Yüreğimiz Darmadağın!

0
136

Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız bu sabah? Bu sabahta tedirgin ve acılı uyandık güne. Yine içimiz ağlıyor şehitlerimize… Yüreğimiz darmadağın lime, lime. Damarlarımızda dondu kanımız. Her gün şehit haberi nasıl olur ya bu?

Valla ne yazı yazma zevki kaldı ne de başka bir şey yapmak için istek. Paranoyak olduk sadece. “acaba şimdi ne olacak, ne duyacağız, kimin evine düşecek ateş” diye korkudan tv bakmaz olduk. Ancak baksak ta bakmasak ta, başımızı gömsek de kuma, kaf dağında kaybolsak da; şehit haberleri gelmeye devam ediyor. Bizleri ayırmayı kafaya takmış bu yüzden düğmeye basmış birilerinin acımasız insanlık dışı keyfi için!

Kurban bayramı geliyor. Ne gam! Allah’a kurban adıyor İslam alemi. Ne gam? Allah’ın dediğini yapmıyorsanız kurbanın ne kerameti var? Peygamber efendimize sormuşlar “en çok kimi seversin?” diye. O da “birbirini seveni” demiş. Ayrıca kutsal kitapta “birbirinizi sevin” demiyor mu? Ama bazılarımız ne yapıyoruz? Birbirimizden ölesiye nefret ediyoruz.

Allah  adını anarak kafa kesenler, kardeşi kardeşe kırdıranlar, genç kızları seks kölesi yapan kendilerine sözde İslam diyen aymaz canavarlar yüzünden; masum insanlar yerlerinden yurtlarından kaçıp kendilerini İslam dışında her hangi bir ülkeye atmak için uğraşıyorlar, kim olursa olsun. Oraya sığınmak için, dağ taş aşıp denizlerde boğuluyor.

Yollarda  telef oluyor, Otogarlarda sürünüyor camilerde yatıp kalkıyorlar. Sonra biz Allah için kurban kesiyoruz? Kimi kandırıyoruz acaba? İnsanları diri-diri kurban etmişiz Allah’ın “sevin” emrine karşı çıkmışız bir kişiyi  haksız öldüren bütün insanlığı  öldürmüştür diyen kutsal kitaba karşı gelmişiniz. Ve biz bayram kutlamaya hazırlanıyoruz?

Kuşkusuz herkes böyle değil… Kuşkusuz birçoğumuz sevin emri olmaksınız bile candan sevenleriz. Kuşkusuzuz kutsal kitaba ve emirlerine yürekten bağlı, eline, diline, beline sahip sevgi dolu insanlar var. Ve işte o yüreği yanık evlat, eş, baba acısı ile Allah’a sığınan “sevin” emrine uyan bozgundan fitneden uzak duran  insanlar  yüzünden her yıl kutlanabilir Kurban Bayramı diye düşünüyorum.

Ve diliyorum ki İslam alemi artık uyansın bu gaflet uykusundan, birbirine sahip çıksın emperyalistlerin oyununa gelmesin  her defasında. Ve önce kendi ayrımı gayrımı  ortadan kaldırsın.

Ve sevgili okuyucularım bu konuda çok yazmak istemiyorum artık çünkü içimden geçeni yazarsam can sıkacağım daha çok…

& & & & &

Ve Gazileri Anma Günü

Ve  gazileri  anma günü yarın (cumartesi) keşke hiç savaş olmasaydı ve böyle bir anma günü yaşamasaydık diyoruz demesine ancak ne yazık ki hem gazi hem şehit veriyoruz bu günlerde her gün bazen on bazen beş bazen bir ve hepimizin yüreği lime lime onlarla birlikte. Gazilerimizi yılda bir kez değil her zaman anımsamalıyız o kadar anımsanmamaktan şikâyet eden gazilerimiz var ki  kimse bilemiyor. Ve bu bizim utancımız. Bizler sıcak yataklarımızda yatar, havuzlarda serinlerken onlar bizim için savaşan insanlar bunu hiçbir zaman unutmamak  gerekiyor. Ve minnetimiz onlara sonsuz…

Sevgili yakınlarına da aynı özeni göstermek zorundayız ve sağduyuya kardeşliğe, ‘savaşa hayır’ diyerek yeniden sarılmalıyız. Bu ülkenin ne şehitlere daha çok ne de gazilere tahammülü kalmadı çünkü.

Ve sevgili  okuyucularım bütün şehitlerimize Tanrı’dan rahmet, gazilerimize ise huzurla yaşamlarını geçirebilme olanaklarının verilmesini dileyerek, yeniden ve her zaman yurtta sulh cihanda sulh diyerek yazımı tamamlamak istiyorum sağlık ve sevgiyle kalalım şimdilik birlik ve beraberlikle ayrımsız gayrımsız. Yase

& & & & &

Gaziler Günü Tarihçesi

13 Eylül 1921′ de  kazanılan Sakarya Zaferi’nin hemen ardından, 14/15 Eylül gecesi, Batı Cephesi Kumandanı İsmet Paşa ile  Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa, Edirne ve Kozan Milletvekilleri sıfatıyla  Büyük Millet Meclisi Reisliği’ne cepheden telgrafla şu önergeyi gönderdi:

“Bizzat muharebe meydanındaki tedbiriyle  muzafferiyetin amil ve müessiri olmuş Başkumandan Mustafa Kemal Paşa Hazretlerine  müşirlik rütbesi ile gazilik ünvanı tevcihini teklif ve istirham ederiz. Büyük Millet Meclisi’nin bu teveccühünün milletimiz tarafından doğrudan doğruya  bütün orduya müteveccih bir eser-i takdir ve taltif olacağı kanaaatinde bulunduğumuzu arz eyleriz.”

Sakarya Meydan Muhaberesi’nin kazanılmasından sonra, 19 Eylül 1921 tarihinde, TBMM’since Başkomutan Mustafa Kemal ATATÜRK’e, “MAREŞAL” rütbesi ile “GAZİ” ünvanı verilmiştir.

19 Eylül, “GAZİLER GÜNÜ” olarak kutlanmaktadır. Gaziler gününde yapılacak törenler, Başbakanlığın 24 Ağustos 2004 tarih ve 25209 sayılı resmi gazetede yayınlanan yönetmeliği esaslarına göre düzenlenir.

Günün Şiiri

Ya Gazi Ol Ya da Şehit

Hadi yavrum ben senmi bugün için doğurdum
Hamurumu yiğitlik duygusuyla yoğurdum
Türk evladı odurki yurdu olan toprağı
Ana ırzı bilerek yad ayağı bastırtmaz
Bir yabancı bayrağı ezan sesi duyulan
Hiçbir yere astırtmaz

Git evladım yıllarca ben oğulsuz kalayım
Şu yaralı bağrıma kara taşlar çalayım
Hadi yavrum hadi git ya gazi ol ya şehit

Hadi yavrum köyüne, nişanlına veda et
Sabanını tarlanı herşeyini feda et
O silaha sarıl ki böyle günde bir erkek
Bir dualı demirden başka birşey kullanmaz
Bunu tutan bir bilek köleliğin
Uğursuz zincirine uzanmaz

Git evladım yıllarca ben oğulsuz kalayım
Şu yaralı bağrıma kara taşlar çalayım
Hadi yavrum hadi git ya gazi ol ya şehit

Hadi yavrum kendine sende yiğit er dedir
Büyüdüğün gaziler ocağına can getir
O cenkleri kazan ki senin büyük Türk adın
Yedi iklim dört bucak içersine ün salsın
Beş yüz yıllık ecdadın kabirlerde titreyen
Kemikleri öç alsın

Git evladım yıllarca ben oğulsuz kalayım
Şu yaralı bağrıma kara taşlar çalayım
Hadi yavrum hadi git ya gazi ol ya şehit

Hadi yavrum bugünde dertli ninen ağlasın
Ayrılığın oduyla yüreğini dağlasın
O yaşları saçsın ki senin aslan göğsünde
Benim kanlı gözyaşım düşman için kin olsun
Kara yerin yüzünde ayağının bastığı
Dağlar beller leş olsun

Mehmet Emin YURDAKUL

Gazi

Düşmanlar siperde sınır dışında,

Vatanın bekçisi görev başında,

Bacağı topallar bir tek kurşunla,

Şehide yakındır yaralı Gazi.

Bir kolu kopsa da suni kol takar,

Şehit düşmeyişi yüreği yakar,

Hainin leşi de acayip kokar,

Şehide yakındır yaralı Gazi.

Bir gözü kör olsa hizmetten kaçmaz,

Gonca çiçek solar sulasan açmaz,

İçine kapanır sitemi saçmaz,

Şehide yakındır yaralı Gazi.

Vücudun pürüzü onu bağlamaz,

Kahraman askerdir,yiğit ağlamaz,

Yetkisi son bulur görev sağlamaz,

Şehide yakındır yaralı Gazi.

Kanını akıtır helal,hoş eder,

Tekerlek,sandalye üstünde gider,

Zeki’de borcunu şanıyla öder,

Şehide yakındır yaralı Gazi.

Zeki Çelik

Günün Sözü

Şehit olmayı göze almayan gazi olamaz

Arif Nihat ASYA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here