İskenderun Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İstanbul, Üsküdar Kaymakamlığı’ndan ilçemiz İskenderun’a atanmıştı. İskenderun’daki görevine 29 Ağustos 2022 tarihinde başlamıştı. 07 Eylül 2022 tarihli ‘Hoş geldiniz Murat Sefa Demiryürek’ başlıklı köşe yazımla Kaymakam Demiryürek’i selamlamış ve yazımın bir bölümünde
“…Özgeçmişinizi inceledim. Değişik mesleki deneyimleriniz var. Bu size masanın iki tarafında oturan kamu görevlileri gibi yarar sağlar. Mali Analistliğinizi, Dil ve sosyal politika eğitiminizi, Milli Güvenlik Akademisindeki, Kamu Diplomasisi Kursunuzu, Yüksek Lisan tez konunuz olan ‘Futbol karşılaşmalarında güvenlik yönetimi’ başlıklı akademik çalışmanızı önemsiyorum.
Bir mülki amir olarak görev yaparken, gönüllere dokunduğunuz, bir öğretmenevi ile iki caddeye, isminizin verilmesinden bellidir. Bu isimlendirmelerin görev yerinden ayrılmanızdan sonra olması, bana göre daha değerlidir. Beş ilçe ve bir belde de size Fahri Hemşerilik Beratı verilmesi de size duyulan sevgiyi ve saygıyı gösterir” şeklindeki görüşlerime yer vermiştim.
*25 Ekim 2023’de Ne Yazmıştım?
Deprem sonrası 25 Ekim 2023 tarihli ‘Hak sahipliği başvurusunda adres karmaşası’ başlıklı köşe yazımın son paragrafında ‘Kaymakam Murat Sefa Demiryürek Pes Etmiyor’ ara başlığıyla yine Kaymakam Demiryürek’in hakkını teslim etmiş, gayretle görevini ifa ettiğini yazmış ve kendisine teşekkür etmiştim. Biliyorsunuz teşekkür önemlidir ve yaşamın kremasıdır. Bakın o gün son paragrafta neler yazmışım;
*Kaymakam Murat Sefa Demiryürek Pes Etmiyor…
‘Bu arada İskenderun Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, depremin ilk anından itibaren moralini bozmadan mülki amirlik görevini sürdürüyor. Mazeretten uzak duruyor. Zaman zaman iş yükünden moralsiz kalan personele moral veriyor. Dağ gibi üzerine gelen sorun yumaklarıyla yılmadan boğuşuyor…
Pes etmiyor, yılgınlık göstermiyor. İyi niyetle ve gayretle görevini sürdürüyor. Bu yüzden şanslıyız. Sıkı bir mülki amirimiz var. Bir İskenderun yaşayanı olarak, depremden kaynaklı bazı olumsuzluklara rağmen İskenderun Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek’e yürekten teşekkür ediyorum…’
*Bana ‘İyi Niyetli Değilsin’ Dendi…
‘Evet, o gün yazdığım gibi bugün de aynı fikirdeyim. Sıkı bir mülki amirimiz var. Bu yüzden şanslıyız. Gazeteci olarak sadece mülki amiri yazmadım, seçilmiş belediye başkanını da iki bölüm halinde yani iki gün üst üste yazdım. ‘100 günü aşan sürede Bizim Mehmet… (1) ve (2) 17.7.2024 ve 18.7.2024 tarihlerinde İskenderun Gazetesi’nde yayınlandı.
Bu gelişmeler olurken, bazen, bazı çevreler bana “İyi niyetli değilsin. Halüsinasyon görüyorsun!” dedi. Canları sağ olsun. Diledikleri gibi düşünsünler. Benim, bizim niyetimizden kimsenin şüphesi olmamıştır. Her daim bağımsız, yansız gazeteciliğimi ve gazeteciliğimizi bilenler bilir. Bilmeyenler de gün gelir öğrenirler. Bugüne kadar kimsenin adamı, şakşakçısı, ayakçısı ve borazancısı olmadım, olmadık ve bundan sonra da niyetim ve niyetimiz yok. Şayet bir ses veriyorsak, sözcü oluyorsak, halkın ve hakkın sesi, sözcüsü olduk bundan sonra da aynı yolda olacağım. Esasen biz gazeteciler çoğu zaman ne İsa’ya ne Musa’ya yaranamayız. Benim başıma da çok gelir bu durum. Sanırım iki tarafa da yaranamamak doğru yolda ilerlemek demek…
Ben bazen, bazı haberleri yapmam. Direk ilgililerine aktarırım çözülsün diye. Ve bu sorunlar çözülür. Yani amacım üzüm yemektir. Her şeyi her saniye yazarsan ağırlığın kalmaz. Bazı konular yazılmadan seslendirilir, yol gösterilir, ışık tutulmaya çalışılır. Anlamak isteyen anlar, anlamak istemeyen anlamaz.
