Çirkin Siyasetin “Olmazsa Olmazları”

0
70

Bazı siyasi partilerde Belediye Başkanlığı aday adaylığı “enflasyonu” yaşandı. Başvuru yapan aday adayları, belirlenecek adaya destek vereceklerine dair kamuoyuna “hepimiz birimiz, birimiz hepimiz…” şeklinde birlik ve beraberlik mesajlarını yansıttılar.

Belediye Başkanlığı adayları nihayet belirlendi. Hayal kırıklığına uğrayan ve beklentileri gerçekleşmeyen kimi aday adaylarının, topluma verdikleri birlik ve beraberlik mesajları sanki buharlaşıp uçmuş. Yan çizme harekâtı kendini göstermeye başladı.

“Vitrinlik, göstermelik, tadımlık ve çerezlik” davranışlardan öteye gitmeyen yapmacık söylemler… Su yüzüne çıkan “küskünlük, burukluk ve kızgınlık” yansımaları… Birlikte aynı gemide yol alırken, denizin ortasında derin sularda gemiyi batırma planları…

“Koltuk bana yar olmadı, başkasına da yar olmasın. Benden sonra NUH tufanı” girişimleri… “Ben aday gösterilseydim, seçimi açık farkla kazanırdım…” cümlesiyle başlayan kendini kanıtlayıcı nitelikte koz yakalama fırsatları… Bir köşeye çekilip, mensubu olduğu partinin seçim hezimetini tribünden keyifle izleme hesapları…

İşin başındayken verilen “destek” sözüne rağmen, “dürüstlük, inandırıcılık ve samimiyet” aldatmacaları… Saman altından su yürüterek gizliden gizliye “çamur atma, karalama, rakip partilerle işbirlikçiliği, yarı yolda terk etme, baltalama ve çelmeleme” dümenleri…

Siyaset eğer bu ise, vay “memleketin ve vatandaşın” haline!

Siyasetçiye “Sağlık Raporu”

Örneğin futbol ya da basketbol kulüpleri, milyonlar ödeyerek transfer edecekleri oyuncunun “elverişli” olup olmadığını belirlemek amacıyla, tepeden tırnağa “sağlık taraması”ndan geçirilir. Sağlam raporu alan oyuncu ile masaya oturulur ve sözleşme yapılır.

Sürücü belgesi alırken veya vatani görevlerini yerine getirmek üzere başvuranlardan, kısacası “siyaset” hariç hemen-hemen her meslekte “sağlam raporu” talep edilir. Ama koskoca ülkeyi yönetecek, ülkenin kaderini belirleyecek olan siyasetçilerden, diploma, adli sicil belgesi vs istenir. Her nedense “sağlık raporu” aranmaz.

“Türkiye’de en kolay ve en basit yapılacak iş, siyaset kurumudur” denildiğinde yadırgamamak gerekir.

Siyasetçilerin “psikolojik, sosyolojik ve biyolojik” kontrollerden geçirilip bu görevi layıkıyla yapıp yapamayacaklarına karar vermek daha yararlı olmaz mı?

“Yaşına, başına, kaşına ve sağlığına” bakılmaksızın, bir ülkenin ya da bir kentin kaderini “defolu, niteliksiz, yeteneksiz” sözde siyasetçi geçinenlere teslim etmek sakıncalı olsa gerek.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here