Değerli okurlarım, dünkü sayımızı okuyanlar hiç şaşırmadan neden döküldüğümüzü kesin olarak anlamışlardır. Bütün okurlarımın inandığına yürekten inanıyorum. Ben de bu makaleyi yazarken tekbir getiriyorum. Yani şehitlerimiz ve ölen insanlarımız için “Allah-u ekber” diyorum. Allah’a ulaşmak ve O’nu cennetini kazanmanın tek yolu vardır, bildiğiniz gibi…
Dürüst olmak, Yetim hakkı yememiş olmak, O’nun kullarına tepeden bakmamak! Avrupalı bir futbol takımına “Gol” atan Arap futbolcu Allah-u ekber diyor. Neden? Suriye’de yaşanan insanlık dışı olaylarda, olaylarla hiçbir ilgisi olmayan masum insanları ücra bir yerde kılları kıpırdamadan kuruşuna dizenler de Allah-u ekber diyor. Neden? Tahmin ediyorum ki, geçtiğimiz yıl El-Kaide militanları İstanbul’da sinagogları, konsoloslukları tahrip etmeye giderken de ağızlarında o kutsal sözcük vardı. Allah-u ekber! Neden?
Bir ilimizde, şehit cenazesi kaldırılırken geleneksel marşını çalıyor askeri bando. Bu sırada bir bakan hışımla “Bandoyu susturun millet tekbir getirecek” diyor. Gerçekçi olmamız gerekirse, bir futbol müsabakası değil, uluslar arası spor şenlikleri de değil. Böyle bir ortamda, askerin yerle bir olduğu bir zeminde kim “Tık” diyebilir ki? Allah’a yakarış sözleri böyle bir zemine indiğinde sizce ne yapılabilir ki? Ülkemizde iklim değişikliği olmuştur. Madalyalı, plaketli paşalar içerdedir, muhafazakârlığın kol gezdiği ülkelerde delikanlı olan sesini çıkarsın bakalım…
“Her tarafımız dökülüyor” diyorum ya, inanın içim kan ağlıyor. Neden dökülüyoruz, dökülmek zorunda mıyız? Aslında dökülmemeliyiz, dökülmemeye özen göstermeliyiz. Çocukluğumuzda, ezan Türkçe okunurdu. Bir süre böyle devam etti. Neler söyleniyordu? “Tanrı Uludur… Ondan Başka Tanrı Yoktur…” Bu kutsal sözler, ulu orta her yerde menfaat için söylenir mi? Söylenmeli mi?
Moral hapını yutmuşlar ve genç-ihtiyar, çoluk-çocuk demeden bomba yağdıran insanların, yani teröristlerin tekbiri ile vatanı için can verip şehit olmuş bir evladımız için söylenen “Allah-u ekber” arasında bir fark olmalı diye düşünüyorum. Allah nezdinde hangisi daha geçerlidir sizce?
Sonuç olarak şunları söylemek istiyorum. Allah-u ekberi de bazılarının hegemonyasından kurtarmak lazım, hatta şart. Bildiğimiz kadarıyla, şehitlerimizin karşılanacağı makam bellidir de, “Kardeşliğimizi ve beraberliğimizi çekemiyorlar” diyenler sonsuza kadar nerede olur bilemiyorum, merak da etmiyorum.
Gerçekten, her konuda sapır-sapır dökülüyoruz. Milli Futbol Takımımız Hollanda’ya 2-0 yenildi. Oynanması gereken oyuncular için “Sakat” deniliyor. Sakat futbolcunun milli takımda ne işi var? Sakat demekle ne demek isteniyor, bunu anlamakta mümkün değil? “Her tarafımız dökülüyor” diyorum ya inanın hiç de boşuna söylemiyorum. Yalanım yok, estağfurullah.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
