Değerli okurlarım, sağlıkla ilgili anlattıklarım, bir iki makale ile anlatılır cinsten değildir bildiğiniz gibi. Her aşamasını bir romanla anlatabiliriz. Aslında roman yazdığımızda ya da roman yazmaya karar verdiğimizde yazdıklarımızı ve yazacaklarımızı da tekrar gündeme alırız. Bugün de, sağlıklı olabilmek ve sağlıklı kalabilmek için yine bazı hususlara dikkat etmemiz gerekeceğini, aksi halde yaşamımızı alt üst olacağının altını çizmek istiyorum.
Özellikle, faal sporcuların çok dikkat etmeleri gereken hadislerdir. Futbol takımları zaman-zaman kampa alınırlar. Bu kamp olayı teknik kadronun önerisiyle yönetimin kararıdır. Profesyonel sporcuların her şeyi kontrol altındadır ya, önemli bir maç arifesinde uygulanan kamp hadisesi daha da önem arz eder. Kolesterol, Depresyon, Uykusuzluk… Bu saydıklarım sporcu rahatsızlığı değildir. Bütün insanlar bu olumsuzluklarla karşılaşabilir, bunlara hastalık diyorsak, bu hastalıklara duçar olabilir. Fakat sporcuların konumları özel olduğu için biz de ön plana çıkarıyoruz.
Kanımızda farklı olarak pek çok yağ vardır. Bunların içinde en iyi bildiğimiz kolesterol. Vücuttaki yağ oranının fazlalığı, kilolu insanlarla doğrudan ilgili bir hadise. Bu makalemizde bunu üstüne fazla gitmeyeceğim. Eğer yürüyorsanız, bu sizin için mesele değil. Onu yenersiniz. Zaten bilim adamları durup-durup bir şeyler icat ediyorlar. Trigliserit… Nedir bu? Kolesterolle yakın akraba ama ufak tefek ayrıcalığı var. Hangi koşulda olursa olsun, yürüyorsanız bu da sizden bir şey koparamaz.
Depresyondan söz edeceğim ama bazılarınız “Hiç sporcular depresyona girer mi?” sorusu sıkıntıya sokabilir. Cevap o kadar zor değil. Herkes gibi sporcular da depresyona girer. Fakat onların sağlık ekipleri vardır, çözüm bulmakta gecikmezler. Efendim, bu depresyon hadisesini bir paragrafla anlatmam olanaksız ama bir gün gönül köşemden sütunlarımızda sizlere ayrıntılı olarak bilgiler sunabilirim…
Cennette bile, “Dünyadayken güzel bir şey vardı, bir türlü hatırlayamıyorum…” Büyüklerimizin ifadesine göre böyle söylenirmiş. O hatırlanamayan şeyin “Uyku” olduğu söylenir. Sporcu olalım ya da olmayalım, beden ritmi ile uyumlu bir hayat sürüp bu ritmi bozabilecek her türlü yanlışlardan uzak durmak, herkesin azamı gayret sarf edeceği önemli konudur. Bu ritim deforme oldu mu, düzeltmek kolay değil. Hele eşinizle dırdırınız varsa hiç olmaz…
Günümüzün üçte biri sözde uyku ile geçiyor ama demek ki uyku önemli bir hadise. Aynı zamanda yatıp ve aynı zamanda uyanmak ve bir de dolu-dolu sekiz saat uyumak. Bu kadarı da fazla, bu kadar düzenli uyuyan kaç kişi çıkar, ben hiç rastlamadım. İyi ve güzel bir uykunun, ruhsal rahatlık getireceği, aile içinde de dırdır yoksa her şeye egemen olacağını da söylememizde hiçbir sakınca yoktur.
Sağlıklı bir uykunun sporculara moral-motivasyon ve kondisyon vereceğini, ruhsal bunalım uzaklaştıracağını, stresten uzaklaştıracağını, korku ve endişeyi yok edeceğini günümüz teknik doğal olarak biliyorlardır. Yukarıda sözünü ettiğim kampların en büyük faydası “uyku sorunu” yaratmamaktır. Uykusuz futbolcunun tekniği kondisyonu hiçbir işe yaramaz.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA