“OHAL KHK’ları ile Türkiye, Gücü Olanın Zayıfı Ezdiği Bir Ülke Haline Gelmiştir”

0
119

ihd-ortak-aciklama1İnsan Hakları Derneklerinden Ortak Açıklama

İnsan Hakları Derneği Akdeniz Bölge Şubeleri toplantısı, geçtiğimiz hafta sonu İskenderun’da gerçekleştirildi.

Derneğin İskenderun, Hatay, Mersin, Tarsus ve Adana şubesi ile Osmaniye temsilciliği adına yapılan basın açıklamasında konuşan İHD Akdeniz Bölge Temsilcisi Yasemin Dora Şeker, AİHS’in 15. ve BM Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesinin 4. Maddesine aykırı olacak şekilde Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile tamamen otoriter bir rejim inşa edildiğini öne sürdü.

15 Temmuz’dan bu yana yaşananların 12 Eylül 1980 darbesini hatırlattığını savunan Şeker; “Kanun ve hukuk tanımaz bir şekilde OHAL KHK’ları ile tam bir tasfiye başlamıştır. Giderek toplumsal muhalefeti oluşturan kesimleri, Kürtleri, Alevileri ve Solcuları hedefine koymuştur. Bu kapsamda KESK ve KESK’e bağlı sendikalara saldırmaya başlanmıştır. Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan masumiyet karinesi, suç ve cezaların şahsiliği, kimsenin düşüncelerinden inancından, kanaatlerinden ve kimliğinden ötürü suçlanamayacağı ilkesi ve ayrımcılık yasağı gibi evrensel hukuk kuralları yok sayılmıştır. OHAL KHK’ları ile Türkiye tamamen kuralsız bir hale getirilmiş, gücü olanın zayıfı ezdiği bir ülke haline gelmiştir.

09.09.2016 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığının 07.09.2016 tarih, 9583020 sayılı onayı ile Türkiye genelinde Eğitim Sen üyesi 11.218 öğretmen,  657 sayılı Devlet Memurları kanunun 137 maddesi gereğince tedbiren görevden uzaklaştırılmıştır. Görevden uzaklaştırılan öğretmenler arasında İHD Genel Başkan Yardımcısı Diyarbakır şube başkanı M. Raci Bilici ve eşi, İskenderun Şube başkanımız Coşkun Selçuk,  Elazığ Şube Başkanımız Behzat Hazır ile birçok yönetici ve üyelerimiz de bulunmaktadır” dedi.

Bakanlığın görevden uzaklaştırma kararının, soyut iddialardan başka, hiçbir hukuki somut dayanağı bulunmadığını kaydeden Şeker; “Toptancı yaklaşımlarla demokrasi ve barış yanlısı belli bir sendikayı hedef alarak idari eylem gerçekleştirmek Anayasanın örgütlenme özgürlüğüne, düşünce ve ifade özgürlüğüne, eşitlik ilkesine, cezalarda şahsilik ilkesine ve en önemlisi de devletin hukuk devleti olma ilkesine aykırıdır. Bakanlığın açığa alma yazısı ile 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden önce Eğitim Sen’in yapmış olduğu hukuka uygun eylem ve etkinliklere darbe sonrası çıkarılan KHK ile yasadışılık kazandırılmaya çalışılmıştır.

Milli eğitim bakanlığı 657 sayılı devlet memurları kanununa ve anayasaya aykırı biçimde savunma hakkını hiçe sayarak, hiçbir soruşturma açmadan, darbe fırsatçılığı yaparak, barış, demokrasi ve insan hakları taleplerini dile getiren muhalif sendikaları susturmak ve kamuoyunda krimanilize etmek, sendikal faaliyetlerini geriletmek amacıyla Eğitim Sen üyesi öğretmenleri görevden uzaklaştırmıştır. Hukuk devletinin en önemli kriteri idarenin eylem ve fiillerinin hukuka ve anayasaya uygun olmasıdır. Yürütme tarafından idari eylem ve kararlar KHK ile adeta yargı denetiminden kaçırılarak hukuksuz, kanunsuz emirler uygulanmaya çalışılmaktadır. Yargı denetiminin etkisizleştirilmeye çalışılması hukuk devletinden Otokratik devlete gitmek demektir. 

Açık bir şekilde ifade etmek isteriz ki; “Savaşa Karşı Barış” isteyen “Eğitim Emekçileri” bizim nazarımızda “Barış Emekçileri”dir. Tarih onları en temiz sayfalarında birer barış kahramanı olarak yazacaktır. Bilinmelidir ki İnsan Hakları Derneği üyelerinin ve tüm dostlarının hukukun, demokrasinin ve insan hakları değerlerinin hiçe sayıldığı bu tutum ve davranışlara karşı mücadelesine devam edecektir. Bu noktada barış, demokrasi ve insan haklarından yana tavır koyan tüm emekçilerin, insan hakları savunucularının, sendikaların yanında olmaya ve onların tüm hukuki başvurularına katkı sunmaya, bu yoldaki mücadelelerini uluslararası kamuoyuna taşımaya ve birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here