Değerli okurlarım, okurlarım arasında yeni emekli olmuş dostlarım bulunmakta. Yeni emekli ve ikinci yaşamına hazırlanıyor ama bir boşlukta ve bu işin raconunu bilmiyor. Bu nedenle de acil yanıt isteyen sorular soruyorlar. Çocuğu ilköğretime gidiyor ama kendisinin de bir uğraşıya önemle ihtiyacı var. Bazılarını yeteri kadar, bazılarını da şahsen tanıyorum. Hatta ordudan emekli olmak üzere olan kıdemli albaylar da buna dahil.
Sorun şu; çocuklarımızı ya da torunlarımızı hangi yaşlarda spor yapmaya yöneltelim. Zamanlamayı nasıl yapalım? Bunlara yanıt vereceğim de kıdemli albayların yaklaşımlarını yadırgayabilirsiniz. Bunu açıklamak istiyorum. Benim, üç oğlumdan ikisi albaydır. Askeri Lisede, Harbiye’de beraberlikleri olmuştur, ondan kaynaklanıyor. Ben de onları diğerlerinden ayırt etmiyorum.
Efendim, her yaşa uygun spor vardır. Spor zaten bizim işimiz, onlara en doğrusunu söylemek yine bizim görevimiz. Her yaşa göre spor var dedik ama önce temel beceriler geliştirip, sonra ilgi ve yeteneğine göre yönlendirme yapmak en iyisi. Bütün bunlara bakıp da çocuğu zorlayacak, travmaya neden olacak aktivitelerden kaçınmaya da çok dikkat etmek gerekiyor. Çocuğunuz sporu sevmiyor ya da spor yaptıramıyorsanız, ona hemen bir kitap ya da satranç takımı alın ama buna da ilgisi varsa, yoksa hiç gerek yok. Sonuç olarak sporun bir dalına yatkınlığı vardır. Bu makalemi okuduğunuzda öyle zannediyorum ki, havalar ısınacak. Bu dediğim bizim şehrimiz için geçerli.
Teknolojinin nimetlerinden çokça yararlanıp dört duvar arasında kalan Büyükşehir çocuğunun ne yapıp ne edip bir fiziksel aktivitede bulunması uzmanların olmazsa olmaz önerilerinden. Aslına bakarsanız bu söylediklerim şehrimiz çocukları ve gençleri için de geçerli. Ancak, yaz tatilini ya da tatilleri, evde bilgisayar başında geçirmek istemediğiniz çocuklarınızı, derhal bir yaz okuluna yazdırın. Hem hareket edecek, hem de her hangi bir alanda yeteneği keşfedilecektir. Bundan başka disiplinli olmayı, vücudunu geliştirmeyi, eğer tek çocuksa (başbakanın dediği gibi üç çocuk olması şart değil) yaptığı takım sporları ile paylaşmayı da daha iyi öğrenecektir.
Şimdi o yeni emekli olmuş dostlarımla, çocukları ile konularına değinmek istiyorum. Mademki istiyorlar, ben de yanıtlıyorum. Çocuklarınızla ilgilenmek ve kendinize de yararlı olmak istiyorsanız, öncelikle yürüyüşün hakkını verin, yürüyüş nasıl yapılır, öncelikle bunu öğretin çocuklarınıza. Yürümek kolay bir hadise değildir, hele tempolu yürümek. Herkes bunu ciddiye almasa bile siz ciddiye alın ve çocuğunuza ısrarla önerin. Her gün yarım saat yürüyen bir insan, emsallerinden normal koşullarda 19 ve belki de 20 sene fazla yaşar.
“Sonunda ölüm varsa ne gereği var” diyenler için söylüyorum. Eğer o yürüyüş sporunu isteyerek yaparsanız, ömrünüzün uzunluğu kısalığı hakkında bir şey söyleyemem ama son nefesinize kadar sağlıklı olursunuz! Bu da az bir şey sayılmaz! Yürüyelim arkadaşlar.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
