Değerli okurlarım, bence ülkemizde yayın hayatını kesintisiz olarak devam ettiren gazete sayısı iki elin parmakları kadardır, İçlerinde çile çekerek, özveride bulunarak, uzun yıllar geride bırakan gazete sayısı daha da azdır.
Yıllar önce gazetemizde yazmaya başladığında, “gazetemizin yüzüncü doğum gününde de yazmak en büyük dileğimdir” demiştim. Duygularımızı ifade ederken yıllar da o kadar hızlı geçiyor ki sayamıyorsunuz bile! Şunun şurasında 100’cü yıla ne kaldı ki? Fire verilse bile bu duyguların gerçekleşeceğini tahmin edebiliyorum ve hem de hiçbir yere takılıp “yörünge” değiştirmeden!
Hepinizin bildiği gibi ileri demokrasilerin vazgeçilmez kurumlarından olan basın ve medya kuruluşları, toplumun gözü kulağı ve sesi olmakla kalmayıp aynı zamanda “devlet ve toplum arasında köprü görevi” gören önemli birer sivil toplum örgütleridir. Bizler de yani yazanlar, çizenler de aktör konumundadır.
Basın, toplumun ortak sesidir ve bu nedenle tarafsız ve ilkesiz yayın yapmak en önemli görevimiz olmalıdır. Bunları düşünmek ve özellikle söylemek güzel ama bazıları maddi çıkar uğruna taraflı yayın yapılmasının doğru olmadığını belirtirken, okurlarını kandırarak canlı yayın yaparlar. Onları kınıyorum ve onlara yağdanlık olmanın hiç de güzel bir şey olmadığını hatırlatmak istiyorum. Zaten onlar konumuzun dışındalar.
76 yıldır kesintisiz olarak yayın hayatına devam eden gazetemizin değişmeyen prensipleri ve ilkeleri vardır. Doğru habercilik, dürüstlük, okurlarına rn kısa yoldan bilgilendirme, sorunları paylaşma, röportajlar, dostça ve yapıcı eleştiriler, inandırıcılık, bağımsız olmakla beraber tarafsız yayıncılık, hukukun üstünlüğüne, yasalara saygı, ülkenin ortak çıkarlarını sonuna kadar gözetme, toplumla içi olup sorunları paylaşma… Bunları söylerken yerel basının amacını ve ne anlama geldiğini de söylemeden geçemeyeceğim. Yerel basın şehrin ve sakinlerinin ortak çıkarlarına milli menfaatleri ters düşemez Çünkü hissedilen bir sestir çok sıcak bir nefestir yerel halk olmayınca yerel basında olmaz.
Gazetemizi görmeyenler için söylüyorum, içeri girdiğinizde sizleri asırlık bir matbaa karşılar, savaşarak saçlarını ağartmış yalın kılıç bir Gladyatör gibi ve dimdik! Kasalarda hurufat ve bir takım alet-edevat. Bu malzemelerin bir kokusu vardır ama kendine has bir kokusu… Genç bir gazeteci iken bu kokuyu öylesine ciğerlerime çektik ki unutmam mümkün değil!
Gazetemizin bambaşka ve de çok önemli bir özelliği daha var. Bu gazetenin çalışanları iyi günde de kötü günde de dostların yanındadır. Fakat reklâm alacağım diye çıkar sağlama uğruna kimsenin ayağına gitmez, buna birçok kez bizzat tanık olduğumu söyleyebilirim. Yaklaşık 16 yıldır gazetemizde yazıyorum, herkesi anladım ve tartım. Bu nedenle 20 yıla kalıbımı basarım, eski yıllara da kefilim vesselam!
Tarihe ve asırlara tanıklık eden bir gazetede yazmak ve o gazeteyi okumak sanırım farklı olmalı. Bizler bu farklılığı yaşıyoruz. Okurlarıma, mutluluğumuzu paylaşmaya gelen tüm dostlarımıza şükranlarımı sunarım. Sizleri 100’cü Yılda da beklerim.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA