Değerli okurlarım, genç yaşta bastonla yürümek zorunda kalan 48 yaşındaki okurum için yaptığım ve yapacağım tüm öneriler aynı zamanda belli rahatsızlıklara yakalanmış tüm okurlarım ve de dostlarım için de geçerlidir. Sadece bir kişiye önerilerde bulunmak, onları tedavi etmek kliniklerde ve hastanelerde oluyor günümüzde.
Bugün de muhtemelen yarın da ayni minval üzere devam edeceğiz ama bazı kronik rahatsızlıkların boyut kazanmışları ile ilgili bildiklerimizi sunacağız dostlarıma… Devamlı olarak sigaranın zararlarından söz ediyorum. Hangi rahatsızlığı ele alsak mutlaka altından nikotin denen illet çıkıyor. Bazı şeyleri hemen geçiştirmek mümkün değildir. Örneğim, sigara kullanan aile bireyleri, başka bir odada sigara içseler bile, bebekler yine sigaradan etkileniyor. Bir yaşındaki çocukların idrarlarında nikotin olduğu, araştırmalarda saptanmıştır. Çok doğru ve önemli bir yaklaşım…
Hepimizin bildiği gibi sigara dumanının girmeyeceği ve etkisi altına almayacağı yer yoktur. Sigara içilen odalarda neler oluyor dersiniz? Odanın duvarlarına, tüm kıyafetlere, mobilyaların hepsine, insanların sağlarına ve derilerine yapışıyor be etkileyici illet ve kendiliğinden de çıkmıyor! Çok büyük işlemler gerekli. Duvarları ve mobilyaları silmekle nikotinin uzaklaşacağını ve temizleneceğini kimse beklemesin.
Bebekler, duvarları ve mobilyaları ellediklerinde ya da annesi, babası onlara sarılıp kucaklarına aldıklarında o sübyanlar büyük tehlikelere maruz kalıyorlar. Başta nikotin ve tüm zehirli maddeler bebeklere bulaşıyor ve nedense bizler bunun nelere mal olacağını bir türlü tahmin edemiyoruz. Bu dikkatsizlik, fark edilip de tedavi edilmediği sürece, çocuğun gelecek yıllarda muhtemel akciğer kanseri hastalığını tetikliyor. Yani bu şekilde çocuklarımızı sevmiyor, sevdiğimizi zannederek onlara kötülük ediyoruz.
Bu nedenle, spor yapalım yapmayalım, sigara konusunda dikkatli olmalıyız, çünkü bu söylediklerimin sporla uzaktan yakından ilgisi yoktur. Sadece dikkat etmemiz gereken hususlar vardır. Sigara içen ebeveynler, çocuklarını severken, onları kucaklarına alıp, öpüp koklayarak sevgilerini belli etmeye çalışmasınlar. Herkes çocuklarını sever ve zarar görmesini istemez. Gerçekten çocuklarımızı seviyorsak; onların yanında ve evlerimizde sigara içmemeye özen gösterelim.
Daha büyük mutlulukları yakalamak için, yanımızda duran küçük mutlulukları istemiyor ve görmezden geliyoruz. Sıradan oldukları için tepeden bakıyoruz. Oysa onlar küçük, belki de sıradan ama anlık da olsa yaşamdan keyif almamıza imkân tanıyorlar. Biz onlara değer verdiğimizde, büyükleri de hemen peşinden gelecektir.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
Çok güzel bir konuyu ele almışsınız. Bugün yatak odalarında sigara içip de sigara izmaritini aynı odada yatan bebeğin yanına bırakan aileler var. Pasif içiciliğin, yani sigara içmeyip de başkalarının dumanına maruz kalanların ne büyük tehlike içinde olduğu henüz tam olarak anlaşılmış değil maalesef..!