Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız bu sabah? 16 kasım yani bugün Dünya KOAH Günüymüş. Son yıllarda çok arttı sanki bu tür hastalıklar. Bu nedenle, Türk Toraks Derneğinin resmi sitesinde, KOAH ile ilgili yayınlanan yazıyı sizlerle paylaşmak istedim. Okuyalım, bilgilenelim… Belki korunmayı başarabiliriz… Şimdilik sağlık ve sevgiyle kalın sevgili okuyucularım. Yase
& & & & &
KOAH, kalıcı solunumsal yakınmalarla birlikte nefes alıp vermede zorluk ile karakterize, yaygın, önlenebilir ve tedavi edilebilir bir akciğer hastalığıdır. Hastalık, dünyada yetişkin nüfusun 10’da 1’ini etkiler ve dünya çapında en yaygın üç ölüm nedeninden biridir. Tüm dünyada KOAH nedenli ölüm sayısı 2019’da 3,22 milyonu bulmuş ve ölüm sayısı 2007 ile 2017 arasında %17,5 artmıştır.
Günümüzde tütün kullanımı yanında, iç ve dış ortamda fosil yakıt (odun, kömür, petrol, gaz) ile biyokütle (bitki sapları, tezek vb) dumanına ve hava kirliliğine maruz kalma da önemli risk faktörlerini oluşturmaktadır. Yetersiz beslenme, enfeksiyonlar ve/veya iç ve dış ortam kirleticilerine pasif maruz kalmaya bağlı olarak doğumdan önce ve sonra akciğer gelişiminin geri kalması da KOAH’a yol açabilir. Artan tütün kullanımı, yoğun şehirleşme ve kötüleşen hava kalitesi de çoğu düşük ve orta gelirli ülkelerde bu faktörlere maruz kalma riskini artırmaktadır. Bu risk faktörlerine maruziyetin azaltılması, KOAH’ın gelecekteki yükünü azaltmak için esastır.
KOAH erken yaşta başlayabilir ve genç bireyleri etkileyebilir. KOAH öncesi koşulların farkına varılması, önlenmesi, hasta olanların erken teşhisi ve uygun tedavi yaklaşımları önemlidir. KOAH’da en sık görülen yakınmalar; öksürük, balgam, nefes darlığı ve bazı olgularda yorgunluk hissidir. Hastanın yakınmaları hastalığın ilerlemesi ile daha da artarak kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkiler. KOAH’ın tanısı, sağlık kurumlarında basit ağrısız bir test olan “nefes ölçüm testi” ile kolayca konulabilir. Teşhisin doğrulanması, solunum fonksiyon testleri kullanılarak hava akımında azalmaya yol açan tıkanıklığın belirlenmesine bağlıdır.
KOAH tanısı konulan kişilerin tütün ve tütün ürünlerinin kullanımını bırakmaları, zararlı toz ve gaz içeren ortamlardan, hava kirliliğinden uzak durmaları, sağlıklı beslenmeleri ve günlük egzersiz yapmaları gereklidir. Yoksulluk ve sağlıkta eşitsizliklerle ile mücadele kitlesel önlemler için önemlidir.
KOAH tedavisinde nefes açıcı özellikte “inhaler” olarak adlandırılan solunum yolu ile uygulanan ilaçlar ile hava yollarındaki daralmanın azaltıp hastanın olabildiğince rahatlatılması amaçlanmaktadır. Solunum yetmezliği olan KOAH’lı hastalarda evde oksijen tedavisi ve/veya evde solunum cihazı tedavisi gibi tedavilere ihtiyaç olabilmektedir. Son yıllarda KOAH hastalarının çok küçük bir alt grubunda, ehil ellerde yapılması gereken yapılan bronkoskopik tedaviler hastalığı değil etkilerini geçici bir süre giderebilen tedavilerdir ve hastalığı ortadan kaldırmazlar.
Hastalığın seyrini kötüleştiren, hatta ölümlere neden olan alevlenmelerden ve zatürreden korunmak için grip ve zatürre aşılarının yaptırılması ve nefes yoluyla alınan ilaç tedavilerinin düzgün uygulanması gerekir. Bu tedavilerin yanı sıra sağlıklı beslenme, fiziksel aktivitenin ve gerekirse akciğer rehabilitasyonu uygulanması hastaların günlük yaşamlarının daha kaliteli hale gelmesini sağlar.
Bu yıl 16 Kasım 2022’de gerçekleştirilecek olan Dünya KOAH Günü teması “Sağlıklı Nefes, Sağlıklı Yaşam” olarak belirlenmiş olup yaşam boyu akciğer sağlığının öneminin vurgulanması amaçlanmıştır.
Akciğerleri sağlıklı tutmak ve sağlıklı nefes alabilmek için;
Tütün ve tütün ürünlerini kullanmayın.
Soluduğunuz ortam havasını temiz tutun.
Düzenli ve dengeli beslenin.
Düzenli egzersiz yapın.
Maskenizi takın.
Yaş grubunuza uygun aşınızı olun.
T.C. Sağlık Bakanlığı ve Türk Toraks Derneği olarak, GARD Türkiye (Kronik Havayolu Hastalıkları Önleme ve Kontrol Programı) çerçevesinde, tüm hekimleri, kamu yetkililerini, Ulusal örgütleri ve Ulusal ve yerel medyayı birlikte çalışmaya davet ediyoruz.
Katkılarınız ve desteğiniz için teşekkür ederiz.
T.C Sağlık Bakanlığı
Türk Toraks Derneği
Türkiye GARD
& & & & &
Zihnin Efendisi
Bilge ve öğrencisi okyanus kıyısında geziyorlardı. Soğuk bir gündü ve rüzgar okyanusta kocaman dalgalar oluşturuyordu. Bir süre yürüdükten sonra bilge durdu ve öğrencisine sordu: “Bu büyük dalgalar sana neyi hatırlatıyor?” “Zihnimi hatırlatıyor” dedi öğrenci “ve durup dinlenmeden yol alan düşüncelerimi!” “Evet, fırtınalı okyanus zihnin, dalgalar da düşüncelerindir. Zihnin su gibi durudur, ne iyidir ne de kötü. Rüzgar ise dalgalara sebep olur; tıpkı arzu ve korkularının düşünceleri üretmesi gibi…” diye devam etti bilge. Öğrenci söz aldı: “Böyle bir okyanusun ortasında sallanan bir sandal içinde olmak istemezdim doğrusu.” Bilge: ”Oysa sen daima oradasın. Diğer tüm insanlar da… Ancak birçok kişi bunu fark etmez. İnsanların zihni dalgalı deniz gibidir. Düşünceler durmaksızın sallanarak sarsarlar bizi, tıpkı dalgalar gibi… Okyanusu dinginliğe kavuşturmanın yolu ise hareket etmesini önlemek değildir. Rüzgârı görmezden gelemezsin. Yapman gereken, rüzgarı durdurmaktır. Rüzgar da arzu ve korkularındır. Onların hayatını yönetmesine izin verme. Dikkatini kontrol etmeyi öğrenirsen, arzu ve korkularını da kontrol edersin, yani okyanusu darmaduman eden dalgaları durdurursun. Böylece zihninin okyanusu sakinlik ve dinginliğe kavuşur. Zihninin efendisi olduğundaysa, her şeyin efendisi olabilirsin!”
Günün Şiiri
İKİ LÂF
Poliste adımızı sordular
-Bileklerimize kelepçe vurdular-
Dedik ki biz oyuz
Dosyada künyemiz vardır
Babamız Ahmet annemiz Fatma…
Vaktimiz yoktu evlenemedik
dedik;
Nüfusta kaydımız bekârdır.
Ne avrat, ne evlât, dünür…
Yirminci asırda her şair
bizim gibi düşünür.
İçerde küf ve nem
Demir parmaklık arkasında ışıltılar!
-Geç dediler;
Aralandı kapı, yürüdük,
Eğildi üstünden atladık – duvar.
Sağanak sağanak
Yağıyordu gökten aydınlık
Yürüdük…
Yer bizimle
gökler bizimle
Sular bizimle başladı yürümeğe,
Yürüdük
Demirkapı, Ahırkapı, Adliye.
Yürüdük…
Bileklerimizde tel kelepçe
Bütün gece…
Yargıçta suçumuzu sordular
-Bileklerimizde karakol mührü vurdular-
Dedik ki çok
Dedik ki yok
Dedik ki adam öldürmedik kan içmedik
Yalnız iki lâf dedik
Dedik ki
Gün ağardı göğe bak!
Dedik ki
Güneş doğsa sırtımız ısınacak!
Dedik ki çok
Hür bir dünyada mutlu insanlar
Onlar için yemiş verir ormanlar
İnsan büyür mihnet küçülür
Ve pürüzsüz sular gibi akar zamanlar.
Yıldızlar omuzların hemen tepesinde
Keder ve hınç Kafdağı’nın ötesinde
Gök bir anneçınar gibi üstünde onların
Ve onlar oynaşırlar bu çınarın gölgesinde.
Sokakta yolumuza durdular.
Neticeyi sordular.
Dedik ki
Ya kırmızı, ya sarı!
Şahit edip deriz ki gökleri ve tarlaları
Adam öldürmedik kan içmedik!
Yalnız iki lâf dedik.
İlhami Bekir TEZ
Günün Fıkrası
Ormanı maliyeciler basmış. Bunun üzerine başlamış Aslan kaçmaya, yolda bunu gören Tavuzkuşu sormuş, neden kaçıyorsunuz? E demiş Aslan bende kürk, hanımda kürk, çocukta kürk biz kaçmayalım da kim kaçsın? Tavuzkuşu da başlamış kaçmaya, yolda Kaplumbağa sormuş, neden kaçıyorsunuz? E demiş bende takı, hanımda takı, çocukta takı. Başlamış kaplumbağada kaçmaya, bu sefer maymun yollarını kesmiş, neden kaçıyorsunuz, e demiş bende ev, hanımda ev, çocukta ev. Başlamış maymunda kaçmaya yolda duraklamış şöyle bir düşünmüş ben neden kaçıyorum ki? “Benim kıçım açık, hanımın kıçı açık,çocuğun kıçı açık.”
Günün Sözü
Gürzü kendine vur. Benliğini, varlığımı kır gitsin. Çünkü bu ten gözü, kulağa tıkanmış pamuğa benzer.
& & & & &
Birisi güzel bir söz söylüyorsa bu, dinleyenin dinlemesinden, anlamasından ileri gelir.
Mevlana