CHP Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı gündem dışı konuşmada, Hatay’ın yeterli kamu hizmeti almadığını, yaralarının sarılmadığını söyledi.
Hatay’da hırsızların kol gezdiğini, konteynır dağıtımında ayrım yapıldığını, haksız kamulaştırmalarla depremzedenin mağdur edildiğini, enkaz kaldırma şirketlerinin vatandaşın şahsi eşyasına el koyduğunu, Hatay insanının yılanlar ve haşerelerle mücadele ettiğini, asbestli ölüm saçan molozların yaşam alanlarına dökülerek halk sağlığıyla oynandığını, geliri olmayan insanlara binlerce liralık faturalar kesildiğini belirten Güzelmansur; “Hatay bir kez daha kaderine terk edildi” dedi.
CHP’li Güzelmansur Hatay’ın depremdeki kayıplarını şu sözlerle dile getirdi:
“136 gün önce yaşadığımız depremde Hatay ‘da taş üstünde taş kalmadı, şehir âdeta bir enkaz yığını, harabe ve bitik durumda. Medeniyetler kenti, hoşgörü kenti Hatay’ın bu hâlini boğazımıza düğümlenen hıçkırıklarla izliyoruz. Hatay bunu hak etmedi. 23 bin canımızı kaybettik, 1.857 kimliği belirsiz naaşımız var. Yakınları tarafından aranan binin üstünde insanımızın ne ölüsü ne dirisi var! 302 bin aile de evsiz kaldı. İnsanımız yaşadığına bin pişman hâle getirildi, canından bezdirildi, bu kadim şehrin insanları hizmetten mahrum, kaderlerine terk edildi. 21 yıldır Hatay’a üvey evlat muamelesi yaptınız, depremde bari yapmayın dedik, ama dinletemedik. Sessiz isyandayız, yeter artık diyoruz.”
Konteynırlar Adil Dağıtılmıyor, İlçeler Arasında Ayrım Yapılıyor
Hatay’da barınma krizinin ayrımcılık nedeniyle devam ettiğini belirten Güzelmansur; “Depremin üzerinden yüz otuz altı koca gün geçti, yüz otuz altı günde bir ilde barınma sorunu çözülmez mi arkadaşlar? Çözülemiyor çünkü bu durumda bile insanlarımız arasında ayrım yapılıyor. Konteynerler adil dağıtılmıyor; böyle vicdansızlık olur mu? AFAD ilçelerimiz arasında ayrım yapıyor; yapmayın, ayıptır, günahtır” dedi.
Derelerin Temizliği Ve İlaçlamada Bakanlık Desteği Şart
Derelerin temizlenmesi ve ilaçlama konusunda Bakanlığın Hatay’a destek vermesi gerektiğine dikkat çeken Güzelmansur şöyle konuştu;
“Dereler haşere ve sineklerin üreme yuvası oldu. Etraf yılanlarla doldu, çadırları yılanlar basıyor, insanlarımız çadırlarda yılan korkusundan uyuyamıyor. Kendinizi ve çocuklarınızı böyle bir ortamda yaşarken düşünebiliyor musunuz? Kendinize reva görmediğinizi Hatay halkına niye reva görüyorsunuz? Bu kadar aymazlık olur mu? Acilen derelerimizi temizleyin artık. Deprem öncesine göre Hatay’da haşere ve vektör yuvası neredeyse 10 kat artarak 1 milyonun üzerine çıktı. Belediyelerimiz ilaçlamalarda yalnız bırakılıyor, şehrimizi sinekler ve haşere bastı. Bu haşerelere bir an önce müdahale edilmezse şehrimizde salgın hastalıklar kol gezecek. Müdahale için neyi bekliyorsunuz? Hatay’ı ötekileştirmekten bıkmadınız mı? Bakanlıktan ilaçlama için takviye destek bekliyoruz”
Uygun Hazine Arazileri Dururken Depremzedenin Malı Kamulaştırılıyor
Afet konutlarının yapımı için uygun hazine arazileri yerine depremzede vatandaşın özel mülkünün olduğu alanların seçildiğine işaret eden Güzelmansur; “Hatay’da her şeyini kaybetmiş elinde bir evi veya zeytinliği ya da tarım arazisi kalmış, vatandaşın bu mallarına da kamulaştırma yoluyla devlet el koyuyor. Bunca hazine arazisi varken hangi vicdansızlıkla bir depremzedenin yuvası, ekmek teknesi elinden alınıyor? Bu kamulaştırmaları derhâl iptal edin, vatandaşın malından gözünüzü, elinizi çekin, afet konutlarını uygun hazine arazilerine yapın” dedi.
