Eğitim Sen İskenderun Şube Başkanı Mustafa Ünsal; “YÖK’ün Kaldırılması Yetmez Yıllardır Oluşturduğu Tahribatlar da Giderilmelidir”
YÖK’ün kuruluş yıldönümünde yazılı bir açıklama yapan Eğitim Sen İskenderun Şube Başkanı Mustafa Ünsal, YÖK’ün sisteminin, rantçı, eşitsizlikçi, ayrımcı, baskıcı ve yasakçı olduğunu öne sürdü.
YÖK’ün, 6 Kasım 1981 tarihinde 2547 sayılı yasanın resmi gazetede yayımlanmasının ardından yükseköğretim yaşamımızdaki yerini aldığını hatırlatan Ünsal; “O günden bugüne üniversitelerimiz, emperyalist güçlerin güdümünde, Kenan Evren ve diğer darbeci generallerin kafa kafaya vererek hazırladığı bu yasa metni ve dolayısıyla YÖK düzeniyle yönetiliyor! 34 yıllık bu süreçte değişmeyen en önemli amaç, iktidarı ellerinde tutanlar tarafından “makbul görülmeyen” her ne varsa bunların kontrol altına alınması, yasaklanması ya da toplumda karşılık bulmasının engellenmesidir. Ayrıca bu güç sayesinde, yükseköğretim hizmeti de hızla alınır satılır bir meta haline getirilmiş, toplumun değil patronların ihtiyaçlarını karşılamaya endeksli bir sistem inşa edilmiştir. Bu nedenledir ki böylesi muazzam bir kudreti ellerinde tutanlar, “YÖK’ü kaldırma” vaatlerinden her daim çark etmişler, YÖK’ün kendi siyasi ve ekonomik çıkarlarına hizmet etmesinden istifade etmekte bir beis görmemişlerdir” dedi.
YÖK’ün Yasakçı Sistemine Karşı Mücadele Günüdür
Artık, tek başına YÖK’ün kaldırılmasının yetmeyeceğini savunan Ünsal; “Onun bugüne kadar yerleştirdiği bu düzenin köklerinden sökülüp atılması gerekmektedir. Ancak, üniversitelerin yeniden özgürlüğüne kavuşabilmelerinin ve insan, toplum, doğa yararına faaliyet gösterebilmelerinin yolu, tam da bugüne kadar uygulanan politikaların terk edilmesiyle mümkün olabilecektir. Kamusal finansman, iş güvencesi, akademik özgürlükler ve üniversite bileşenlerinin yönetim ve denetim mekanizmalarında yer aldığı eşitlikçi, özgürlükçü ve demokratik özyönetim ilkeleri garanti altına alınmadan böylesi bir kopuşun sağlanamayacağı da unutulmamalıdır.
Eğitim-Sen olarak özellikle belirtmek isteriz ki bizim için her gün YÖK’ün rantçı, eşitsizlikçi, ayrımcı, baskıcı ve yasakçı sistemine karşı mücadele günüdür. YÖK’ü yılın bir gününde, onu da tarihselliğinden kopararak ve gerçekliğinden uzaklaştırarak hatırlayanlara en güzel cevabı kamusal, parasız ve nitelikli öğrenim hakkını, akademik özgürlükleri, iş güvencesini, eleştirel ve özgür bilim üretmeyi bir an olsun savunmaktan vazgeçmeyenler vermektedir. Üniversitelerimizi her türlü ayrımcılığın ve eşitsizliğin ortadan kalktığı, insan, toplum ve doğa yararına faaliyet yürüten kurumlara dönüştürmek için tüm gücümüzü seferber etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