*Makam Sahiplerinin İsteği Dışında Gelişmeler Olabiliyor
Mesleğimiz gereği çok doğru bir o kadar da yanlış gördük. Çelmeleme, adam harcamaya tanık olduk. İskenderun’da, geçmişte ve yakın gelecekte gördüğümüz ibretlik yaşanmışlıklar oldu. Makam sahiplerinin isteği dışında bazı gelişmeler yaşandı. İki kişinin ya da bazı grupların her alandaki çekişmesi, makam sahiplerini etkilemişti. Biri makam sahibin yolunu açarken diğeri köstek oldu, önünü kesmeye çalıştı ve kesti. Gruplarda aynısını yaptı. Bir grup makam sahip ya da sahiplerine tam destek verdi diğer grup onu yıpratmanın tüm yollarını denedi. Sonuç çekişenlerden, rekabet içinde olanlar yüzünden makam ya da makam sahipleri yıprandı, zarar gördü. Kişilerin gelecek vaat eden kariyerlerinde, mesleki yara almalarına gönlüm, gönlümüz razı olmaz. İşin en kötü tarafı da süreç sonunda haklı çıkmamız oluyor. Her defasında haklı çıkmak beni daha çok üzüyor…
İskenderun Belediye Başkanı’nı değerlendirmek için 100 gün beklemek iyi niyet değil midir? 100 gün sonra iki bölümde belediye başkanının hakkını teslim etmek hakkaniyet değil midir? Kaymakama, göreve başladıktan yaklaşık 10 gün sonra ‘Hoş geldiniz’ yazısı yazmak ardından ‘Sıkı bir Kaymakamız var. Bu yüzden şanslıyız’ diye yazmak ve üzerine mülki amire teşekkür etmek kötü niyet ya da halüsinasyon mu görmektir? Bu sözü edenleri, vicdanlarıyla baş başa bırakmak en iyisi…
*Basın Birimi Gerekli Takibi Yapamazsa
Bu arada unutmadan yazmak isterim. Tüm kamu ve özel kurumlar da Basın Birimleri mevcuttur. Bazı kurumların ilgili birimlerinde çalışan ya da çalışanlar, acardır, deneyimlidir. X bir haberin, X bir yorumun, X bir köşe yazısının önemine vukuftur ve amirine ya da makam sahibine ona göre öncelikli sunum ve işaretleme yapar. Sözlü bilgi verir, önem derecesini arz eder. Kimi kamu ve özel kurumlar da ise bu hassasiyetleri göremeyen, medyanın M’sinden, Basının B’sinden habersiz personeller görev yapar. Bu görevliler, amirlerine, kurumlarına yararlı olamazlar. Pek çok haberi, köşe yazısını, yorumu atlarlar, görmezler ya da öneminin farkına varamazlar. Bazı köşe yazıları, haberler, makama, atlandığı için ya sunulmaz ya da sorulunca, çok gecikmeli takdim edilir. Bu durum da köprülerin altından çok su akmasına neden olur ve makam sahibi çok şeyi kaçırır…
*Tuğgeneral Gürsel Öztürk, Yerel Basını Sıkı Takip Ederdi
Allah selamet versin. 2008-2010 yılları arasında Tuğgeneral Rütbesiyle İskenderun Garnizon ve 39. Tugay Komutanlığını yapan Gürsel Öztürk paşa, basına, medyaya büyük önem verirdi. Her sabah ilk iş yerel gazeteleri inceler, görevlinin işaretlemediği yerleri dahi okurdu. Bazı sabahlar öncelikli görev olursa, öğle arası yine gazetelere göz gezdirir, olmadı gazeteleri akşam lojmanında incelerdi. Öztürk paşa, yerel basına verdiği önemin faydalarını fazlasıyla gördü. Halen Antalya Barosunda avukat olan ve Hukuk Alanında akademisyen olma yolunda ilerleyen Emekli Tümgeneral Gürsel Öztürk paşamıza, bu vesile ile sevgi, selam ve saygılar olsun.
*Mihenk Taşı
Geçmişten bugüne, beni, bizleri soruşturanlara, art niyet dolayısıyla bazen olumsuz bilgiler verenler oldu. Soruşturanlar yanıltıldı ve yanlış yönlendirildiler. Zaman benim ayarımı, bizim ayarımızı, bize ön yargı ile yaklaşanlara da gösterdi. Toplum, kamuoyu en iyi mihenk taşıdır. Verdiği ayar bilgisi her daim isabetlidir…
Sevgili okurlarım. Arada iyi niyetten uzaklaşırsam, halüsinasyon görürsem lütfen sizler de beni uyarın. O lafları edenlerinde, sizlerin de canı sağ olsun. Olur, bazen insanlar yanlış anlarlar. Anlasınlar, zaman belki onlara da yanıldıklarını gösterebilir…