Değerli okurlarım, daktilomun başına geçtiğimde, sizlere, engelliler ve engelli sporculardan, futbolcuların hakemleri kandırmaya yönelik çirkin hareketlerinden söz etmeyi düşünüyordum. Bunları yine anlatacağım, kaçınılmaz benim için. Ancak, şehre indiğimde ya da telefonda birçok okurum sanki ağız birliği etmişçesine; “biz çok hastalanıyoruz, evimiz sıcak, sırtımız pek yine de hastalıktan kendimizi kurtaramıyoruz” diyorlar.
Efendim, İskenderun Gazetesi bir klinik değil ama birçok sorunlara çözüm bulabilecek kapasitede bir kurum. Kuruluş tarihini de göz önüne alacak olursak, rakiplerini solladığını da söyleyebiliriz kuşkusuz. Geçenlerde bir yerde okumuştum. İnanması biraz zor ama yazının altında bir İngiliz profesörünün ismi bulunmaktaydı. O nedenle inanmamak mümkün değil. Merak ettiğinizi biliyorum hemen söyleyeceğim.
Bildiğiniz gibi, her şeyin (canlı ya da cansız) bir ömrü ve bir yıpranma süresi vardır. Evimizdeki eşyaların bile, belli bir süre sonra eskidiğini, birleşim yerlerinin toz haline geldiğini görürüz. Doğal olarak değiştirelim diye düşünürüz. Canlılarda değiştirme işlemi geçersizdir ama verilen ömrü öyle ya da böyle yaşar gider. Ölümden “Kaçmak” diye bir lüksümüz yoktur.
İmzalı bir yazı okuduğumu söylemiştim. Canlılar içinde hastalanmayan sadece köpekbalığı imiş. İzlediğim belgesellerde, köpekbalıkların zafiyetlerine hiç rastlamadım. Doğumlarına ölümlerine demek istiyorum ya muhtemelen öyle bir belgesele rastlamamışımdır. Yine de tedirgin ve dikkatli yaratıklar olduklarını söylemeliyim.
Biz insanlara gelince; Koşullar ne olursa olsun kendimizi biraz ihmal etsek derhal yatak yorgan yatarız. Bazılarımız da, ilgi odağı olmak için yalandan hastalanırız. Bu makalemizde, genel arzu üzerine, hastalıktan nasıl korunabiliriz, bunu asgariye nasıl indirebiliriz, bu rahatsızlıklardan “Çabuk” nasıl kurtulabiliriz, bunlardan bahsedeceğiz.
Öncelikle, birikimimizi, yani yaşam tecrübemizi, hastalığa yakalanmamak için dikkatimizi, ondan uzaklaşma metotlarını göreceğiz. Neler yapmamız gerekiyorsa, dikkatimizi buraya yoğunlaştıracağız, zaten başka da bir şansımız lüksümüz olamaz. Yapacağımız en önemli yaklaşım; “Sağlığımızı Çok İyi İzlemek” olacaktır.
Hastalıkların zararlısı, zararsızı olmaz ama hangisine duçar olduysak, yine müsebbibi bizleriz. Arada bir dikkatsizliğimizin cezasını, belki kısa süreli ya da uzun süreli çekeriz. Buraya kadar yazdıklarım, hemen herkesin bileceği genel kültürden ibarettir. Bundan sonraki yazacaklarım da, attığımız başlığın tamamıyla içeriği olacaktır. Bakalım rahatsızlıktan müşteki olan okurlarım yararlanacaklar mı?
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
