Günaydın sevgili okuyucularım. Nasılsınız bu sabah? Bu sıcak günlerde Ramazan’ın gereklerini yerine getirmeye çalışıyoruz. Ramazan’a uygun bir yazı olsun istedim bugün. Bu yüzden Peygamber Efendimizin Tuttuğu Oruçlar ile ilgili netten toparladığım bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum. Çok uzun bir yazı oldu o yüzden ikiye böldüm. Bugün ve yarın beraberce okuyalım… Sağlık ve sevgiyle kalın sevgili okuyucularım… Yase
& & & & &
Peygamber Efendimizin Ramazan ayının dışında tutmuş olduğu oruçlar vardır. Bu oruçlar genel anlamıyla nâfile oruçlardır. Yani farz olmayan oruçlardır. Nafile ibadetlere, sünnet, müstehap ve mendup da denir. Esas olarak nafile ibadetler, yapıldığı zaman sevap kazanılan, yapılmadığı zaman da bir cezası gerekmeyen şeylerdir. Yoksa nafile Türkçede kullanıldığı gibi “gereksiz, faydasız, boş şeyler” anlamında davranışlar değildir.
Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem, bu anlamda yıl içinde belli aylarda ve günlerde nafile oruçlar tutmuş, tutulmasını tavsiye etmiş, fazilet ve sevabından söz etmiştir. Sahabiler de Resulullah’tan gördükleri biçimde bu oruçları tutmuşlardır. Hicrî yılın başından itibaren bu oruçlar hakkında rivayet edilen hadisler ve Peygamberimizin bizzat uygulamaları şu şekildedir:
Enes Radiyallâhu Anh anlatıyor: “Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem, bazen olurdu bir ay boyu oruç tutmazdı ve o aydan hiç oruç tutmayacağını zannederdik. Bazen de (öylesine ara vermeden) tutardı ki, o aydan hiç bir günü oruçsuz geçirmeyecek zannederdik.” (Buhari, Savm: 53, Teheccüd: 11; Müslim, Sıyâm: 180; Tirmizî, Savm: 57)
İbni Abbâs Radiyallâhu Anhümâ anlatıyor: “Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem, Ramazan dışında hiçbir ayı tam olarak oruçlu geçirmedi.” (Buhari, Savm: 53; Müslim, Savm: 178; Nesâi, Savm: 70)
Şevval ayı altı gün orucu
Eyyub Radiyallahu anh anlatıyor: Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem buyurdular ki: “Kim Ramazan orucunu tutar ve ona Şevval ayından altı gün ilâve ederse, sanki yıl orucu tutmuş olur.” (Müslim, Sıyâm: 204; Tirmizî, Savm: 53; Ebu Dâvud, Savm: 58)
Ramazan ayı biter bitmez, hemen Şevval ayı girer. Ramazan Bayramının ilk günü Şevval’in de birinci günüdür. Bunun için bu ilk gün oruç tutulmaz, bayramdır, dolayısıyla caiz değildir. Bayramın ikinci gününden sonra Zilkade ayı girinceye kadar altı gün oruç tutulabilir. Hiç ara vermeden art arda tutmak da şart değildir. İsteyen art arda tutar, isteyen aralıklarla tutabilir.
Zilhicce ayı orucu
Ebû Hüreyre Radiyallâhu Anhın rivayetine göre Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem şöyle buyuruyor: “Allah’a ibadet edilecek günler içinde Zilhicce’nin ilk on gününden daha sevimli günler yoktur. O günlerde tutulan her günün orucu bir senelik oruca, her gecesinde kılınan namazlar da Kadir Gecesine denktir.” (İbni Mâce, Sıyam: 39)
Hadiste belirtilen Zilhicce’nin ilk on gününden maksat ilk dokuz günüdür. Çünkü Zilhicce’nin onuncu günü Kurban Bayramının birinci günü olduğu için bugün oruç tutmak caiz değildir. Müstehap olan oruç, Kurban Bayramından önceki ilk dokuz gündür.
