Çanakkale Savaşları, 1’ci Dünya Savaşının gidişatını değiştiren ve dünyada yeni rejimlerin ortaya çıkmasını sağlayan çok önemli kara ve deniz savaşlarıdır. İtilaf devletleri, yani İngiltere ve Fransa’nın başını çektiği devletler ile Osmanlı ve Alman devletlerinin de içinde bulunduğu ittifak devletleri 1914 senesinde savaşa tutuştular. Avrupa kıtasında devletler aşırı silahlanmışlar ve kıtaya sığmaz olmuşlardı. Bir savaşın çıkacağı muhakkaktı. Tabii işin aslı, dünyadaki geri kalmış ve sömürge olmaya müsait ülkelerin bölüşülmesi meselesi idi. Osmanlı devletinin savaşa girme sebebi ise; başında Enver Paşanın bulunduğu İttihat ve Terakki Partisinin, kaybedilen Osmanlı topraklarını tekrar kazanma ümidi ve arzusu idi.
İtilaf devletlerinin düşüncesi, Çanakkale boğazı ve İstanbul’u ele geçirerek Çarlık Rusya’sına yardım etmek ve Alman ordularının karşısına güçlü bir Rusya çıkarmak idi. Böylece Alman ordularının büyük bir kısmı Rusya ile savaşacağı için İngiltere’nin işi kolaylaşacaktı.
Tabii evdeki hesap çarşıya uymadı ve Çanakkale’de tarihin yazdığı en kanlı, en şiddetli savaşlardan biri yaşandı. Türk Milleti üzerine gelen dünyanın en güçlü donanmasına karşı müthiş bir direniş gösterdi. Düşman, Türk direnişi yüzünden neye uğradığını şaşırdı. Donanması iş göremez hala geldi ve gemilerinin bir kısmı yakındaki Bozcaada’ya kendilerini zor attı.
Çanakkale deniz savaşı 19 Şubat 1915’de başladı. 18 Mart 1915’e kadar düşman gemileri Çanakkale boğazında bulunan tabyaları bombaladı. Boğazın Rumeli yakasındaki Seddülbahir ve Ertuğrul tabyaları, Anadolu yakasında da Kumkale ve Orhaniye tabyaları tahrip edildi. 18 Mart’ta Düşman gemileri Çanakkale boğazına girmiş her iki yakada bulunan tabyalarımıza ateş ederek ilerliyordu. Türk tabyalarından da düşman gemileri üzerine şiddetli bir ateş başladı. Fransız gemisi Bouvet ilk batan gemi oldu. Bunu diğerleri takip etti. Gemilerin kimi topçu ateşinden, kimi Nusrat mayın gemisinin gece boğaza döşediği mayınlara çarparak battılar. Böylece Çanakkale deniz savaşı Türklerin zaferi ile sonuçlandı.
Düşman, Çanakkale boğazını geçemeyeceğini anlayınca, bu defa karadan hücuma karar verdi. Gelibolu yarımadasını ve Çanakkale boğazını karadan ele geçirerek hedefine ulaşmak istedi. Bunun için de Gelibolu yarımadasına büyük kuvvetlerle hücum etti. Düşman askerlerinin arasında çok sayıda Avustralyalı, Yeni Zelendalı, Hintli askerlerde vardı. Böylece Çanakkale kara savaşları başlamış oldu.
Kara savaşları Gelibolu yarımadasında bulunan 6 adet kumsalda olmuş ve 2 cephe açılmıştır: Seddülbahir ve Anafartalar cepheleri. 25 Nisan 1915 de her iki cephede düşman hücumu başlamış ancak burada da güçlü bir Türk direnişi ile karşılaşılmıştır. Savaş öyle bir hal almıştır ki cepheler kilitlenmiş ve çatışmalar karşılıklı siper savaşına dönmüştür. Bunun üzerine müttefik kuvvetler daha kuzeyde 3. bir cephe açıp Türk kuvvetlerinin arkasına sarkıp direnişi kırmak istemişse de bu defa da Albay Mustafa Kemal karşılarına çıkmıştır. Albay Mustafa Kemal savaşın en kritik anında inisiyatif alarak İngiliz saldırısını durdurmuştur.
3. cephede de aradığını bulamayan ittifak güçleri çareyi Çanakkale’yi tahliye etmekte bulmuştur. Aralık ayında başlayan tahliye 9 Ocak 1916 tarihinde tamamlanmıştır. Çanakkale savaşları, kara ve deniz savaşları olsun, dünya tarihine bir kahramanlık destanı olarak geçmiştir.
Çanakkale savaşlarının en önemli bir sonucu da Mustafa Kemal’in bir kahraman olarak tarih sahnesine çıkmasıdır. Mustafa Kemal’in bu savaşta milletinin sevgisini kazanması, onun daha çok tanınmasını ve ilerde Türk kurtuluş savaşının lideri olmasını sağlamıştır.