Geçtiğimiz yılı inşaat sektörü açısında değerlendiren TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Hatay Şubesi İskenderun Temsilciliği Başkanı Kerem Özdemir, yıl boyunca devam eden fiyat değişimlerinin sektörü olumsuz yönde etkilendiğini söyledi.
Malzeme ve işçilik fiyatlarının çok arttığını, bunun da sektöre darbe vurduğunu kaydeden Özdemir; “Fiyatların oynaklığından dolayı maliyetlerin ciddi şekilde artması dolayısıyla sektörümüz ciddi etkiledi. Bilinmeyen bir fiyat skalası oluştu, farklı farklı yerlerde farklı farklı rakamlar konuşulmaya başlandı. İşçilik ile inşaat malzemesi maliyetleri çok arttı. Dolayısıyla sektörümüz etkilendi. Ayriyeten belirsizlikler de çok fazla, fiyatlar da çok fazla oynaklık gösterdi. Müteahhitler belirsizliklerin önüne geçebilmek, belirli olmayan fiyatları dengeleyebilmek ve zarar etmemek için daha üst rakamlar söylemek zorunda kaldılar. İleriki zamanlarda da bu rakamlar birbirini götürdü.
Zaten kar marjı değil maliyetlerin artmasından dolayı rakamlar ciddi bir şekilde arttı. 2023’te başta gelen asgari ücret zammı her şeyden önce işçilikleri ciddi bir şekilde etkileyecek. Bu zamların gelmesi normal, asgari ücretin artması normal fakat maliyetlerimiz ciddi bir şekilde etkilediğinden dolayı ister istemez sektörümüzde ilk baştan işçilikleri etkileyecek. Sonraki kalemler sirkülasyon olarak domino taşı gibi birbirini etkileyecek ve bütün sektörümüzü bütün ürünleri, bütün işçilikleri tamamını arttıracağına inanıyoruz. Yılın sonunda bence ciddi bir fiyat artışı olacak diye düşünüyoruz. Bugün itibariyle en başta 300 TL betona zam geldi, ciddi bir zam, yaklaşık %30 civarı bir zam demek oluyor. Bu diğer ürünleri de, işçiliklerden dolayı tüm malzemelere zamlar geleceğini düşünüyoruz. Buna göre hazırlık yapıyoruz” diye konuştu.
“Deprem Bölgesinde Olduğumuz Unutulmamalı”
Geçtiğimiz haftalarda yaşanan depreme de değinen Özdemir; “2022’de yaşanan deprem bizim bu bölgenin deprem bölgesi olduğunu tekrar hatırlattı bize. Özellikle kentsel dönüşüm imar affından yararlanan binaların tekrardan gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Uzmanların tekrardan görüp değerlendirmesi gerekiyor. İmar affından yararlanan binaların ruhsatlandırılması gerekiyor. Ruhsatlandırılıp onaylandıktan sonra tekrardan imarın çıkması gerekiyor. Bölgemiz deprem bölgesi bu unutulmamalı.
İmar barışı, binanın statik yapısını, bir mühendislik hizmeti almadan onaylayan bir kanundu. Bunların tekrardan mühendislik hizmeti alarak hizmete geçmesini istiyoruz. Bölgemizde 40 yıllık binalar, herhangi bir bakım yapılmadan, herhangi bir tadilatı yapılmadan veya bir mühendislik hizmeti almadan imar başına sokuldu ve oturum izni alındı. Bunlar deprem bölgesinde olduğumuzdan dolayı ekstra önem arz ediyor. Bölgemizdeki deprem bölgesi ve Deniz seviyesine yakın olmamızdan dolayı zemin iyileştirme önemi daha fazla.
Zemin iyileştirmenin bu bölgelerde özellikle kumlu bölgelerde yapılması ve bunların elden geçmesi çok önemli bizim bölgemiz açısından. Son olarak da kentsel dönüşüm insanı problemli binalarının devlet desteği ile yapılmasını sağlayan kanuni bir hizmettir. Sıkıntılı binaların kentsel dönüşüm desteği ile tekrardan hayata geçirilmesinin ve bu şekilde daha sağlam yapıların oluşması gerektiğine inanıyoruz” şeklinde açıklamalarda bulundu. (Haber: Helga TERBİYELİ)
