Değerli okurlarım, 23 Temmuz, bizim doğduğumuz gündür. Başka bir ifade ile Hatay’ın Anavatan’a iltihakından sekiz yıl sonra “basın hayatına” merhaba demişiz.
Doğum tarihimiz olan 23 Temmuz 1947’den önceki 23 Temmuzlar hep ses getirmişlerdir. Sultan Abdülhamit tarafından “Kanuni Esasi” şimdiki ismiyle “Anayasa” ikinci kez yürürlüğe konulmuştur. Bu olaylardan sonra yine bir 23 Temmuz’da Hatay Anavatan’a iltihak ediyor. Kanunların ve güzelliklerin tarihi olmuştur 23 Temmuz…
Her karış toprağı aziz şehitlerimizin kanıyla sulanmış kutsal vatanımızda, buram-buram hürriyet yaşamaktayız. Ne Mutlu bizlere!
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda, / Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda… Acaba diyorum, toprağı sıktığınızda şüheda fışkıracak başka bir vatan var mıdır? Mutlaka vardır, vardır ama o vatanın ismi Türkiye’dir…
Bu güzel vatanda, 68 yıldır yayın hayatına devam eden sıcakkanlı bir gazete bulunmakta. Toplum karşısında dimdik duran, yere sağlam basan, sağlam temeller üzerine oturtulmuş, doğruluk, dürüstlük, özgürlükçü, haklının yanında, adam kayırmayan, gerçeklerden şaşmayan, olayları saptırmayan ve bu güzellikleri ilke edinmiş bir yayın organıdır İSKENDERUN GAZETESİ…
Kimliği, kişiliği, delikanlılığı hakkında bir şey söylenmeye gerek bile duymuyorum. Boşuna vakit yitirmiş oluruz. Çünkü gazete isminin önünde Atatürk’ün resmi ve Ay-Yıldızlı Bayrağımızla nerden gelip nereye gittiğini haykırıyor zaten.
Günümüzde, basın-yayın hayatında olan gazete sayısının oldukça çok olduğunu biliyoruz ve de görüyoruz. Bundan kimse gocunmamalı. Yazılı ve görsel basın adına bir güzelliktir, aşamadı ve önemli bir soluktur. Eğer, yağdanlık yalaka olmadan, nemalanmadan, ülkemiz adına asılsız haberler yapmadan, Atatürk ilke ve inkılâpları doğrultusunda yayın hayatına devam ederlerse saygı duyarız. Aksi halde…
23 Temmuz 1947… Sessiz ama ses getiren, sevgiyi aşka dönüştüren, yüreğindeki muhabbeti, yüzündeki tebessümü eksiltmeyen adam gibi adamlara değer veren gazetemiz işte bugün doğdu. Bu seviyeli gazetede sanat ve kültür yazılarımla ve günlük spor makalelerimle on bir yılını idrak etmiş mütevazı bir köşe yazarıyım.
Bugün bizim doğum günümüz… Bu mutlu günü daha kaç kez göreceğimi bilemem ama sizlerin uzun yıllar göreceğinizi ve İskenderun Gazetesi’ni zevkle okuyacağınızdan eminim.
Devraldığı bayrağı bin bir güçlükle günümüze kadar getirip fedakârlığın, delikanlılığın nasıl olduğunu öğreten dostum ve meslektaşım Sayın Rızkullah Terbiyeli’ye sonsuz teşekkürlerimi sunarım.
Yazı İşleri Müdürümüz Sayın İlyas Terbiyeli’ye, gazetemizin en ağır görevini yapan Zeki Kutlu’ya ve diğer köşe yazarı arkadaşlarıma da şükranlarımı sunarım.
Nice yıllara İskenderun Gazetesi! Hiç merak etme, arkandan yere sağlam basan dostların var… Ne mutlu sana, ne mutlu bize!
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
