Seçimler, demokrasinin temel kurallarından biridir, olmazsa olmazıdır.
‘10 Ağustos’ partiler üstü “süper” seçime sayılı saatler kaldı. Adaylar son hazırlıklarını tamamlamak üzere.
Seçimler, vatandaşın ‘kendi kaderini’ tayin etme hakkı ve yetkisini kullanmak için önemli bir fırsattır. Bu hakkı kullanırken de ülkenin ve dolayısıyla kendi geleceğini tayin etmede enine-boyuna ölçüp biçerek son kararı vermesi gerekiyor.
Seçim ‘Bin düşünüp, bir defa karar verme’ günüdür. Demokrasilerde hakem, millettir. Onun dediği olur. İradesine hâkim, vicdanına da esir olmalıdır.
Oy, seçmenin tapulu malıdır. Kendi malına sahip çıkması da en doğal hakkıdır. Sandığa atılan her oy, milletin umudu olmalıdır. İleride pişmanlık duymamak üzere Cumhurbaşkanı seçilecek adayın ‘ülkeye ne getirir ne götürür’ hesabı en ince ayrıntılarına kadar değerlendirilmelidir.
Vatandaş hangi siyasi görüşe sahip olursa olsun, partiler üstü bu seçimde eksi ile artıları hassas bir terazide tartıp, kararını vermelidir. Zira oy sandığa atıldı mı iade edilemiyor. Bir başkasıyla değiştirilemiyor.
Seçimler öyle bir sistem ki, ülkenin kaderini belirliyor. Pusulayı şaşıran oylar israftan başka bir şey değildir. Cazibelere kapılıp körü körüne kullanılan her oy, ezberciliktir.
Oy kullanma sorumluluğundan kaçarak, mazeretlere ve bahanelere sığınmak ileride vicdanları yaralayabilir. ‘Ah Keşke…’ diyerek ağlayıp sızlanmak, pişmanlığı bertaraf etmez! Seçmen, ülkenin sahibi olduğunu kanıtlamalı, ihmal etmeden sandığın yolunu tutup, anayasal hakkını kullanmalıdır.
‘Oy vermekten değil, sandığa gitmemekten kork!’ Demokraside uygulanan yanlışların erken teşhisi ve tedavisi budur.
Seçimler, demokrasilerde yönetenlerin yanlış uygulamalarına karşı caydırıcı ve uyarıcı bir yöntemdir. Ülkeyi iyi yöneten ödüllendirilir. Kötü yöneten ise sandıkta cezalandırılır. Oyların kutsallığı bu nedenle önemlidir.
Demokrasilerde duygusallığa yer yoktur. Duygusallık, gelip geçici bir hevestir, uçar gider. Gerçekler ise her zaman kalıcıdır hiç değişmez.
Oyların adreslerini belirlerken, gerçekler üzerinden yola çıkmak ülke yararınadır.
‘30 Mart’ seçimlerinin ardından dört ay gibi kısa bir süreden sonra ’10 Ağustos’ seçimi…
Bu yılın ‘Seçim Sezonu’ kapanıyor. Eğer ufukta ‘Erken’ bir seçim görünmezse…
‘10 Ağustos’ seçiminin; karşılıklı sevgi-saygı ve hoşgörünün bir arada pekiştiği, şölen havasında, eğlenceli bir yarış içinde geçmesi umudu ve dileğiyle…
