İskenderun için bir adam daha doğrusu adam gibi adam kim dense.. Çoğumuzun aklına Mustafa Uyan gelir… Onu geçmişte yaptığı sendikasal mücadeleleriyle tanımış sevmiştim..
Kendi başına gerçek bir örgütçü sıfatıyla gece gündüz düşünür ve tanışır… Vereceği kararlar ne olursa olsun muhakkak birileriyle görüşür ve daha sonra kararlarını verir.. Halen sendika ile ilişkilerinin olduğunu biliyorum… Çünkü genel başkanı olduğu bir sendika var. Bu sendikanın ayakta kalması için bir zamanlar rahmetli Bayram Sökmen ile yoğun bir çabalarının olduğunun şahidiyim..
Anlayacağınız her yönüyle sivil toplum örgütlerine örnek gösterilecek çapta.. Mütevazi kişiliğiyle sempati toplamasını bilen ve konuştuğu ortamlarda ses getiren.. Kongreleri yapıldığında birlik ve beraberlikle kamuoyunda izlenen tutumları alkışlanacak cinsten.. Tam bir ağabey.. Tam bir yol gösterici..
Toplumumuzda oluşan tüm etkinlikleri hassasiyetle takip eder. Muhakkak topluma yararlı gördüğü her işe kollarını çemrer… Her oluşumun, gündem yapılmasına verdiği öncülüklerle tanınır ve sevilir… Siyaset denilen şeyden pek haz etmez ama her siyasi seçim öncesi, hangi parti olursa olsun, üst düzey ziyaretçilerin Mustafa abisidir… Amcasıdır o…
Özellikle de aday adayı dönemlerin de ziyaretçi trafiği çok yoğundur. Ankara’da tanımadığı yok gibi… Her bürokratla sıkı bir görüş birliğindedir… Telefon belliğinde kayıtlı kişilerin çokluğu dikkat çeker… Spor karşılaşmalarında en ön sırada yer alır. Özellikle memleket spor takımlarının gönülden destekçisidir. Şahsı uğruna değil, toplumsal çıkarların gözetildiği şeklinde akıllarda yer yapıyor…
Geçtiğimiz gün beni telefonla aradı. ”Nuriciğim emekliler derneğinin genel kurulu var gelirsen beni memnun edersin…” dedi. Perşembe günü dediği saatte randevuma gittim. Tıpkı heyecanlı bir çocuk edasıyla üyeleriyle kaynaşırken onu gördüm. Çok sevindi hem de çok… Beni şeref konuklarının yanına götürdü. Hepsiye teker-teker tanıştırdı. Onlara kim olduğu ve onların da kim olduklarını… Bir solukta söyledi beni onlarla baş başa bıraktı… Yanına oturduğum Tarsus Emekliler Derneği Başkanıydı… Kısa sözlerden sonra bana şunları söyledi…
”Sevgili kardeşim; İskenderun bu kadar ufak bir şehir mi? Bizim Tarsus’ta üye sayımız on iki binlerin üzerinde… Oysa duyduğum kadarıyla İskenderun’da bu sayı çok düşükmüş… Halbuki; Mustafa Uyan gibi yerinde duramayan bir başkanın otuz binlerle telaffuz edilen üyeleri olmalı… Emekliler kendi geleceğini bir türlü çözemediklerinden dolayı bu derneğe gelmeyebilirler… İnsanoğlu yaşarken ne türlü sakıncalarla karşılaşacağını bilmez. Yarın bir gün her ne kadar devlet kontrolünde olsa dahi insan… Yalnız kaldığında böyle bir derneğin sıcak ilgisine muhtaç kalır… O yüzden İskenderun emekli insanların bir çatı altında toplanıp güçlerini göstermeleri gerekir…”
Başkan doğru söyledi. Tüm yükün Mustafa Uyan da olması onun için büyük bir yük… Çalışan ve yaptığı işlerde her başarıyı yakalayan kişiler “Toplumsal kollanmalı…” Sözü ve sohbeti dinlenilirken… O yüzlerce kişilerle onura edilmeli… Bazen; görev yapan özel kişileri görmezden gelir geçeriz… Sormayız ne yapıyorsun diye… Bizi çağırdığında gitmek zorunda olduğumuzu bilir öyle gideriz.
Mustafa Uyan’ın emekliler için öyle büyük projeleri var ki yazmakla bitmez… Onu gazeteci dostlarım görmeli ve yazmalı… Tek başına kaldığı dönemeçten kurtarılmalı…
Öyle insanlar vardır… Bulunduğu ortamın ne olduğunu bilmeden yaşar ve ölürler. Öyle insanlar vardır… Ortamının en üst düzeyinde yaptığı olumlu görevleriyle ölümsüzleşirler. İşte Mustafa Uyan memleketimizin özel sayılabilecek insanların önünde gelir. Ayağa kalktığında ona bir omuz vermek, bizlerin asli görevi olmalı….
Teşekkürler Mustafa Uyan…