Değerli okurlarım şu anda Ramazan ayındayız ya, konumuza; ‘futbolumuzu batağa saplayanlara’ dince geçerli, bilimsel bir paragrafla başlamak ve devam etmek istiyorum. Bu sözlerim, İslamiyet’te de Hıristiyanlıkta da, tamamen geçerlidir. Çünkü elimizdeki gelişmeler hiç de iç açıcı değil, bunu bilesiniz.
Cehennem narından kurtulamayanlar kimler ise Allah onları bizlerden uzaklaştırsın. Orada sonsuza kadar kalacak olanla, yalancıdır, iftiracıdır, tüyü bitmedik yetim hakkını yiyenlerdir, ülke menfaatini müstevlilerin menfaatleriyle eş derece görenlerdir, ülke reklamını kendi hırs çıkarları adına görmezden gelenlerdir, gıybet içinde olanlardır.
Öyle bir millet olduk ki; cahilmişiz, kültürlüymüşüz, milletvekili imişiz ya da bakan, inanın değişen hiç bir şey yok… Milletin oyu ile meclise giren cahil bir milletvekili, kolej mezunu ve aynı zamanda komiser olarak görev yapan birini tokatlıyor.
Bir ilçede adamın biri kaymakama laf atıyor ve hatta tükürüyor. Başka bir yerde, çekmiş kafayı, trafik kazasına neden olmuş, fakat polise karşı geliyor, alkol almadığını söylüyor. Daha da ileri giderek, şu partiden olduğumu söylüyor… Adet haline geldiği artık, düğünlerde milletvekillerinin havaya ateş etmeleri, vatandaştan hafiften alay etmeleri yadırganmıyor nedense. Milletvekili ya…
Oysa şiddeti önleyecek olanlar onlar ama kendileri şiddet uyguluyor. Futbol müsabakalarında onlar çevrede sıkıntı yaratıyorlar. Daha önce de sözünü etmiştim ya “dokunulmazlık kalksın” diye iktidar yanlısı çok milletvekili tanıdım. Sözleri palavradan başka bir şey değil. Kendileri de inanmıyor zaten.
O zırhı çıkaramazlar! Bir günlüğüne bile çıkarsalar, insanlarla derhal karakolluk olurlar ve de vatandaş onları tırpanlar. Dokunulmazlık kalksın demek, palavradan başka bir şey değil.
Çok ilginçtir ki; büyüklerinden iyi öğrenmişler (bunun için sevinmek gerek) Yüce Meclis, Barış ve Özgürlük, Ulusal Egemenlik, Eşitlik ve Adalet, Meclis İradesi, Cemaat ve Ulemalar… İşte bu türden büyük lafları da ezberledikleri için ağızlarında sakız gibidir, hiç unutmazlar ve sık-sık tekrarlarlar ve bir gecede hemen değişebilirler.
Sporumuzu, futbolumuzu bunlar mı bataktan çıkarıp, bunlar mı yönlendirecek? Futboldan ve hatta spordan elinizi çekin beyler… Onu kendi haline bırakın, düşe kalka kendine yön verebilir. En azından böylesi daha iyidir. Beş Yıl Avrupa’ya Gitmezsek Ne Olur?
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA