İskenderun Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu, 3 Mayıs Basın Özgürlüğü Günü nedeniyle yazı bir mesaj yayınladı.
Dünya Basın Özgürlüğü Gününün, 3 Mayıs 1991’de UNESCO tarafından Namibya’nın Windhoek kentinde düzenlenen uluslararası konferansta imzalanan “Windhoek Deklarasyonu” anısına, 1993’ten beri BM Genel Kurulu kararıyla kutlanmakta olduğunu hatırlatan İGC Yönetimi, “Özgür, bağımsız ve çoğulcu basını destekleyen bu deklarasyon, çoğulcu ve özgür basının bir ülkede demokrasinin gelişmesi ve ekonomik kalkınma için zorunlu olduğunu vurguluyor. Ancak, basın gerçekten özgür mü? İşte kilit soru bu” dedi.
Bazı gelişmiş ülkeler dışında basının kesinlikle özgür olmadığını savunan İGC Yönetimi açıklamasını şöyle sürdürdü;
“Türkiye Cumhuriyeti Anayasası “Basın hürdür, sansür edilemez” der. Ancak, gerçekten resmi olarak olmasa da gayrı resmi olarak acaba zaman zaman sansür uygulanıyor mu? Gazeteciler Türkiye’de ve farklı ülkelerde özgür şekilde çalışabiliyor mu? Resmi kayıtlar bunun böyle olmadığını açıkça gösteriyor. Gazeteciler için en tehlikeli çalışma alanı haline gelen Ortadoğu’da öldürülen, ya da esir tutulan gazetecilerin sayısı bilinmiyor.
Türkiye’de ise yeni TCK’daki ağır hapis cezaları, basın için sıkıntı yaratmaktadır. Hakkında yazı yazılan, karikatür çizilen kişiler soluğu mahkemelerde almakta ve basın çalışanlarının özgürlüğü kısıtlanmaktadır. Demokratik eleştirileri sindirememenin sonucunda, TCK’daki ağır maddeler çerçevesinde basın mensupları ağır para cezaları ya da hapis alabilmektedir. 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’ne Türk Basın Mensupları yine içleri buruk, yine talepleri gerçekleşmemiş olarak girmekte ve cezaevlerindeki tutuklu gazetecilerin durumuna haklı olarak üzülmektedir. Dileğimiz, Türkiye’nin basın özgürlüğü sıralamasında ilk 10’da yer alabilmesidir.”