Değerli okurlarım, futbol şüpheye yer vermeyecek şekilde kalifiye bir sanattır ve de olmazsa olmazlardandır. Buna benzer bir makalemi yıllar öncede kaleme almış ve gündeminizi zenginleştirmiştim. Yine tahmin edeceğiniz gibi, bazı çevrelerin hani şu “top garın mı doyur” diye çok kültürlü, sosyal kesim var ya sanırım anladınız. Onları tekrar gündeminize getirmeyeceğim.
Yeni bir teknoloji çağın, uzay ve internet çağı, bir betebet zaman hayal bile edilemeyen gelişmelerin içinde bulunuyoruz. Akıllı telefonlar falan derken daha neler olacağı hakkında yine bir bildiğimiz yok. Fakat beklenti çok! Bugünün dünyası artık çok gelişmiş biraz da küçülmüş. Enformasyon, teknoloji, futbol ve spor dalları arasındaki kıyasıya çekişmeler ülkeleri kıyasıya bir rekabete ve her geçen gün yeni gelişmelerin yandığı, bütün alanlarda olduğu gibi, ekonomide de bir yarışa itmiştir.
Spor ve birçok dallarıyla futbol küresel boyutlarda yaşanan hızlı gelişmelere dayalı değişim ve rekabet üretim sektöründe olduğu gibi, hizmet sektöründe, kamu hizmetlerinde ve özellikle sporla ilgili federasyonlarda bazı kavram ve izleyiş, sistemlerin uluslar arası nitelik kazanmasına, mevcut klasik yapıların değiştirilmesine neden olmuştur.
Yeri gelmişken söylemek istiyorum. Uluslar arası girişimlerin hangi aşamada olduğunu ya da boyutlarını anlatacak kadar bilgiye sahip değiliz ama ülkemizde ilgili bazı gelişmelerin farkındayız. Bizde öylesine, yenilikler, değişimler, açılımlar ve de A-çı-lar… Tahmin ettiğimden çok fazla gündem oluşturuyor. Hele o açılımlar, dünyanın hiçbir yerinde bu kadar çabuk ve de faydalı olamaz.
Bu açılımlar ve içeriği roman olur ama sizlere birkaç tanesini sunmak istiyorum. PKK Terörü Açılımı, Güneydoğu Açılımı, Dünya Ülkelerine Seyahat Açılımı, Havuzlu Villalar Açılımı, Şehitler ve Feryatlar Açılımı, Öksüzlerin Aç Yatıp Aç Kalkma Açılımı, İşsizlere Tavsiye Edilen “Az Yiyin” Açılımı, 40’lı Yılların Politikası Açılımı, Kömür Nohut Açılımı, Çeyrek Altın Açılımı, Kur’ana El Basma Açılımı… (Bunları verirken) Futbolla birlikte, bu açılımlar, hafife alınmayacak açılımlar olduğu gibi, dünyanın hiçbir ülkesinde bile öylesine harika açılımların olabileceğini düşünemeyiz.
Spordaki açılımlar da bir harika! Hakemleri bir odaya kilitlemek, hakemlere kırmızı kart göstermek, hakemlerle sık-sık diyaloga girmek, 80 milyonluk ülkemizde Teknik Direktör krizine girmek. (Geçtiğimiz yıllarda) Yabancı hakem hayranlığını ayyuka çıkarmak… Bu konuların içeriğini yarın sunacağım.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA