TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, Ülke Gündemini Değerlendirdi…
İskenderun Gazeteciler Cemiyeti ile Hatay Barosu’nun düzenlemiş olduğu ‘Türkiye’de Demokrasi ve Hukuk’ konulu konferansa katılmak üzere kentimize gelen Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu; “Birileri bizi küçük küçük parçalara ayırmaya çalışıyor. Parçalanmamak için bir büyük biz olmak gerekir” dedi.
Konferansa, Bağımsız Hatay Milletvekili Avukat Refik Eryılmaz, Hatay Baro Başkanı Avukat Ekrem Dönmez, Kilis Barosu Başkanı Muammer Fazlıağaoğlu, Arsuz Belediye Başkanı Nazım Culha, CHP’li bazı aday adayları, kentteki sivil toplum kuruluşları, CHP ilçe yönetimi, İTSO yönetimi ile çok sayıda avukat katıldı.
Konferansta kısa bir açılış konuşması yapan İskenderun Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Şehmuz Aslan, ‘Ülkenin Yıldızı’ dediği Feyzioğlu’na geldiği için teşekkür etti.
Daha sonra söz alan Feyzioğlu, ülke olarak bir olmanın önemine vurgu yaparak; “Bizden birilerinin şartlanmış şekilde davranmamızı istiyorlar. Kucaklayıcı, yapıcı olmayı başarırsak, planlarını bozarız. Büyük kesimin, ezici çoğunluğun kavga, zıtlaşma istemediğini kesinlikle söyleyebilirim. O zaman doğru yol, parçalanmak değil. Parçalanmamak için bir büyük biz olmak gerekir. Biz kimiz, biz milletiz. Farklı parmaklarız. Parmaklarımız ayrı olsa kolumuz bir. Kolun birliğini tehdit eden her şeye karşı doğru mücadele etmek gerek” şeklinde konuştu.
İstediğimiz layık olanın, layık olduğu yere gelebilmesi
Ülkede her insanın tek isteğinin adalet olduğunu kaydeden Feyzioğlu; “Herkesin tek isteği adalet. İzmir’deki anne baba da Ağrı’daki anne babada çocuklarının eşit ve iyi bir eğitim almasını ister. Adalet ister, eşitlik ister. Adamına göre davranılmasını kabul etmiyoruz. Sandıktan sandığa değil 365 gün demokrasi istiyoruz. Ben bugün burada size hiçbir mucize formül vermeyeceğim. Mucizenin biz olduğunu anlatabilirsem buradan mutlu ayrılırım. Disiplinli bir şekilde, millete güvenerek çalışmaktır mucize. Allah’tan başkasına borçlanmamak. İstediğimiz layık olanın, layık olduğu yere gelebilmesi. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığının, bu ülkede sahip olabilecek en güçlü, en büyük makam ve statü olsun istiyoruz. Tam anlamıyla bir demokrasi istiyoruz. Eşit vatandaşlık paydasında yaşamak istiyoruz. Bunu sağladıktan sonra başka ne istenebilir? Bunun dışında öne sürülenler siyasi sömürülerdir” dedi.
Devletlerin kuruluş felsefelerini unutmamaları gerektiğini ifade eden Feyzioğlu; “Hiçbir devlet kuruluş felsefesini değiştirip, başına yeni getirerek yaşamaya devam edemez. Kuruluş felsefesini reddeden hiçbir devletin aynı yaşaması mümkün değildir. Çankaya Köşkü, Kurtuluş Savaşının planlandığı, Atatürk’ün Türk Devrimini planladığı yerdir. Cumhurbaşkanı, Çankaya Köşkünün kapısından Cumhurbaşkanı forsunun söküldüğü gün manidar bir açıklama yaparak, ‘Yurttaşlık diye yapay bir din icat ettiler’ demiştir. Yurttaşlık milli iradenin çıkış noktasıdır. Seçme ve seçilme hakkının çıkış noktasıdır. Kanun önünde eşitlik peşinde koşmanın yegane dayanağıdır. Cumhurbaşkanı yurttaşların oyuyla seçildiği makamdan bu açıklamayı yapabilmiştir.
Anayasayı rafa kim kaldırdıysa, yurttaşlığı yapay din olarak kim gördüyse onun devri Türkiye Cumhuriyetinde bitmiştir. O devir kapanmıştır, uzatmaları devam etmektedir. Artık yurttaşların duvarın arkasını planlaması, nasıl bir Türkiye istediğine karar vermesi gerekmektedir” dedi.
Cumhuriyet, manevi değerlerimizle çatışıyor diyenlerle yalan söylüyorlar
Türk milletinin sağduyusuna, ince kültürüne, hoşgörüsüne inandığını kaydeden TBB Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu; “200 yıllık baskı dönemini bitirmeye geliyoruz diyorlar. Padişahı sınırlandırmaya başlayan Tanzimattan bu yana olan süreçten söz ediyorlar. Türkiye’nin aydınlanması tanzimattan başlamadı. Anadolu’nun aydınlanması 1300’lerde Hacı Bektaşlarla, Yunus’la, Mevlana’yla başladı. Merkeze insanı koyan Pir, Velilerle başladı. Bu kültürün üzerine Tanzimat gelmiştir. Ve bunun zirvesi de Cumhuriyettir. Cumhuriyet manevi değerlerimizle çatışıyor diyenlerle yalan söylüyorlar.
Çıkış yolumuz Mustafa Kemal Atatürk’ün ışıklı yoludur. Yabancı liderlere, suni hayallere ihtiyacımız yok. Neye ihtiyacımız varsa bu topraklarda vardır, özümüzde vardır” şeklinde konuştu.
Konuşmasının başında katılımcılara kağıt ve kalem dağıtılmasını isteyen Feyzioğlu, konuşmasının tamamladıktan sonra katılımcıların yazarak kendisine yönelttiği soruları cevapladı.
