Futbol ve Yağdanlıklar (5)

0
48

Değerli okurlarım, çalışma odamda büyük ekran bir televizyonum var. Bütün kanallar mevcut. D-SMART, Lig TV falan… Elimden geldiğince yararlanmaya çalışıyorum. Geçenlerde, bir kanalda “Muz Gibi Cumhuriyet”ten söz ediliyordu. İlgimi çekmediği için hemen zapladım. Başka kanallarda spor programı bulmaya çalıştım. Devre arası olduğu için futbolcularda yöneticilerde dinlenmede!

Ancak, Muz Cumhuriyetine takıldım. O kişiyi bulabilmem mümkün değildi ama benim de konu ile ilgili birikimim, algılamam vardı doğal olarak… Bildiğiniz gibi, Muz kaliteli bir meyvedir. Narindir, yumuşaktır, hassastır ve fazlaca bekletilmeye de gelmez. Çocukların gelişmesinde oldukça etkendir. Yumuşak bir meyvedir demiştim. Hani insanlar yaşlanınca bazı yerleri yumuşar ya, onun gibi de diyebiliriz.

Muz Cumhuriyetinin tarifini yapmayı düşünürken, birden bire beynimde şimşekler çaktı. Gözümüzün önündeki şeyleri göremiyoruz, hayret doğrusu… Bildiğiniz gibi, “Koza Altın” adlı bir firma var. Ülkemizde altın arama madenlerine sahip. Ve de Kanaltürk, Bugün TV, Bugün Gazetesinin de sahibi bulunuyor. Bildiğim kadarıyla düne kadar hükümeti destekliyordu. Sporla da arası iyi olduğundan, işine gelen biçimde spor programlarını uzun tutuyordu. Bu Kosa Altın’ın yayın organları.

Hükümet yanlısı olduğu için, altın madenlerinin çevreye verdiği zarar konusu (insanların feryatları vardı da) hükümetin dikkatini çekmedi. Hatta her şeye karışan TBMM Başkanı bile görmezden geldi. Anlaması da, anlatması da zor bir konu aslında… Bugünlerde Koza Altın’ın yayın organları muhalefet yapmaya başladı (buna muhalefete geçti de denebilir) , derhal, hemen, anında Altın Koza’nın madenlerinden birinin faaliyetine son verildi.

İnsanların zarar gördüğünü bildiği için, hükümetimizin bu asilane yaklaşımı insanın gözlerini yaşartıyor, milli takım galip gelmiş gibi seviniyor insan. Yanlış şurada, seni yağlarken, yağdanlık olurken öpüşerek ver ruhsatı, muhalefete geçince de, sille tokat al ruhsatı!

Muz Cumhuriyeti hakkında acizane düşüncelerim bunlar. Yumuşak, kaygan zemin üzerine oturtulmuş bir ucube! Efendim, üzülerek söylüyorum ki çevremizde ve izlediğimiz bazı kanallarda yağdanlıkla çoğaldı. Hem de neyin nereye varacağını bilmeden, sonunu düşünmeden, neler yitireceğini düşünmeden sadece çıkar peşinde olan, yağcılık yapan yağdanlıklar. Sizleri bilemem ama ben bir şeyi çok merak ediyorum. Bu belli yerlere yağcılık yapan yağdanlıklar, bir şeyler yitirdiklerini bir şeylerinin eksikliğin, çıkar için fütursuzca yağcılık yağmanın ve aynı zamanda çevrelerine de zarar verdiklerinin farkında değiller mi?

Karısına bir çift çorap alamayan ve sonunda mahkeme kararıyla ayrılan ve futboldan kazandıklarını, toplum sevgisini aheste-aheste kaybeden insanlar diye düşünmekteyim. Toplumun yakıştırdığı lakaplar daima doğrudur. Bunun için çok bilmek ya da şeytan olmak gerekmez. Bu yağdanlıklar ortadan kalktığında hepimiz göreceğiz ki, riyakarlığın olmadığı, insanlığın harman olduğu ülkemizde her şey daha güzel olacak. Toplumumuz da elini vicdanına koyup çerçeveyi görmeli diyorum.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here