Zaten şu hadis-i şerif de bu konuyu açıklıyor: Huneyde ibni Halid, hanımından, o da Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellemin bazı hanımlarından rivayet ediyor: “Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem Zilhicce ayının dokuz gününü, Âşura gününü, her aydan üç gün ve ayın ilk Pazartesi ve Perşembe gününü oruçlu geçirirdi.” (Ebû Dâvud, Savm: 61)
Hac günlerinde oruç tutmak
Abdullah ibni Amr Radiyallâhu Anh anlatıyor: Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellemin, “Nuh Aleyhisselâm, Ramazan ve Kurban bayramları dışında yıl orucu tutmuştur” dediğini işittim. (Kütüb-i Sitte Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, 17:164)
Ebu Saîd Radiyallâhu Anh anlatıyor: Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem buyurdular ki: “İki günde oruç câiz olmaz: Fıtır günü (Ramazan bayramının birinci günü) ve Nahr günü (Kurban Bayramı günü).” (Buhari, Savm: 67, Fadlu’s-Salât: 6, Cezâu’s-Sayd: 26; Müslim, Sıyâm: 288; Ebu Dâvud, Savm: 48
Ukbe ibni Âmir Radiyallâhu Anh anlatıyor: Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem buyurdular ki: “Arefe günü, kurban günü ve teşrik günleri, biz Müslümanların bayramıdır. Bu günler yeme-içme günleridir.” (Ebu Dâvud, Savm: 49; Tirmizî; Savm: 59; Nesâi, Menâsik: 195)
Nübeyşe el-Hüzeli Radiyallâhu Anh anlatıyor: Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem buyurdular ki: “Teşrik günleri, yeme-içme ve Allah’ı zikretme günleridir.” (Müslim, Siyâm: 144)
Teşrik günleri Arefe günü ve Kurban Bayramı günleridir. Peygamberimiz arefe günü oruç tutar mıydı? Ebu Katade Radiyallâhu Anh anlatıyor: Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur: Arefe günü tutulan orucun, geçen yılın ve gelecek yılın günahlarına keffaret olacağına Allah’ın rahmetinden ümidim var.” (Tirmizî, Savm: 46; İbni Mâce, Sıyâm: 40; Müslim, Sıyâm: 196)
Hâris binti Ümmü’l-Fazl rivayet ediyor: Arafat’ta Arefe günü insanlar Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellemin orucu hakkında ihtilafa düştüler. Bazısı, “O oruçludur” dedi, bazısı da, “Hayır, oruçlu değildir” dedi. Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem Arafat’ta devesi üzerinde vakfede iken ona bir bardak süt gönderdim de onu içti. (Müslim, Sıyam: 110-111)
Hadis âlimlerinin bu husustaki açıklamaları şöyledir: Hafız der ki: “Âlimler, Arefe günü Arafat’ta oruç tutulmasında ihtilaf ettiler.” İbni Ömer dedi ki: “Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem, Ebu Bekir, Ömer ve Osman, Arefe günü oruç tutmadılar, ben de tutmuyorum.”
İmam Malik ile İmam Sevri oruç tutmayı tercih ediyorlardı. Abdullah ibni Zübeyir ile Hz. Âişe, Arefe günü oruç tutmaya meylediyorlardı. Atâ, “Kışın tutarım, yazın tutmam” diyordu. Katade ise, “Arafat’ta duâdan zayıf düşürmezse oruç tutulmasında bir beis yoktur” diyordu.
İmam Şâfii, “Hacıların dışındakilere Arefe günü oruç tutmak müstehaptır. Hacılara gelince, duâ yapmak için kuvvet vermesinden dolayı yemesi bana göre daha iyidir” dedi. İmam Ahmed ise, “Oruç tutmaya gücü yeterse tutar, şâyet yerse bu durum kuvvete ihtiyaç duyduğu bir gündür” dedi. Devam Edecek
Günün Şiiri
Şehri Ramazan
Ramazan’daki Orucun
Birçok hikmeti vardır.
Bizi biz yapan hasletler
Daha bir kıymet alır.
Ramazan gelince
İnsan güzelleşiyor.
İbadet, taat, virdle
Sanki melekleşiyor.
Ramazan’da acıkınca
Göz yiyecek arıyor.
Akşam ezan okununca
Mide bayram ediyor.
Ramazan’da susuzluk,
Adamı olumlu kılıyor.
Önünde duran bardağın
Dolu tarafını görüyor.
İkram Arslan
Ramazan
iyi çocuktu Ramazan.
eski mahallemizde
bir seyyar satıcının oğluydu;
babasının sağ koluydu,
annesinin göz nuruydu.
tek bildiğim şey,
okula gitmediydi Ramazan,
bir ukdeydi içinde okul adı.
ne güzel olmuştu bir zaman;
elinde kimin olduğunu bilmediğim bir ders kitabı,
üzerinde emaneten duran okullu kıyafetleri vardı.
sonra bir de duydum ki; mezun olmuş Ramazan!
ortaokul
lise
derken fakülteli olmuş Ramazan.
askere gitmiş Ramazan,
aylar olmuş ama,haberini alan olmamış.
ve duydum ki bir gün
Çanakkale ‘de şehit olmuş Ramazan
Emel Coşkun
Ramazan-ı Şerif ile İlgili Ayet ve Hadisler
-(Farz kılınan oruç) sayılı günlerdir. Sizden kim, (o günlerde) hasta veya seferde ise, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde (oruç) tutar. (İhtiyarlığından veya tedâvisi mümkün olmayan bir hastalıktan dolayı) oruç tutmaya gücü yetmeyenlere, (her güne karşılık) bir yoksulu (sabah-akşam) doyuracak bir fidye vermesi (gerekli)dir. Kim de gönülden gelerek (daha fazla) bir ihsanda bulunursa, bu, onun için daha hayırlıdır. Bununla beraber (zor da olsa), (işin önemini) bilirseniz, oruç tutmanız, sizin için daha hayırlıdır. Bakara–184
-(O sayılı günler) Ramazan ayıdır ki, Kur’ân; insanlara hidâyet (doğru yol) rehberi, doğru yolun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak onda(ki Kadir gecesinde) indirildi. Sizden kim (mâzereti olmaksızın) bu ay(ın ilk hilâlin)e erişirse/görürse hemen orucunu tutsun, kim de hasta veya seferde (olup da yer) ise, tutmadığı günler sayısınca (câiz olan) başka günlerde (orucunu kazâ etsin). Allah sizin hakkınızda kolaylık ister, zorluk istemez. Bu da, o sayıyı (kazâ ile) tamamlamanız ve size yol göstermesine karşılık Allah’ın yüceliğini tanımanız içindir. Olur ki (düşünür de) şükredersiniz. Bakara–185