Cumhurbaşkanlığı Seçimi

Antidemokratik ve adil olmayan “Cumhurbaşkanlığı Seçimi” çalışmaları tüm hızıyla sürüyor. Bir tarafta hala başbakan olarak ve devletin tüm imkânlarını son kırıntılarına kadar kullanan Recep Tayyip Erdoğan, diğer yanda çok kısıtlı imkânlar içerisinde çalışmalarını yürütmeye çalışan Ekmeleddin İhsanoğlu…

İhsanoğlu çalışmalarında tamamen halkla iç içe bir görüntü sergilerken,  başbakan bir koruma ordusu ile adeta dünyaya meydan okurcasına miting meydanlarını inletiyor. Şahsen geçtiğimiz günlerdeki iftar yemeğinde sahile inmedim ama gökyüzümüzü işgal eden dokuz helikopteri görmemek mümkün değildi. Başbakan neden ve kimden korkuyor da, bu kadar kalabalık bir koruma ile dolaşıyor?

17 Aralık operasyonu sonrasında ortaya çıkan manzara ile bütün yolsuzlukları ortaya çıkan bir iktidarın ve bu hükümetin başının, ortaya çıkan görüşme tapeleri ve belgeleri nedeniyle,  ortada hiçbir şey olmasa bile derhal istifa etmeleri ve aklanmak üzere dokunulmazlıklarının kaldırılmasını kendilerinin talep etmeleri gerekirdi. Oysa başbakan büyük bir pişkinlikle bu yolsuzlukların üzerini örtmek üzere ne gerekiyorsa onu yapmıştır.

Suriye’ye gönderilen ve aranmasına müsaade edilmeyen tırların içerisinde silah taşındığı, CHP genel başkan yardımcılarından Bülent Tezcan tarafından belgelerle ispat edildi. Bu silahlar El Kaide, El Nusra ve IŞİD denilen terör örgütlerine gönderildi. Amaç öncelikle İsrail’in en çok çekindiği Suriye devletinin yıkılması idi. Tabii bu arzuları gerçekleşemedi. Sonraki hedefleri Musul’un IŞİD terör örgütünce ele geçirilerek, Kerkük’ün Yahudi asıllı Barzani tarafından işgalini sağlamaktı. Bu gerçekleşti.

Tabii Kerkük ve Musul işgal edilirken, Gazze için ağıtlar düzenlerin görmezden geldikleri “Türkmenler kendi topraklarında mülteci durumuna düşmüşler, kızlara ve kadınlara tecavüz edilmiş, 13-14 yaşlarındaki kız çocukları elektrik direklerine asılarak idam edilmişlerdi.” 1000’i Türk olmak üzere 2000 kişi AKP eli ile silahlandırılarak bir ordu haline getirilen IŞİD militanlarınca gaddarca öldürülmüşlerdir.

Bölgede kurulan (Yahudi) Kürdistan devletinin ilan edilmesi yolunda İsrail’e Ceyhan üzerinden petrol gönderen AKP iktidarıdır. İsrail’e Mersin ve Dörtyol (Botaş) üzerinden yakıt taşınmaya devam ediliyor. Bir Yunan firmasına ait tanker Malta Bayraklı “Mariner A” gemisinin 3 Haziran-9 Temmuz günlerinde Hayfa ve Mersin arasında yedi sefer yaptığı iddia edilmektedir. Hem Yahudi’ye Gazze halkını uçakları ile bombalaması için yakıt vereceksin, sonra da İsrail’i “zalimlikle” suçlayacaksın..!

Bir gazete RTE’nin İsrail lobisinden iki kez “Üstün cesaret madalyası” aldığını yazarken yanında Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’na Filistin devlet başkanı Mahmut Abbas’ın Ramallah’ta “Kudüs Yıldızı” adlı devlet nişanını taktığının resmi vardı. Tayyip beye madalya “1) Türk topraklarının İsrail vatandaşlarına satılması yetkisi, 2)Cumhuriyetin başlarında yabancılara köylerimizden toprak satışını yasaklanmasının kaldırılması nedeniyle” verilmiştir.

Bir yanda bu kadar yolsuzluğu ve bunun ötesinde Türk milletine ve devletine ihaneti sergilenen, devletin bütün imkânını kendi çıkarı için kullanmaktan çekinmeyen, arasına giremeyecek kadar halktan korkan, “Türk milliyetçiliğini ayakları altına alan” bir başbakan! Diğer yanda çok kısıtlı imkânlarla, televizyonlara çıkması engellenen, kendisinin “Türkoğlu Türk” olduğunu söylemekten korkmayan, halkın arasından çıkmayan bir Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu…

Ey yüce Türk milleti; ya Müslümanların katledilmesi suretiyle yok edilmeye çalışılan bir Ortadoğu içerisinde senin de ‘yok edilmene zemin hazırlayan’ birine ya da Türkiye Cumhuriyetinin, Türk milletinin ve İslam âleminin ‘geleceğine ışık tutan’ adaya oy vereceksin.

Karar senin..!