Rızkullah Terbiyeli ile Özel Söyleşi
Değerli Okurlarım, hayatta olan ya da ebediyete intikal etmiş tüm insanların doğum günleri vardır. Toprağa verdiklerimizin de ölüm tarihlerini bilsek bile kutlama yapmayız, sadece “Anarız” ve “Ruhlarını Şad ederiz” o da yeterli.
Yaşadığımız her gün milyonlarca insanın doğum günüdür. Muhtemelen çok büyük bölümü, bu özel günlerini şu veya bu nedenle kutlamazlar, kutlayamazlar.
Doğum günlerini sessiz düşünenler “Yere Sağlam Basmayanlardır” Toy düğün gerekmez ama insan şöyle bir silkinmeli, titremeli ve kendine gelmeli. “Ben bugün doğmuşum, bugün benim doğum günüm. Yüreğimdeki volkanı taşırmalıyım” buna benzer şeyler düşünüp uygulayabilmeli. Her şeyi tadında bırakarak… Evine balık almışsan, bulut renkli lezzeti ayran içerek mi yiyeceksin? Neyse…
Hıristiyan Âleminin büyük çoğunluğu Hz. İsa’nın doğumunu 24-25 Aralık’ta kutluyordu. Belli bir bölümü de Jülyen ve Gregoryen takvimleri arasındaki farktan dolayı 6 Ocak’ta idrak ediyorlar. Ne gam efendim… 6 Ocak bana daha sempatik ve sıcak geliyor. 6 Ocak bile ikinci Noel’dir ve sevgili bir dostumun da doğum günüdür. Sayın Rızkullah Terbiyeli’nin doğum gününü en iyi dileklerimle kutlar, bir yaş daha gençleştiğini tüm dostlara duyururum.
Rızkullah Terbiyeli ile 14 yıldır kesintisiz beraberliğimiz vardır. Zira aynı gazeteye hizmet vermekteyiz. Uzun yıllar aynı minval üzere devam edeceğini ümit etmekteyim. Bu nedenle de, abartılı olamam, istismar edemem zaten bunlar benim lügatimde yoktur ve beni tanıyanlar çok iyi bilirler. Bundan dolayıdır ki, bir soru ile sohbetimizi noktalayacağım. Gönül Köşemdeki şiirimde de haddimi aşmadım ve Rızkullah Terbiyeli’yi en mütevazı biçimde sizlere yansıtmaya çalıştım…
-Sn. Terbiyeli, İskenderun Gazetesi ile bugünlere nasıl geldiniz?
-Sn. Çulcuoğlu, bu söyleşiyi düşünüp de gündeme getirdiğiniz için teşekkür ederim. 1942 doğumluyum ve 72’nci yaşımı idrak ettim. Doğum günümde beni hatırlayan dostlarıma şükranlarımı sunarım. Bu gazetenin (İskenderun Gazetesi) kurucusu değilim. Kurucumuz şu anda rahmet ve saygı ile andığımız Suphi Levent’tir.
Bu matbaadan içeri girdiğimde çocuktum ve tüm zorluklara göğüs gererek hem kendimi ve hem de gazetemi geliştirdim. Reklam ve bazı matbaa işleri için kimselerin ayağına gitmedim. İş İçin gelenlere saygımızı gösterir, olmasa bile tokalaşıp uğurlarız. Bizi tanıyan tanır, kendimi anlatmaya gerek duymuyorum. İlginize teşekkür ederim.
-Bende teşekkür ederim…
Değerli Okurlarım, Rızkullah Terbiyeli’nin 72’yi idrak ettim demesine aldırmayın, bizim kuşağın iyilerindendir. Gönül yaşı bana göre 38-40’tır. Ben inanıyorum, çünkü aynı kuşaktanız. Başka bir söyleşide yine beraber olmayı umuyorum!
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
Gönül Köşemden
Rızkullah Terbiyeli
Tanıdık dosta yazmak,
O’nu anlatmak,
Anıları paylaşmak,
Matbaacı,
Sarı basın kartlı
Gazeteci olmak
Gerçekleri duyurmak,
Meğer
Ne kadar zormuş…
Gazeteler kişiliğini,
Haberleriyle,
Tiraj ve baskısıyla
Anlatamayabilir,
O’ndan öğrenmeli herkes,
Bu mesleğin gerçeğini…
Gazete çalışanları,
Köşe yazarları,
Onların varlığı,
Az mı?
Ama O,
Gazetenin patronu,
Duruşu,
Olayları bakışı,
Daima etkiler
Okurlarını…
Rızkullah Terbiyeli
Bu gazetenin sahibi,
Yönlendiricisi,
Koruyucusu, hamisi,
Matbaacılığın da öncüsü,
Daha
Ne olsun ki…
Bizim kuşaktandır,
Yere sağlam basandır,
Kimselerin,
Ayağına gitmeyendir,
Reklam uğruna,
Asfalt çiğnemeyendir,
Ağız eğmeyendir,
Kendini bilenlerdendir,
Ne de olsa,
Bizim kuşaktandır…
6 Ocak doğumludur,
Ömrünün bir bölümünü
Yaşamıştır,
Bir yıl daha gençleşmiştir,
Asıl yaşı yüreğindedir,
Gönlünde, gençtir…
Torunların güzeli,
Evlatların seveceni,
Sessiz, ama ses getiren
Tebessümü,
Ne yazık ki, Fenerbahçeli,
Olsun ne gam,
Yaşasın mutlu günleri,
Doğmuşsun iyi ki,
Rızkullah Terbiyeli…
Öcal