Sporcu, Önce Adam Olmalıdır (1)

0
49

Değerli okurlarım, şu sıcak günlerde, oturduğumuz yerde bile, buram-buram terlerken, sporsuz günlerin yokluğunu da hissetmiyor değiliz. 2016 Avrupa Kupası Finalleri biraz heyecan yarattı ama o da bitti ve kupa sahibini buldu. Artık 2020 yılını bekleyeceğiz, beklerken de Milli Takımımızın o finallerde de olması için dua edeceğiz.

Geride bıraktığımız kupanın, genel olarak kalitesiz geçmesinin vebali kimseye ait değildir. Eğer, milli takımımız finallerde daha ileriye çıkabilseydi nasıl heyecan duyardık, zevkten dört köşe olurduk değil mi? Konuya böyle başladım diye, finallerde Milli Takımımızın başarısız oluşunun faturasını da, bu saatten sonra kimselere çıkaracak değiliz. Her şey çok geride kaldı. Zaten affedici olmakla beraber, unutkan bir milletiz. Şimdiye kadar neleri unutmadı ki?

Şimdi sırada Dünya Kupası var. Dünya Kupalarına iştirak edememek bir yüz karası değil. Tamam da, maddi manevi kaybı çok büyük oluyor. Hiç ismi duyulmamış bir ülke çıkış yakalıyor, sempati toplanmasından öte, zor işleri kolaylaşıyor. Şimdi burada zor ya da kolay işler neymiş diye ayrıntıya girecek değilim.

Değerli okurlarım, şu ana kadar sizlere sunduğum binlerce makalemin bazılarında, her spor ahlakından söz ettim. Bu konuyu ısrarla işlemek zorundayım. Çünkü iyi bir ahlaka sahip olmak, adam olmak için hiç de kolay değil. Kolay olsaydı, bizi insanlıktan çıkaran, insan olduğumuzu unutturan, o muhteşem zaaflarımıza prim verir miydik? Egolarımızla dirsek temasında olur muyduk? Eğer kolay olsaydı, kendimiz için yapılmasına izin vermediğimiz nahoş yaklaşımları başkalarına reva görür müydük, onların zarar görmesini ister miydik?

Kolay olsaydı, sporda ve normal yaşamda, ben köprüyü geçtim, şimdi köprüyü ve uzlaşma yollarını tahrip etmenin zamanıdır, der miydik? İnsanların yok olmalarını acımasızca seyreder miydik? Sevgiyi, saygıyı yok etme uğruna, gündüzü geceye çevirir miydik? Birbirimizi kandırmaya çalışır, tırnaklarımızla çukuruna kazar mıydık? Daha sonra da “iyi adamdı, yanlış yapmışlar” deyip kendimizi temize çıkarıp, masum rolü yapar mıydık?

Kolay olsaydı, sporun tüm birimlerinde (istisnaların dışında) yer ile yeksan olur muyduk? Spordan kazanılacak beleş paralar uğruna, birbirimizin gözünü oyar mıydık? Bir imzanın, dolgun bir maaşa tekabül ettiği ülkemizde, hak edilmemiş haram paraları rahatlıkla yiyebilir miydik? Yarın yine devam edeceğiz.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here