Belediye Meclisi Üyeliği aday listeleri açıklanır açıklanmaz hırıltılar-mırıltılar baş göstermeye başladı. Siyasette oyun içinde oyun.
Beğenilmeyen listelerden dolayı parti içi huzursuzluklar, isyan bayrağını çekenler, istifa edenler, darılanlar, haklı ya da haksız eleştirenler… Tarih, tekerrürden ibaretmiş. Her seçim döneminde aynı olaylar, tekerrür eder durur.
Her kafadan bir ses! Mükemmel bir liste oluşturmak o kadar da kolay değil. Mutlaka bir takım sıkıntılı ve sancılı süreçlerden geçilir. Sıkıntılı ve sancılı süreçler, birçok nedene dayanıyor.
Belediye Meclisi Üyelerini Saptama Türleri
*Belirli çevrelerce, bir gece ansızın yangından mal kaçırırcasına “oldu da bitti”ye getirilip hazırlanan listeler…
*Liyakatın, bilgi, beceri ve deneyimlerin göz ardı edildiği, ahbap çavuş, hatır gönül ilişkilerinin ağır bastığı “torpilli” listeler…
*Siyasi acemiliğin verdiği acizlikle, yüzüne gözüne bulaştırılarak, gelişi güzel hazırlanan listeler…
*Kendi kafasına göre keyfi olarak, “Sağlam-Çürük” kalitesine aldırmadan “seçmece” usulü “tek adam” mekanizmasının çalıştırıldığı “dayatmalı” listeler…
*Kız tarafı bile, damat adayının usulen “huyunu suyunu, ahlakını, toplumdaki konumunu, iş hayatını, sadakatini…” gibi özellikleri araştırdıktan sonra, kızlarını evlendirip evlendirmeyeceklerine dair karar verirler.
*Ama iki yüz bin nüfuslu bir kenti yönetecek kişilerin siyasi kriterlerine bilgi, beceri ve deneyimlerine ve özellikle ahlak yapısına bakılmaksızın, dış görünüşe aldanarak süzgeçten geçirilmeden “seç, beğen, al” yöntemiyle oluşturulan listelere öncelik tanınıyor.
*Mimar, mühendislerden yoksun, çevre ve şehircilikten anlamayanlardan oluşan umutsuz, boş ve sönük listeler…
*Kişiye özel “özel”leştirilmiş, siparişli, fiks menü türünden listeler…
*Kapağı bir yerlere atmak isteyen dışarıdan ithal edilmiş sözde siyaset düşkünlerinin barındırıldığı partiyi “sığınma evi”ne dönüştürmeye yönelik listeler…
*Sağdan soldan toplama, birbirine uymayan değişik parçalardan meydana getirilen otomobil gibi ortaya konulan “montajlı” listeler…
*Sanki oy garantisi varmış gibi küçük hesap peşinden koşup “oy potansiyeli” yüksek sanılanların dahil edildiği listeler…
Hâlbuki Belediye Meclisi Üyeliği listeleri hazırlanırken parti içi danışılarak birlikte kararlar alınır. Karar alınırken de toplumun geniş yelpazesine hitap edecek şekilde “denge” unsuruna önem verilir.
Siyaset, ciddiyet ve sorumluluk ister. Bir kentin yönetilmesi, bakkal dükkânı yönetmeye benzemez. Yanlış hesap Bağdat’tan, yanlış siyasette sandıktan döner.
Semir bey; düşüncelerinize katılmamak mümkün değil…Yalnız AKP’de değil tüm siyasi partilerde maalesef listeler düzenlenirken bu yanlışlar yapılır. Bu durum siyasi partiler yasasının demokratik olmayışından kaynaklanmaktadır.Genel başkanlar partilerinin diktatörleridir.İlçe başkanları da yerel bazda aynı…Bu nedenle böyle gelmiş böyle gidiyor. Elbette böyle olmamalı, siyasi partiler “demokrasinin dinamikleri”dir denilse de bu şartlarda bu düşünce maalesef iflas etmiştir. Ne diyelim…Memleketin içine düştüğü hale bakın; rüşvet alanlar, verenler ve çalanlar dışarıda, suçsuz günahsız insanlar içeride…Bunlar hep bu antidemokratik sistemin ürünleri.Sağlıcakla kalın.
Çok güzel tespitler..Belediye Meclisi üyeliklerine seçilecek kişilerin, bu işi yapacak çapta insanlar olması lazım. Arkasında şu kadar seçmeni var diye birini seçmek -kaldı ki o oylar da hiç bir zaman garanti değildir- bizi yanıltır. O günü kurtardık diyelim, daha sonra ki 4 yıl bu adam Belediye Meclisinde ne gibi bir çalışma yapacak?