vardır; MENFAAT!
Bugünün amacını zihinlere kazımak için bazı sevgileri tekrarlamakta fayda olacak diye düşünüyorum. Alıştırıncaya kadar bazı ifadelerin altını çizerek anlatacağım, kullanacağım. Başınızı omzuna koyup da gözyaşı döktüğünüz kişi sizin dostunuzdur ya da çocukluğunuzda sizi omuzlarından, kucaklarından indirmeyen nineler, dedeler, amcalar, dayılar veya sevdiğiniz komşular. Uzaklarda da olsa yıllardır görüşemediğiniz bir dostunuzu telefonla arayıp “Merhaba” demeniz, bir bomba etkisi yapacaktır inanın.
Anneler, babalar günüyle bu haftanın uzaktan yakından ilgisi yoktur. Tamamen özel bir gündür Sevenler Günü ya da Haftası!
Bugün Sevenler Günü! Bu satırları nasıl yazıyorum biliyor musunuz? Sanki bana bakıyormuş gibi, sanki sitem edercesine, umutsuzca… Ben ise; kimse yok yanımda, gözyaşlarımın hürriyetini bağışladım ve burnumu çeke-çeke ve daktilomun tuşlarına basarak bu satırları yazıyorum.
Sevgiliyi yitirmek nasıl bir şeydir dersiniz? Anlatabilmek mümkün değil de, şöyle bir teğet geçeyim dilerseniz. Bir zamanlar kömürlü trenler vardı, onun siren sesi insanın içine işlerdi. Hareket anında yine sirenini acı-acı çalıp ve gürp-gürp yavaş-yavaş hareket ettiğinde… Hani eller ayrılık hüznüyle ve belki de kavuşabilme heyecanıyla en yükseğe çıktığında. Tren artık uzaklaştıkça uzaklaşmış ve sonunda bir nokta haline gelmiştir. Heyhat… Senin gözün hala o noktada kayboluyor.
Hani gideni gözünüz görmeyince ve ortalığı genzi yakan bir duman kaplayınca. Geriye baktığınızda hep boş vagonları görürsünüz, anlamsızdır tabi. Ve içinizde hapsettiğiniz derin nefes, sizden izin almadan hürriyetine kavuşunca, akmakla akmamak arasında bir bocalama. Fakat siz uysal davranırsanız! Ve gazeteyi kaldırıp baktığınızda, size bakan bir çift göz görürsünüz. Yalancı dünyaya bakmasın diye kapatırsınız o renkli gözleri. Bizler o günleri yaşamayın. Bunları boş verelim şimdi…
Topraklara saygılı olalım bugünlerde. Şehit kanı ile yoğrulduğu için değil sadece. Toprak ana hamile, bizler için hamile. Çok şeyler verecek de ondan. Sevenler haftasını dolu-dolu yaşayın. Diğer günlerden farklı olduğunu göreceksiniz. Gece ve gündüz gibi, yaz ve kış gibi. Gülüp ağlamak gibi!
Sevenler günü ya da haftası, tüm sevenlere kutlu olsun. Allah’ın selamı üzerinize olsun.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
Günün Nabzı
Sevgiliye
Kendimi yalnız hissetsem de
Dünyaya değer vermesem de
Karanlıkta ömür tüketip
Kalemimden kan damlatsam da
Allah’ın özenerek yarattığı
Bir meleğin anısına
Yas tutsam da
İtibar edilse de
Edilmezse de
Bugün sana aittir…
Bize bakan renkli gözlerinle
Sevenler Günü’nün 8. devriyesinde
Mutlu olman dileklerimle
Rahat uyu makberinde…
Bir Fani
Günün Sözü
Sevgi Kutsal Duygudur, Ona Saygı Duyulur
Öcal’dan İnciler
Yüce Allah Sevmeyi Herkese Nasip Etmez.