2021 Tüm Emekliler Sendikası İskenderun Şube Başkanı Mustafa Çankaya; “Devlet Bütçesi Milyarder Patronlar İçin Değil, Yoksul Emekli İçin Harcansın”
2021 Tüm Emekliler Sendikası İskenderun Şube üyeleri, Sağlıklı Yaşam Parkında bir araya gelerek, taleplerini bir kez daha haykırdı.
Sivil toplum kuruluşları ve siyasi parti temsilcilerinin de destek verdiği basın açıklamasına CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara da katıldı. Çevresel ve sosyal konulara duyarlılığıyla tanınan Vekil Kara, emeklilerin hak ettikleri yaşam standardına kavuşturulmaları içi gerekli adımların atılması gerektiğini belirtti.
Alanda toplanan emekliler adına basın açıklamasını yapan 2021 Tüm Emekliler Sendikası İskenderun Şube Başkanı Mustafa Çankaya, mevcut iktidarın emeklileri görmediğini savunarak; “Tek adam rejiminin 22 yıllık karnesine baktığımızda Emeklilerin sendikalarını kapatan, Anayasal ve çağdaş bir hak olan örgütlenme haklarımızı gasp eden bir iktidar görüyoruz. Emeklilere TÜİK’in gerçek dışı uyduruk rakamlarına göre sadaka zamlar veren bir iktidar görüyoruz. Emeklilere ve emekçilere kaşıkla verip kepçe ile alan bir iktidar görüyoruz. Enflasyon ve hayat pahalılığı altında emeklileri inim inim inleten bir iktidar görüyoruz. Açlık sınırı altında bir yaşama mahkum edildikleri için mutfak ihtiyaçlarını bile alamaz duruma düşürülüp, ilerlemiş yaşlarında gururları kırılarak Pazar artıklarını toplamak zorunda bırakan bir iktidar görüyoruz.
Maalesef seçim sonrası her geçen gün tablonun daha da ağırlaşacağını biliyoruz çünkü cumhuriyet tarihinde ilk kez merkez bankasının döviz rezervleri milyarlarca dolar ekside. Seçimleri kazanabilmek için halktan ekonomiyi batırdıklarını gizlemek için Rusya’ya olan 30 milyar Dolarlık doğalgaz borcunun ödenmeyip, ötelendiğini, yine körfez ülkelerinin iktidarın ekonomiyi batırdığı anlaşılmasın diye 40 milyar Dolar civarında tefeci faizi ile kısa vadeli kredi gönderdiği biliniyor” diye konuştu.
Maliye bakanlığına getirilen Mehmet Şimşek’in göreve gelir gelmez söylediklerini hatırlatan Çankaya; “Neoliberal politikaların sıkı bir savunucusu olan Mehmet Şimşek gün geldi asgari ücret artışı zulümdür dedi, gün geldi işçi grevlerini yasaklamayı, ertelemeyi savundu. Mehmet Şimşek gün geldi işçilerin tek güvencesi kıdem tazminatının işsizlik sebebi olduğunu, işgücü piyasasının olabildiğine esnekleşmesini, yani işçilerin kölelik şartlarında çalıştırılmasını savundu. Bu neoliberal kafa yapısının biz emeklilere de sıcak bakmayıp, sebebi olmadığımız ekonomik krizin faturasını bize ödetmek isteyeceği daha ilk icraatında belli oldu. Bütçe açığı yılın ilk 4 ayında 382.5 milyar TL olarak öngörülenin çok üstünde gerçekleşti.
Rasyonel olmayan ekonomi politikaları uyguladıkları kurtarıcı olarak getirdikleri kişi tarafından dahi söylenen tek adam iktidarının 2023 bütçesinin de rasyonel bir bütçe olmadığı 4 ay da ortaya çıktı. Bu tabloyu bilerek göreve başlayan Mehmet Şimşek bütçe tasarrufuna Mayıs enflasyonunu %0.04 olarak açıklayarak biz emeklilerin zammımızdan çalarak, ekonomik krizin faturasını bizlere ödeteceğini göstermiş oldu. ENAG’a göre Mayıs ayı enflasyonu %5.68. Ama Mehmet Şimşek ile birlikte TUİK aklımızla daha fazla dalga geçecek” diye konuştu.
Sebebi Olmadığımız Krizin Faturasını Ödemeyeceğiz!
Bütçe açığını kapatmak için iğneden, ipliğe her şeye zam yapacaklarını, emekliyi daha da yoksullaştıracaklarını öne süren Çankaya; “Krizin faturasını ödemek yerine, İnsanca Yaşamak istiyoruz” diyerek taleplerini şu şekilde sıraladı; “Tüm emekli maaşları ile dul ve yetim aylıklarına gerçek enflasyona göre derhal seyyanen ek zam yapılsın. En düşük emekli aylığı ve bayram ikramiyesi asgari ücretle eşitlensin. Yılda dört ikramiye verilsin.
İntibak Yasası derhal çıkarılsın. 2000 öncesi ve sonrası emekliler arasındaki maaş eşitsizliği giderilsin. Aylık Bağlama Oranı (ABO) yeniden %70’e çıkarılsın. Deprem bölgesinde ki abonelerden geriye dönük elektrik ve su bedelleri alınmasın. Fahiş konut kira bedelleri engellensin. Ağır hasarlı binaların yıkımında ve enkaz kaldırma çalışmalarında ortaya çıkan toz ve toprak sağlık sorunlarına yol açıyor.Çevre kirliliğine çare bulunsun. Su ve elektrik kesintilerine son verilsin.”
Emekli Sendikaları Statü Yasası Çıkarılsın
Siyasi iktidarlara ve meclise düşen görevin emekli yurttaşların insanca ve onurlu bir yaşama sahip olabilmelerini sağlamak olduğunu vurgulayan Çankaya; “Milyonlarca emeklinin oylarıyla da işbaşına gelen siyasi iktidarlara ve TBMM’ne düşen görev, mevzuattaki boşluğun arkasına sığınarak emeklilerin sendikal haklarını engellemek değil, emekli yurttaşların insanca ve onurlu bir yaşama sahip olabilmelerini sağlamaktır. Bu görev aynı zamanda demokratik hak ve özgürlüklerin uygulanması bakımından da elzem ve kaçınılmaz bir görevdir.
Dolayısıyla yapılması gereken şey emekli sendikalarını kapatmak için dava açmak değil, bu konu da gerekli olan Anayasal ve yasal düzenlemeleri bir an önce gerçekleştirmektir. Emekli aylıklarının TÜİK’in açıkladığı sahte enflasyon oranlarına göre hükümet tarafından tek yanlı olarak belirlenmesi uygulamasına derhal son verilmelidir.
Tüm emeklilerle dul ve yetimlerine ödenen aylıkların toplu sözleşme yoluyla belirlenmesi için, Anayasanın ‘Sendika Kurma Hakkı’ ve ‘Toplu Sözleşme Hakkı’ ile ilgili 51 ve 53. Maddelerine ’Emekliler’ ibaresi eklenerek, emeklilerin sendika kurma ve toplu sözleşme hakkı Anayasal güvence altına alınmalıdır. Artık yeter! Dolar milyarderi ve milyoneri bir avuç patronu değil, milyonlarca yoksul emekliyi koruyun. Devlet bütçesi ve maliye hazinesi, Dolar milyarderi ve milyoneri patronlar ve müteahhitler için değil, milyonlarca yoksul emekli için harcansın” şeklinde konuştu. (Haber: Helga TERBİYELİ)