Yaşam Alanlarına Dökülen Asbestli Molozlar Halk Sağlığını Tehdit Ediyor
Güzelmansur asbestli molozlar konusunda da şu açıklamaları yaptı;
“Moloz döküm sahalarının çoğunu mahalle yakınlarına kurdunuz. Kanserojen saçan, ölüm saçan asbestli molozları yaşam alanlarımızdan, su kaynaklarımızdan derhâl uzaklaştırın; havamızı, suyumuzu, doğamızı zehirlemeye son verin.”
Hatay Havalimanı 4,5 Aydır Ticari Uçuşlara Kapalı, Hatay Yalnızlaştırılıyor
Hatay Havalimanı pistinin 4,5 aydır tam anlamıyla onarılamadığına dikkat çeken Güzelmansur bu konudaki tepkisini şu sözlerle dile getirdi;
“Hatay Havalimanı 6 Şubattan beri kapalı. Şu havalimanının hâline bakın: Yağmurda sel basıyor, dört aydır kapalı; bu bir utanç vesikası, utanç. Ulaştırma Bakanına sesleniyorum: Havaalanını bir an önce ticari uçuşlara açın, Hatay’ı artık kendi içine hapsetmeyi bırakın, Hatay’ı yalnızlaştırmaya son verin.”
Hastane Yok: Hamileler, Ameliyat Olacak Hastalar Adana’ya Gönderiliyor
Hatay’da Dörtyol Hastanesi’nin dışında ameliyat ve sezaryen doğum yapan hiçbir hastane olmadığını belirten Güzelmansur şunları söyledi;
“Dörtyol’un kapasitesi de yetmiyor, insanlarımız Adana’ya sevk ediliyor. İki buçuk saatlik yola hangi hamile, hangi hasta dayanabilir? Yeter artık, hastalarımızı, hamilelerimizi yollarda kaybetmek istemiyoruz. Sağlık Bakanına sesleniyorum: Defne Devlet Hastanesini artık tam kapasiteye çıkarın.”
Yılsonuna Kadar Faturaların Devlet Tarafından Karşılanması İçin Verdiği Kanun Teklifine Destek İstedi…
Depremzedelerin faturalarının yılsonuna kadar devlet tarafından karşılanması için verdiği kanun teklifine milletvekillerinden destek isteyen Güzelmansur konuşmasına şu açıklamalarla son verdi;
“Son olarak talebim Gazi Meclisimizin siz değerli üyelerinden olacak. Deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın elektrik, su ve doğal gaz faturalarının yılsonuna kadar devlet tarafından ödenmesi için geçen hafta Meclis Başkanlığına bir kanun teklifi verdim. Depremzede insanımız manen, madden bitik arkadaşlar, hiçbir geliri yok, fatura ödeyecek durumları yok. Ak Parti milletvekillerine sesleniyorum: Gelin, bu kanun teklifine ‘evet’ deyin, bari yılsonuna kadar faturaları devlet ödesin. Tüm kurumları göreve davet ediyorum, herkesi Hatay’a sahip çıkmaya davet ediyorum.” (Haber Merkezi)