Değerli okurlarım, spor özellikle futbol, sadece topu tekmelemek değildir. Futbolun cazibesi, getirisi ve götürüsünün yanı sıra bir roman, bir şiir, sanat, matematik ve fizik kurallarını altüst eden en çok önemli bir olaydır futbol. Ve hatta futbol, siyasetten çok daha delikanlı bir olaydır. Siyaseti de siyasileri de yönlendiriyor. İşte bu nedenle de cumhuriyet bayramına ufak tefek değinmek zorunda kaldım.
Ben ne Kürt’üm, ne de Alevi, kimliğimde T.C. vatandaşı yazıyor o da bana yetiyor. Avrupa’da olsam ne olur bilemem ama bu kimlik hukuki açıdan bana yetiyor. Kişisel birikimim, genel kültürüm ve okurlarımın önerilerinden başka hiçbir yere sırtımı dayamıyorum. Bu saydıklarım da bir gazeteci için iş güvencesidir, cesaret vericidir. Yukarıda ki ifadeleri neden kullandım biliyor musunuz? Okurlarımdan bazıları beni Kürt zannetmiş, bazıları Alevi, genel olarak Hıristiyan sanmışlar… Hiçbirisi de değilim ama hepsine sonuna kadar saygılıyım. Unutmayalım ki, bu üç toplum kutsaldır, muhteremdir ama Hıristiyanlarla daha haşir neşirim.
Mademki konuya böyle girdim, şu gerçeği de söylemeden geçemem. Ben, Türkiye toplumunda Alevi-Sünni diye bir farklılık olduğunu Türkiye Sosyalist Hareketi içinde bir militan olarak yer aldığımda öğrendim ilk defa. Alevilerin neredeyse hapsinin solcu olduğunu saptadığımda da sempatim uç verdi bu topluma karşı. Bugün bile hala, Alevilerin de, Kürtlerin de, yoğun olan yerlerde Hıristiyanların da, modern Türkiye perspektifinin en önemli bir sigortası olduğunu düşünüyorum, hem de uzun yıllardan beri. Şuanda bunları benden isteyen olmadı ama neden yazdım bilemiyorum. Sadece kimliğimi ibraz etmem açısından faydalı olduğunu düşünüyorum. Şimdi de, yanıtlamam gereken, benden istenen soruya gelelim…
Efendim, deniliyor ki; “Kadınlar Futboldan Anlar mı? Futbolda Söz Sahibi Olmalı mı?” Neden anlamasınlar ki, neden söz sahibi olmasınlar ki? Bu işler durup dururken de olmaz, bunun da bir raconu vardır. 1-O işi yürekten sevmek, 2-Çok istemek, 3-Biraz da yetenek! Başarmayı, istemeyi ve yeteneği yarına bırakacağım da şu aşamada birazcık uvertür yapmak istiyorum. Yarın dolu-dolu bu konunda beraber olacağız. Başka şansımız da yok! Doğruyu söylemem gerekirse, işte her zaman doğrular söylenmiyor. Ok gibi bir yerlere saplanır kanatır, açtığı yara da kolay-kolay iyi olmaz. Demek istediğim temkinli olacağız, kadınlar konusunda…
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA