Emekliler Yılı mı, Zulüm Yılı mı?

0
17

Bu ülkeye yıllarca hizmet etmiş, ömürlerinin sonbaharını yaşamakta olan emekliler, AKP iktidarı gelinceye kadar, Cumhuriyet tarihinde hiçbir iktidar zamanında bu kadar zelil olmadı, perişanlık yaşamadı. Üstelik C.başkanı Erdoğan sayıları 16 milyonu bulan ve büyük kısmı da kendilerine oy veren bu insanlar için 2024’ü “emekliler yılı” olarak ilan etti. Adeta alay edercesine…

2024 yılı emeklilerin ekonomik olarak şu ana kadar geçirdikleri en kötü yıl oldu. Büyük çoğunluğu 12.500 lira maaşla geçinmeye mahkûm edildi. Gecekondu kiralarının bile 10 bin liradan başladığı bir ülkede emekli nasıl yaşayacak? Kirasını mı versin, faturasını mı ödesin, üstüne başına mı alsın, beslensin mi?

Açlık sınırının 21 bin lira, yoksulluk sınırının 70 bin liraya dayandığı bir zamanda bu maaş yukarıda da belirttiğim gibi emekliyi ölüme mahkum etmekten başka bir anlam ifade etmiyor. Bundan birkaç yıl öncesine kadar, semt pazarları adeta birer panayır yeri gibiydi. Esnaf memnundu, halk cebine koyduğu 100 lirayla bir haftalık nevalesini alır, evine mutlu dönerdi. Özellikle yaşadığımız 6 Şubat depreminden sonra artık pazarlarda yeterince tezgâh açılmıyor, vatandaş pazara gidemeyecek hale geldi. Oldukça seyrek açılmış tezgâhlarda satıcılar mutsuz, insanların yüzü gülmüyor. Çünkü kuruşla aldığımız sebze ve meyvenin kilosu artık 70-80 liradan aşağı düşmüyor.

Pazar dağıldıktan sonra bir çok fakir, pazarcıların satamadığı çürük çarık meyve ve sebzeyi toplamaya çalışıyor. Yine kuruşla aldığımız ekmek bugün 10 hatta bazı illerde 12,5 liradan satılıyor.

Tabii aşağıdaki halk bu perişanlığı yaşarken, Beştepe’de saltanat alabildiğine devam ediyor. Sarayın 35 aşçısı 100 üzerindeki garsonuyla çalışan işçi sayısının 2500 kadar olduğu söyleniyor. Padişah pardon C.başkanı her akşam Manda Yoğurdu ve Medine Hurması ile Ejder Meyvesini ihmal etmiyor. Sarayın koruma ordusunun 6-7 milyon masrafıyla, günlük toplam 35 milyon harcaması olduğu iddia ediliyor.

Son olarak; 17 bin lira almakta olan asgari ücretlinin maaşı 22 bin, en az 12.500 lira almakta olan emekli maaşı 14.469 liraya yükseltildi. İnsanımız bu maaşlarla açıkça ölüme mahkûm edildi. Emekliler yılı ilan edilen 2024’ten sonra muhterem C.başkanımız 2025’i de “aile yılı” olarak ilan etti. Emekli 2024’ü çok mutlu geçirdi de 2025’de aileleri ile birlikte güle oynaya geçirsin diye..!

Aslında yazmak istediğim bunlar değildi. Ama ben de bir emekliyim. 2016 Kasım ayında başlayarak, 2018 yılının Nisan ayında bitirdiğim, müteahhitliğini de benim üstlendiğim binamızın beher dairesini yaklaşık 130 bin liraya mal ettik. Geçen yılbaşında DASK’ını yenilettiğim dairemin maliyetinin 3 milyon lira olduğunu söyledi sigortacım. Sadece 6 yılda maliyet 23 katından fazla artmış. Hangi enflasyon yüzde 48…

TÜİK’in değil, o kurumu idare edenlerin boğazında kul hakkı var. Bu kul hakkının hesabını ne bu dünyada, ne öbür tarafta ne C.Başkanı Erdoğan, ne de şürekâsı veremez. Lafa gelince “komşusu açken, tok yatan bizden değildir” diyen bir peygamberin ümmetiyiz diyerek, tok karınla, başlarını yumuşak yastığa koyanlar, elbet bir gün bunun hesabını verecekler.

Tanrı’nın adaletinden şüphemiz yok!

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here